Kuran’ı Kerim okunmasıyla başlayan toplantıda konuşan Dostlar Meclisi’nin kurucusu Av. Remzi Yedikardeş, Dostlar Meclisi’nin sadece ve sadece Allah rıza için dostları bir araya getiren gönülden bir kuruluş olduğunu ve bu güzel birlikteliğin ilelebet devamını arzu ettiklerini söyledi. İstanbul gibi bir şehirde o stresten kurtulup böyle bir dostlar meclisinde olmanın kendilerini mutlu ettiğini belirten Yedikardeş, “Bu buluşma vesilesiyle uzun süredir birbirini görmeyen dostların birbirlerini muhabbetle kucaklamalarını görmek bize büyük keyif veriyor. Dolayısıyla her katmandan insanlarımızın bir araya geldiği bu tür toplantıları sık sık yapmak mecburiyetindeyiz.” dedi. Remzi Yedikardeş, 53. toplantının ev sahipliğini üstlenerek ikramda bulunan Dostlar Meclisi’nin daimi üyesi Vatan Bilgisayar’ın sahibi Nuri Vatan’a da teşekkür etti.

İstanbul Times Haber Merkezi / Müslüm Aktürk 

KÂMİL İMAN VE SALİH AMEL

Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu da, Dostlar Meclisi ile tanışmasının yıllar önce görev yaptığı Bağcılar Kaymakamlığı dönemine rastladığını hatırlattı. Bağcılar’dan Bingöl’e vali olarak atandığını belirten İrfan Balkanlıoğlu, şöyle devam etti:

“Afyonkarahisar, Ordu, Sakarya derken memleketin her yerinde görev aldık ve edindiğimiz dostluklar, arkadaşlıklar sayesinde tecrübe kazandık. Zaman gösterdi ki, problemlerin üzerine gitmek ve çözmek lazım. Sorunları erteleyerek, tehir ederek bir yerlere varmak mümkün değil.

20 yıl kaymakamlık yaptık. Hukuk Fakültesi’ne gittiğimde çok sevindiğimi hatırlıyorum. Çorum İmam Hatip Lisesi mezunuyum. İmam Hatiplerden diğer okullara göre üniversite kazanmak zor. Kaymakamlıktan sonra ‘valilik kararnamesi’ gelmişti müthiş sevinmiştim.

Ama yine zaman gösterdiği dünyevi her türlü makam mevki ve elde edilecek her türlü imkan son derece fani ve gelip geçicidir. Hele hele bu hedefler ele geçti mi anlamını kaybediyorlar. Vali olduk diye sevindik ama her anda ‘biz valiyiz’ diye sevinmiyoruz. Devamlı stres, sıkıntı, sorunlarla uğraşıyoruz. Ve valilik sevincini yaşayamıyoruz. Bu sadece valilik için değil, bütün makamlar için geçerli. Önemli olan, kamil iman ve salih amelle buradan göçebilmek.

En büyük kazanımımız bu olacaktır. Yoksa her türlü makam, mevkiler ve elde edilecek dünyevi imkanlar tamamen geçici, uzun yılların tecrübesiyle bu kanaate vardım ben. Bundan sonraki hedefimiz Allah’ın rızasını kazanmak. Amel defterini sağ taraftan almak ve iman sahibi olarak Allah’ın huzuruna varmak.”

ADALET VE NİTELİK SORUNU

Milli Eğitim eski Bakanı Ömer Dinçer ise konuşmasında kendisine göre ülkenin en önemli meselesi olan “adalet” ve “nitelik” konusuna değindi. Programa gelmeden önce hangi konu üzerinde konuşmak için çok düşündüğünü vurgulayan Dinçer, “(Bu ülkenin en temel sorunları nelerdir?) diye baktığımda; ülkenin daha derininde en temel iki sorun olduğunu tespit ettim kendimce. Bana göre ülkemizin en temel sorunundan birisi adalet diğeri nitelik sorunu” dedi.

Hayasızlığın insan için bir hastalık olduğunu ifade eden Ömer Dinçer, şunları söyledi:

“Doğruluk, haya ve iyi hareket kimde birleşirse o insan mutlu olur. Akıl, karanlık gecede bir meşale gibidir. Kişi akıl ile yükselir bilgi ile büyür. Kişi bu ikisiyle itibar görür. Doğru işi seçmek ancak akıllının yapacağı bir iştir. Bir işi doğru yapmak ancak bilgili olan birinin yapacağı bir şeydir. Doğru işi doğru şekilde yapmak ise ancak akılla ve bilgiyle mümkündür. Dolayısıyla da bu bir insanın erdemi için sağlam bir zemin oluşturur. Çünkü siz işletmenizde yapacağınız işle ilgili doğru ürünler ve doğru sektör seçerseniz işe düzgün, sağlam başlamış olursunuz. Doğru seçip doğru yapamazsanız yine size sorun çıkar. Ahlaki bir meselede bahsediyorsanız çok açık bir şekilde insan davranışlarından bahsediyorsunuz demektir.”

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim