Kısa bir süre önce ilk ve orta öğretim öğrencilerinin okul zili çaldı; önümüzdeki günlerde de yüksek öğrenim öğrencileri eğitime başlayacak, kimi öğrenci uzaktan kimi öğrenci yüz yüze eğitimi sürdürecek. Öğrenciler ister okula gitsin ister derslerini evinde ekran başında takip etsin, anne babaların en büyük kaygısı çocuklarının sağlığı. Korona riski, özellikle yüz yüze eğitimde bu kaygıyı daha da artırıyor. Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER), çocukların sağlığını korumak, bağışıklığını güçlendirmek ve zihinsel performansını artırmak için güvenilir ve kaliteli su tüketiminin önemine değinen açıklamalarda bulundu. Yeterli ve kaliteli su içmemenin faturası büyük Hücrelerin yaşamsal faaliyetlerinin sürdürülmesi vücudun sıvı dengesinin korunması ile mümkün. Vücuttaki sıvı dengesinin sağlanacağı şekilde güvenilir, temiz ve kaliteli su tüketmemek ise birçok sağlık sorununa yol açabiliyor. Özellikle çok hareketli oldukları için terleme ile sıvı kaybı fazla olan çocuklarda sıvı dengesini sağlamak daha da zorlaşıyor. Eğer çocuk, vücudunun sıvı dengesini koruyacak ve magnezyum, kalsiyum gibi mineral ihtiyaçlarını sağlayacak miktarda güvenilir, hijyenik ve kaliteli su içmezse, kemik kırılma riskinden büyüme geriliğine, artmış diş çürüklerinden konsantrasyon eksikliğine varan çeşitli olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Su, bağışıklığı artırmak için de önemli Bağışıklık sisteminin güçlenmesine, yiyeceklerin sindirimine, vücut ısısının kontrolüne, metabolizmadaki atıkların uzaklaştırılmasına, bağırsak florasının düzenlenmesine, enerji seviyesinin ve başta beyin olmak üzere vücut fonksiyonlarının korunmasına yardımcı olan doğal ve kaliteli su, çocukların gelişim ve sağlıklarının korunması için vazgeçilmez bir öneme sahip. Güçlü bağışıklık sisteminin temel taşı olan suyun yeterli miktarda tüketilmesi, içinden geçtiğimiz dönemde çocuklarımızı korona riskine karşı korumak için en önemli etkenlerden biridir. Su tüketiminin çocuklar için faydalarından bahseden SUDER Başkanı S. Serdar Seyhanlı, “Su tüketiminin daha da önem kazandığı şu günlerde, anne babaların çocuklarının sağlıklı ve yeterli miktarda su içtiğinden emin olması gerekiyor. Sağlıklı su ile kaliteli, güvenilir ve gerekli tüm denetimlerden geçen suları kastediyorum. Ambalajlı sular, su kaynaklarından tüketiciye ulaşana kadarki her adımda öncelikle Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer tüm yasal makamlarca sürekli denetimlere tabi tutulmakta ve Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından ruhsatlandırılmaktadır. Bunların yanı sıra, Sağlık Bakanlığı ekipleri periyodik olarak hem tesislerden hem de piyasadan numune almakta ve analiz etmektedir. Ambalajlı sularla ilgili bütün yasal mevzuat Avrupa Birliği Mevzuatı ile birebir uyumludur. Dolayısıyla anne babalar çocuklarına Sağlık Bakanlığı’nın ruhsatı ve denetimi altında faaliyet gösteren ambalajlı suları güvenle içirebilir” dedi. İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Gıda Aydınlatma Platformu Derneği Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu ise suyun çocukların gelişimi ve sağlığı için önemine vurgu yaparak şunları söyledi; “Su insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli yaşamsal ögedir. Vücut suyunun; %1’lik kaybı ile susama başlamakta, %3’lük bir kayıp ile fiziksel performansta bozukluk görülmekte, %6-7’lik bir kayıp vücut ısısının bozulmasına neden olmakta, %10‘luk bir kayıp kas spazmı ve böbrek fonksiyonlarında olumsuzluklara neden olarak yaşamı tehlikeye sokmakta ve %15-20’lik kayıp ise ölüme neden olmaktadır. Bu durumda birey, besin almadan haftalarca yaşamını sürdürebilir iken, su tüketmeden maksimum birkaç gün yaşayabilir. Bu süre bireyin içerisinde bulunduğu çevre koşullarına bağlı olarak değişmektedir.Vücudun su içeriği, yaşa ve cinsiyete göre %42 ile %71 arasına değişmekte olup, çocukların su oranı yetişkinlere göre daha yüksektir. Besinlerin sindirim, emilim ve hücrelere taşınması, metabolik atıkların vücuttan uzaklaştırılması ve vücut ısısının denetimi gibi birçok işlev su ile sağlanmaktadır. Yeterli sıvı alımı zihinsel faaliyetler, bağışıklık ve böbrek-karaciğer fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde devamlılığını sağlar. İdrar yolu ile günlük su atımı dışında, sıcak ya da soğuk havalarda, enfeksiyon hastalıklarında akciğer ve deri yolu ile su kaybı artmaktadır. Sağlık üzerindeki bu etkilerinin yanı sıra yetersiz su tüketimi durumunda çocukların konsantrasyonları azalmakta ve bu durum da okul başarısını olumsuz etkilemektedir.Az su alımı uzun vadede görme sorunları, bilinç kaybı, böbrek yetmezliği şok ve koma gibi ağır sonuçlara yol açmakta olup, vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması yaşamsal önem taşır ve bu nedenle vücuttan kaybolan miktarlarda suyun tekrar geri alınması gerekir. Normal koşullarda atılan ortalama 2.5 litre su besinler, içecekler yoluyla ve metabolik olarak karşılanmaktadır. Organizmadaki suyun yeterliliğinin en iyi göstergesi idrarın rengidir. Vücudun yeterli su alımı olduğunda, idrar rengi açık ve berraktır. Rengin koyulaşması ise yeterli su alımı olmadığının göstergesidir. Çocuklarda gözlemlenebilen idrar sıklığının azalması veya renginin koyulaşması, ağız kuruluğu ve halsizlik hali hafif veya orta şiddette sıvı kaybının göstergesi olarak değerlendirilebilir. Çocukların, daha hareketli oldukları için ter yoluyla daha fazla sıvı kaybettikleri unutulmamalıdır. Fazla sıvı kaybeden çocuğun sıvı gereksiniminin yanı sıra, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve sodyum gibi elektrolit kayıpları da hızlıca karşılanmalıdır. Çocuklarda su kayıplarına karşı önlem alabilmek için susamaları beklenilmeden su içmelerinin sağlanması gerekmektedir. Sıvı tüketimindeki yetersizliğin nedenleri saptanarak bu konuda gerekli önlemler alınmalıdır. Örneğin; okul çağı çocuklarının su tüketim alışkanlığı kazanabilmeleri için ailelerine eğitim vermek, seveceği bir su kabı ile su içmesini sağlamak ya da ebeveynlerin bu konuda örnek olmaları ve üniversitelerde öğrencilerin ulaşabilecekleri noktalara su sebilleri yerleştirmek su tüketim alışkanlığı kazandırılmasını sağlayacaktır. Okul çağı çocuklarının günlük ortalama 2 litre sıvı alması gerekir. Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’nda göre bu yaş gruplarına göre su tüketiminin yetersiz olduğu belirtilmiştir. Suyun yukarıda belirtilen faydalarından yararlanmak adına çocukların kaliteli su tüketimine yönlendirilmesi önemlidir. Günümüzde, dünya genelinde su kalitesi önemli çevresel bir sorundur. İyi kalite su, uluslararası kuruluşlarca belirlenmiş (kaynak güvenliği, pH ve mineral içeriği vb.) standartları sağlayan; tüketildiklerinde sağlığa faydalı olmasının yanı sıra sağlığa zararlı olabilecek mikroorganizma ve kimyasal bulaşmaya uğramamış su olarak tanımlanmaktadır. İyi kalite su standartlarına sahip olmayan sular, mikroorganizmalar (Salmonella, Shigella, vb.) ve kimyasal maddeler (tarım ilaçları, endüstriyel atık, ağır metaller, vb.) içerebilmekte ve bu durum insan sağlığını tehdit etmektedir. Büyüme – gelişme çağındaki, çocukların bu mikroorganizma ve kimyasal madde bulaşmasına maruz kalması; bedensel ve zihinsel gelişim açısından önemli risk faktörüdür. Bu nedenle yaşamımız için oldukça önemli bir yere sahip bir besin ögesi olan suyun kaliteli ve güvenilir bir kaynaktan tüketilmesi gerekir. İyi kalite su, yaşamsal faaliyetlerde önemli işlevlere sahip başta kalsiyum, magnezyum, fosfor, florür gibi önemli besin ögelerini içermektedir. Bu besin ögelerinin günlük alımının desteklenmesi ve toksik maddelerin uzaklaştırılmasını sağlamak için günlük su gereksiniminin kaliteli ve güvenilir su kaynaklarından alınması gerekmektedir. Özellikle günümüzde hayatı olumsuz etkileyen Covid-19 pandemi sürecinin içerisinde bağışıklığımızın güçlendirilmesi için kaliteli su kaynaklarına yönelim önemlidir. Güçlü bağışıklık için yeterli, dengeli ve sürdürülebilir bir beslenme ve yeterli su tüketimi sağlanmalıdır. Vücuda yeterli su alımı ile vücuttaki toksinlerden atılmasını, bakteri ve virüsler ile olan savaşta destek olunmasını sağlar.” dedi.