Güneşin kendisini iyice hissettirdiği ve güzel bir yazın yaşandığı bugünlerde bir çırpıda bitirebileceğiniz birbirinden sürükleyici ve etkileyici eserleri sizler için hazırladık.

Edgar Allan Poe’den ‘’Morgue Sokağı Cinayetleri’’, Emile Zola’dan ‘‘Nasıl Ölünür’’, Lev Tolstoy’dan ‘’Polikuşka’’, Gustav Flaubert’ten ‘‘Saf Bir Yürek’’ bu eserlerden sadece birkaçı. Dinlerken kendinizi özel hissedeceğiniz birbirinden değerli birçok eser Audioteka arşivinde bulunuyor.

Dünya edebiyatını kısa sürede keşfedebilirsiniz

Birbirinden değerli yazarların bu eşsiz eserlerini spor yaparken, yemek hazırlarken, yürürken ya da herhangi bir işle uğraşırken kısa bir sürede kitap dinleme ayrıcalığıyla keşfedebilirsiniz.

Morgue Sokağı Cinayetleri – Edgar Allan Poe

Sıcaktan uyku tutmayan yaz gecelerinde okumalık, kâh fantastik kâh gotik kâh gizemli öğeler içeren, içinden çıkmak istemeyeceğiniz, bir çırpıda bitmesine üzüleceğiniz güzel bir Poe öyküsü.

Süre: 1 sa 18 dk

Yürümek – Henry David Thoreau

19. yüzyıl Amerika’sının önemli entelektüellerinden, ilk çevreci aktivist olarak bilinen Thoreau, doğanın donanımlı, tarafsız bir öğretmene dönüştüğü bu metinlerde okuru dingin bir kış sabahına uyandırıyor. Thoreau, bir kutup gününde ormanın içinden, donmuş nehirlere, kuytu vadilere, buz tutmuş çayırlara, düşman filolarıyla çarpışan aya, kısacası kendi deyimiyle “ilkel bir çağın saflığı”na doğru bir gezintiye çıkarıyor.

Süre: 2 sa 22 dk

Polikuşka – Lev Tolstoy

Gerçek bir olaydan esinlenen bu öykü, toprak kölesi Polikuşka’nın hikâyesini anlatıyor. Köyde sahtekârlıklarıyla tanınan Polikuşka’ya bir şans daha vermek isteyen toprak ağası hanımı, kasabaya ulaştırılmak üzere ona yüklü bir miktarda para emanet eder. Bütün bir köyün hayatını derinden sarsacak olayların fitili böylece ateşlenmiş olur.

Süre: 2 sa 28 dk

Nasıl Ölünür – Emile Zola

Ölüm gerçek, ölüm döşeği tabu; cenaze ortak, yas bireysel… Peki ölüm herkesi eşitler mi?
Romanlarından tanıdığımız Émile Zola’dan toplumsal ve ekonomik koşulların ölümü nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seren çarpıcı beş öykü. Aristokrat, burjuva, esnaf, köylü ve işçi ailelerinin bu süreci nasıl yaşadıklarını olanca sadeliğiyle ve toplumsal çerçeveden kopmadan sergileyen beş tablo.

Süre: 1 sa 12 dk

Mutlu Olma Sanatı - Arthur Schopenhauer

Mutlu olmak, mutlu yaşamak mümkün mü? Schopenhauer’in radikal kötümserliği, onun felsefesini mutluluk düşüncesiyle bağdaştırma girişimlerini daha doğmadan boğar. Schopenhauer’e göre yaratıkların en mutsuzu insandır ve her türlü oluşun kaynağı olan irade, dünyadaki bütün kötülüklerin çıkış noktasıdır. Dünya kötü bir yerdir ve kötülüğünün en belirleyici yönü, acı ve mutsuzluğun her yerde hazır ve nazır oluşudur.

Süre: 1 sa 18 dk

Saf Bir Yürek – Gustav Flaubert

Flaubert bu öyküsünü; “Saf Bir Yürek öyküsü sıradan bir yaşamın, bağlandığına coşkudan uzak bir biçimde bağlanan, taze, ekmek gibi yumuşak, dindar ve yoksul bir köylü kadının öyküsüdür” diye tanımlıyor. Gerçekten de karşılıksız veren, karşılıksız seven bu talihsiz kızın, Félicité’nin hikâyesi eşliğinde ruhsal bir yolculuğa çıkarıyor okurlarını.

Süre: 1 sa 19 dk

Kriton ya da Görev Üstüne – Platon

Kriton ya da Görev Üstüne, Platon'un Sokrates tarafından sözlü olarak uygulanan diyalog yöntemini bir yazı biçimine dönüştürdüğü metinlerin en önemlilerinden. Diyaloglarında bu yazı türünün en yetkin örneklerini vermiş olan Platon, yurttaşın görevlerini tartışıyor, 2500 yıl öncesinden çağımıza, günümüze ışık tutarak.

Süre: 1 sa 3 dk

İstanbul Times Haber Ajnsı (İTHA)

Editör: TE Bilisim