<p align="center" style="margin:0cm 0cm 7.5pt;text-align:center;line-height:16.5pt;background-image:initial;background-repeat:initial"><span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif"">Özellikle uzun süreli açlık sonrasında vücuda yağ ve şeker alımının kontrol edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Göğüş; yağın kana emiliminin kontrol altına alınabileceğini vurguluyor.</span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">Uzun süre açlık sonrasında iftarda ki aşırı şeker-yağ tüketimi kanda ve hücrede solunan havadaki oksijenle tepkimeye girerek toksik radikal adı verilen zararlı maddeler açığa çıkarır. Bu zararlı maddeler damar çeperlerinde birikerek damar tıkanıklığı ve takibinde kalp damar hastalıklarına, mide yüzeyini tahrip ederek de gastrit ve ülsere sebepolabileceğini ayrıca aşırı yağlı gıda tüketimi sonucunda vücutta ilk önce karaciğerlerde yağlanma başlar.<br /> </span></p> <p style="text-align:justify;margin:0cm 0cm 7.5pt;line-height:16.5pt;background-image:initial;background-repeat:initial"><strong><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">ŞİŞMANLIK KARACİĞER YAĞLANMASININ TEMEL NEDENİDİR</span></strong></p> <p style="text-align:justify;margin:0cm 0cm 7.5pt;line-height:16.5pt;background-image:initial;background-repeat:initial"><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">Yağ ve şeker emilimini düzenlemek için günde bir tablet klorojenik asit tavsiye eden <strong>ODTÜ Gıda Teknolojileri Uzmanı Dr. Uğur GÖĞÜŞ</strong> “</span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">Ramazan ayı süresince </span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">uzun</span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif"> </span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">süre</span> <span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">aç</span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif"> kalınmasına rağmen iftarda </span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">ve</span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif"> sahurda </span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">yenilen</span> <span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">yüksek</span> <span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">kalorili</span> <span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">hamur</span> <span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">işleri ve tatlılar nedeniyle kilo kontrolü zorlaşır. Aşırı kalori tüketimi, yanlış ve dengesiz beslenme, yağ ve karbonhidrat tüketimindeki artış, rafine ürünler, doğal olmayan besinler ve hareketsiz yaşamla ortaya çıkan şişmanlık tablosu; karaciğer yağlanmasının en temel nedenidir. </span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">Yağ önce karaciğer hücrelerinin içinde birikir, zamanla bu birikim artar ve karaciğerde büyüme söz konusu olur.<br /> <br /> </span><span style="font-size:12pt;font-family:'Times New Roman',serif">Klorojenik asit tabletler karaciğerdeki glikoz 6 fosfataz adlı protein yapıdaki enzimin çalışmasına baskı yaparak karaciğerin kana glikoz salmasını engeller ve bu şekilde klorojenik asit kan şekerini düşürür. Kandaki ve dokulardaki şeker-yağ bu sayede azalırken karaciğerdeki depolanan şeker muhafaza edilebilir. </span><span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif"">Ayrıca, klorojenik asit bağırsaklardan şeker emilimini bu emilimde rol oynayan sodyum ve potasyum iyonlarına etkiyerek baskılamaktadır. Bu şekilde tüketilen gıdalardan daha az şeker emilimi olmakta ve bu durum şekerden daha az yağ sentezlenmesi ile sonuçlanmaktadır. Böylelikle klorojenik asit ile yağlanma riskinde azalma sağlanabilmektedir. Bu kapsamda u</span><span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif"">nutulmaması gereken en önemli noktanın, yağ ve şeker fazlalığının zararlı etkisinin sadece kilo artışı ve obesite ile sınırlı kalmayıp, kalp ve damar hastalıkları, diyabet, ülser, gastrit, karaciğer hastalıkları, böbrek yetmezliği, Alzheimer ve Parkinson gibi pek çok neurolojik hastalığında önde gelen nedenleri arasında yer aldığıdır” şeklinde konuştu.</span></p> <br />