<span class="Apple-style-span" style="widows: 2; text-transform: none; text-indent: 0px; border-collapse: separate; font: 11px Verdana; white-space: normal; orphans: 2; letter-spacing: normal; color: rgb(0,0,0); word-spacing: 0px; -webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; -webkit-text-decorations-in-effect: none; -webkit-text-size-adjust: auto; -webkit-text-stroke-width: 0px"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 18px; font-size: 13px"> <p style="line-height: 18px; margin-top: 0px; font-family: Verdana; font-size: 13px">Genelkurmay'ın kara propaganda için kurduğu iddia edilen internet siteleriyle ilgili andıç soruşturması yeni bir aşamaya geldi. Albay Dursun Çiçek, kendi isteğiyle savcıya verdiği ifadede önemli itiraflarda bulundu.</p> <p style="line-height: 18px; margin-top: 0px; font-family: Verdana; font-size: 13px">Başta eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ olmak üzere ilgili komutanların emriyle sitelerin hazırlandığını söyledi ve ekledi: "Maksadı aşan bir durum varsa hakkımda idarî soruşturma başlatabilirler."</p> <p style="line-height: 18px; margin-top: 0px; font-family: Verdana; font-size: 13px">Genelkurmay'da hazırlandığı iddia edilen ve hükümet aleyhine kara propaganda yapılan internet siteleriyle ilgili 'andıç' soruşturmasında dün çarpıcı bir gelişme yaşandı. Soruşturmanın önemli şüphelilerinden Kurmay Albay Dursun Çiçek, kendi isteğiyle savcıya ikinci kez ifade verdi. Alınan bilgilere göre Çiçek, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'la birlikte ilgili komutanların talimatı üzerine kara propaganda sitelerinin hazırlandığını itiraf etti. 10'u aşkın komutanın ismini veren Çiçek'in ifadesi, daha önce 'meçhul subay'ın savcılığa gönderdiği ihbar e-mailindeki bilgileri de doğruladı. Genelkurmay, daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na 13 sayfalık yazı göndermiş, Çiçek'i kastederek, sitelerde 'maksadı aşan' faaliyetlerden, görevli subayların sorumlu olduğunu bildirmişti. Çiçek'in avukatı İrem Çiçek, bu politikadan Genelkurmay'ın zararlı çıkacağını söylemişti. 'Islak imzalı kirli plan' olarak bilinen davada da tutuklu yargılanan Dursun Çiçek ise Genelkurmay yazısının savcılığa ulaşmasından kısa bir süre sonra ifade vermek için başvurmuştu. Dün savcının karşısına çıkan Çiçek, üstlerinin ismini açıkça zikretti. Genelkurmay yazısına atıf yaparak, "Maksadı aşan bir durum varsa Genelkurmay hakkımda idarî soruşturma başlatabilir." dedi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve üst düzey komutanların isminin geçtiği 'internet andıcı' soruşturması ile ilgili süreç yeni bir aşamaya geldi. Millete ve hükümete yönelik komplolar içeren 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasında tutuklu yargılanan Kurmay Albay Dursun Çiçek, dün ikinci kez savcı Cihan Kansız'a ifade verdi.</p> <p style="line-height: 18px; margin-top: 0px; font-family: Verdana; font-size: 13px">"NEDEN TERÖR KAPSAMINDA?"</p> <p style="line-height: 18px; margin-top: 0px; font-family: Verdana; font-size: 13px">Geçtiğimiz günlerde Genelkurmay'dan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na Albay Çiçek'i zor durumda bırakacak 13 sayfalık bir yazı geldiği ortaya çıkmıştı. Genelkurmay'ın 'beyaz propaganda' amaçlı siteler yayınladığı belirtilen bu yazıda, sitelerdeki maksadı aşan faaliyetlerden görevli subayların sorumlu olduğu bildirilmişti. Bu yazıdan, 'kara propaganda' sitelerinin içeriğinden Çiçek'in sorumlu olduğu sonucu ortaya çıkmıştı. Bu yazıdan sonra ifade vermek isteyen Dursun Çiçek, tutuklu bulunduğu Hasdal Cezaevi'nden alınarak Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Savcı Cihan Kansız'a ifade veren Çiçek'in, söz konusu siteleri tek başına yapmadığını, kendinin altında site ile ilgili 10-15 memurun bulunduğunu söylediği öğrenildi. Sitelerde basında çıkmış haberlerin yer aldığını söylediği belirtilen Çiçek'in, "Eğer maksadı aşan bir durum varsa Genelkurmay bu konuda benim hakkımda