Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Dilara Aloğlu, sürekli şikayet etme psikolojisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İstanbul Times Haber Merkezi / Hüseyin Çetiner Bazı insanların, arkadaşları, aileleri, işleri bazen de tüm hayatları ile ilgili sürekli şikâyet ettiklerinin görüldüğünü belirten Dilara Aloğlu, “Bu kişiler, sanki hayatlarında hiçbir olayın kendi kontrollerinde değil de başkalarının kontrolünde gibi algılar ve tüm yaşananları dışarı atfetmeye meyilli olurlar. Olan biten tüm olaylar başkaları ya da kötü kader ve şanssızlıkla ilişkilendirilir. Kendilerini sürekli haklı görürler, her şeyden memnuniyetsizlik duyarlar, düşük özgüven sahibidirler ve hiçbir şekilde aksiyon almak istemezler.” dedi. Özgüven eksikliğinden kaynaklanabilir Sürekli şikayet etme davranışının kişinin özgüven eksikliği, kötümser bakış açısı ya da kendi hatalarını kapatmaya yönelik savunma mekanizmaları ile ilişkili olabileceğini kaydeden Dilara Aloğlu, “Sorunun nereden kaynaklandığı ile ilgili kendimize dönmekten kaçınıyorsak bu süreklilik arz eder ve bir süre sonrasında tüm sorunların kaynağını başka kişilerde bulmaya başlarız.” diye konuştu. Bu davranış yakın çevreyi de etkiliyor Bu davranışın kişilerin çevresindeki bireyleri de olumsuz yönde etkileyeceğini belirten Dilara Aloğlu, “Bu tarz ebeveynlerle yetişen bir çocuk olduğunuzu düşünün. Çocuklar ebeveynlerini rol model alırlar ve sorun çözme becerilerinde de en önemli kaynaklardan biri ebeveynleridir. Bu tutumların sergilendiği bir evde yetişiyorsanız siz de bir süre sonrasında sürekli olaylar kendi kontrolünüzde değilmiş gibi algılayacak ve dışarı atfetmeye başlayacaksınızdır.” diye konuştu. Verimli çalışamazlar, sağlıklı ilişkiler kuramazlar “Her şeyden sürekli olarak yakınan ve şikayet eden insanların çözüm beklemediklerini, bu durumdan hoşnut olduklarını ve bu şekilde kendilerini beslediklerini görürüz” diyen Dilara Aloğlu, bu durumun kişiyi olumsuz şekilde etkilediğini belirterek şunları söyledi: “Bu durum kişilerin motivasyonunu ve olaylara bakış açılarını da son derece olumsuz etkilemektedir. İş yeri ile ilgili sürekli şikayet eden biri verimli bir şekilde çalışamaz. Arkadaşlarından sürekli olarak yakınan bir kişi sağlıklı ilişkiler kuramaz. Hayatlarının tümü farkından olmadan bu durumdan bir şekilde etkilenir ve girdap gibi kişiyi etkisi içine alır. Genel olarak insanlar da sürekli şikayet eden insanlardan uzak kalmak istedikleri için bu durum aslında bu kişileri yalnızlaştırır.” Bazı kişilik özelliklerinde farklı şekilde görülüyor Uzman Klinik Psikolog Dilara Aloğlu, bazı kişilik özelliklerinde bu tür yakınmaların çeşitli şekillerde görülebilidiğini belirterek şu bilgileri verdi: Narsisist kişiler, sürekli haklı olduklarını ve her şeyin hep en iyisini hak ettiklerini düşündükleri için başkalarını suçlarlar. En iyiyi her zaman kendilerinin bildiklerine inanırlar. Obsesif kişiler ise, işlerin kendi istedikleri şekilde ilerlememesinden, istenildiği gibi yapılmamasından ve olayların kendi kontrollerinden çıkmış olmasından sürekli olarak yakınırlar. Paranoid kişiler, diğer insanlara karşı olan güvensizlikleri yüzünden başka insanları düşmancıl olarak algılarlar ve insanlara güvenmemek üzerine kafa yorarak tek başlarına kalmaktan şikayet edebilirler. İç kontrol odağı olan kişilerde görülmüyor Uzman Klinik Psikolog Dilara Aloğlu, “Her kişilik özelliğinin kendine göre şikayet etme nedeni vardır ancak bu durum özgüveni, iç kontrol odağı ve problem çözme becerisi yeterli olan insanlarda görülmez.” dedi. Şikayet etmek sorunları çözmüyor Dilara Aloğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Sürekli şikayet etmekle ilgili bir durum içerisinde olduğunuzu ya da yakın çevrenizde bu tür söylemlerde bulunan kişilerin olduğunu düşünüyorsanız onlara farklı açılardan bakabilmek ve bazı olayların kendi kontrollerinde olabileceğini göstermekle ilgili destek almalarını önerebilirsiniz. Unutmayın ki, sürekli şikayet etmek, çaresizlik, karamsarlık, umutsuzluk gibi olumsuz duyguları da beraberinde getirecek, tüm hayatını ve ilişkilerinizi etkileyecektir. Bugüne kadar şikâyet ederek herhangi bir işin çözüme ulaştığını dünyanın hiçbir yerine görmedik, eğer durum bu şekilde olsaydı herkes bu yönteme başvururdu.” İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)