idarî soruşturma başlatabilir." dediği iddia edildi. Çiçek'in avukatlarının da, "Bu konu neden terör kapsamına sokulmaktadır?" savunmasını yaptığı belirtildi. Çiçek'in astlarından bahsederken asıl talimatı veren üstlerinin de isimlerini verdiği kaydedildi. Sitelerin yayınlandığı tarihledeki emir-komuta zincirini başta dönemin Genelkurmay Başkanı Başbuğ olmak üzere tek tek saydığı ifade edildi. Soruşturmayı başlatan eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın da aralarında olduğu 11 kişinin 'şüpheli' sıfatıyla ifadesini almıştı. Öz'ün İstanbul başsavcı vekili olmasının ardından, 'internet andıcı' soruşturması savcı Cihan Kansız'a devredilmişti. Kansız da, tümgeneraller Mustafa Bakıcı, Hıfzı Çubuklu, Korgeneral Mehmet Eröz ve Kurmay Albay Dursun Çiçek'in 'şüpheli' olarak ifadesini almıştı. Daha önce savcı Öz'ün eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ'u da ifadeye çağıracağı iddiası gündeme gelmişti. Genelkurmay, andıç skandalının ilk patlak verdiği dönemde, bu sitelerin eski Başbakan Bülent Ecevit'in verdiği yazılı emirle kurulduğunu öne sürmüştü. Başbakanlık ise, arşiv araştırmalarında böyle bir emre rastlanmadığını açıklamıştı. İnternet andıcı soruşturması kapsamında toplam 19 kişi ifadeye çağırılmış, bunlardan 16'sı ifade vermişti.</p> <p style="line-height: 18px; margin-top: 0px; font-family: Verdana; font-size: 13px">SORUŞTURMA, İHBAR E-MAİLİYLE BAŞLAMIŞTI</p> <p style="line-height: 18px; margin-top: 0px; font-family: Verdana; font-size: 13px">İkinci Ergenekon davası tutuklu sanığı emekli Albay Hasan Ataman Yıldırım'ın evinde yapılan bir aramada ele geçen 'Hayhay' isimli bir belge sebebiyle 'internet andıcı' soruşturması başladı. Belgede Genelkurmay Başkanlığı'nın kara propaganda yapmak üzere kurdurduğu sitelerle ilgili ifadeler yer alıyordu. Bundan sonra, daha önce Ergenekon savcılarına 'ıslak imza' belgesini gönderen meçhul ihbarcı ikinci bir ihbar e-maili gönderdi. İhbarcı, Genelkurmay Başkanlığı tarafından iktidar ve cemaatler aleyhine kara propaganda yapmak amacıyla 42 internet sitesinin kurulduğunu ve Genelkurmay'a bağlı Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nın da yerli ve yabancı 430 internet sitesini sürekli takip ettiğini ileri sürdü. E-mailine bir de 'internet andıcı' olarak adlandırılan bir belge ekledi. Belgeye göre, Nisan 2009 tarihli 'andıç' Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı Destek Şubesi tarafından hazırlanmıştı. Belgenin altında Topçu Albay Cemal Gökçeoğlu ve Albay Dursun Çiçek de dahil 8 kişinin imzası bulunuyordu. Belgede 'Kimden' bölümünün karşısında 'Harekat Başkanlığı'ndan, 'Kime?' bölümünün karşısında da 'Genelkurmay 2. Başkanı'na' yazıyordu. Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'dı.</p> <p style="line-height: 18px; margin-top: 0px; font-family: Verdana; font-size: 13px">MEÇHUL SUBAY ŞU İSİMLERİ VERMİŞTİ</p> <p style="line-height: 18px; margin-top: 0px; font-family: Verdana; font-size: 13px">Meçhul bir subay tarafından gönderilen ihbar e-mailinde 'kara propaganda' amaçlı internet siteleri kurulmasını içeren emirde şu isimlerin imzasının bulunduğu belirtilmişti: Destek Şube Müdürü Cemal Gökçeoğlu, 1'inci Bilgi Destek Şube Md. Albay S.Özüer, 2'nci Bilgi Destek Şube Md. Albay İ.Göktaş, 3'üncü Bilgi Destek Şube Md. Albay Dursun Çiçek, 4'üncü Bilgi Destek Şube Md. Albay H. Gülbahar, Bilgi Destek Gr. Kurmay Albay O.Güçlü, Bilgi Destek Daire Başkan Vekili Tuğgeneral Mustafa Bakıcı ve Harekat Daire Başkanı Korgeneral Mehmet Eröz. Koordine edenler arasında ise İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, MEBS Başkanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Adli Müşavir Tuğgeneral Hıfzı Çubukçu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın imzaları bulunuyor. Iğsız Paşa, imzasının yanına 'Sayın K.'a arz.' notu düşmüş. Bu da 'internet andıcı'nın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a sunulduğunu gösteriyor. (Zaman)</p> </span></span>