<strong> Kemik Erimesine Dikkat!</strong><br /> <br /> Özellikle kadınlarda menopoz sonrası görülen kemik erimesi hastalığı, genellikle menopozdan bir yıl kadar sonra görülebiliyor. “Kemik erimesi hastalığının önüne geçebilmek için düzenli olarak spor yapmamız gerekiyor dedi<br /> <strong><br /> İstanbul Times Haber Merkezi-Gülay Tunçel</strong><br /> <br /> Kemik erimesinin vücudumuzda sessizce ilerlediğini ifade eden Avrasya Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Şenay Sıldır, “Kişi vücudunda kemik erimesi hastalığı olduğunu fark etmiyor, ancak bir kemik ölçümü yapıldığında bu ortaya çıkıyor” dedi. Özellikle kadınlarda menopoz sonrası görülen kemik erimesi hastalığı, genellikle menopozdan bir yıl kadar sonra görülebiliyor.<br /> <br /> <span style="color: rgb(255, 0, 0);"><strong>D VİTAMİNİ YETERLİ ORANDA ALINMALI</strong></span><br /> <br /> Kemik erimesinin en önemli nedeni olarak kalsiyum ve D vitamini eksikliğini gösteren Uzm. Dr. Şenay Sıldır, “Son dönemlerde D vitamini eksikliğinden ortaya çıkan kemik erimesi hastalığı sık bir şekilde görülüyor. Güneşe çıkamayanlar, örtülü insanlar ya da güneşe karşı alerjisi olanlar, güneşten yeterince yararlanamayanlar, bodrum katlarda çalışan kişilerde bu hastalık görülebiliyor. Bu nedenle dışarıdan D vitamini almamız ve güneşlenmemiz gerekiyor. Her gün 15 dakika çıkıp güneşte oturmak D vitamini ihtiyacını karşılar. Bunu düzenli bir şekilde uygulamak gerekiyor” dedi.<br /> <br /> Kemik erimesinin engellenmesi için kalsiyum açısından zengin olan sütlü gıdaların sıkça tüketilmesi gerektiğini ifade eden Sıldır, “ Süt, yoğurt, peynir, yeşil sebzeler özellikle kıvırcık bolca kalsiyum içeriyor. Ancak kemik erimesi olduktan sonra bu besinlerin bize pek 30- 35 den önce faydası olmayacaktır. Çünkü önemli olan depomuzu önceki senelerde doldurmuş olmamız. İleriki yıllarda ise ilaçlarla bu açığı kapamamız gerekecektir. Ayrıca biz 24 saat sütlü ürünler yesek de vücudumuzun kalsiyum ihtiyacını karşılayamayız. Bu yüzden 30 yaşımıza kadar vücudumuza maksimum kalsiyumu yerleştirmemiz gerekiyor. Vücudumuzda yeterli kalsiyum ve D vitamini yoksa ekstradan kalsiyum ve D vitamini takviyesi almamız yararlı olacaktır. Menopozdaki kadınlarda günde bin 500 miligrama kadar kalsiyum ihtiyacı görülür. Biz ne kadar süt ürünleri tüketirsek tüketelim onu karşılayamayacaktır. O yüzden bu takviyeyi almak şart” şeklinde konuştu.<br /> <br /> <span style="color: rgb(255, 0, 0);"><strong>BELİRTİLERİ NASIL ANLAŞILIYOR?</strong></span><br /> <br /> Belirtilerin genellikle menopoz sonrası yapılan muayenelerde ortaya çıktığını söyleyen Sıldır, “İlk belirtiler olarak vücutta yaygın ağrılar görülüyor. Hasta bunun pek farkında olmuyor. Bir yeri kırıldığında bunu fark ediyor. Kırık sonrası yapılan kemik ölçümünde tespit ediliyor. Herkes bunu yaptırabilir. Ayrıca menopozdan sonra kadınlar kontrole geldiğinde kemik ölçümü yapılıyor. Bu ölçüm esnasında vücutta kemik erimesi tespit ediliyor.” dedi. Kırk Yaşına kadar herkesin 1 kez kemik dansitometri ( kemik ölçümü )yaptırmasında fayda vardır.<br /> <br /> <span style="color: rgb(255, 0, 0);"><strong>KEMİK ERİMESİNE SPOR ŞART</strong></span><br /> <br /> Kemik erimesinin önüne geçebilmek için sporun önemine dikkat çeken Sıldır, “Kemik erimesi hastalığının önüne geçebilmek için düzenli olarak spor yapmamız gerekiyor. Spor yapmazsak hareket etmezsek, aldığımız kalsiyum da kemiklerimize yerleşmez. En iyi ve ucuz spor da yürüyüş, yürürken ağılıklarla yürümek sporun faydasını daha da çok arttıracaktır. Tempolu yürümek de vücudu iyi bir şekilde çalıştırıyor” ifadelerini kullandı.<br /> <br /> Ayrıca kemik erimesi sadece menopoz sonrası kadınlarda görülmüyor. Mide ve bağırsaklarında emilim problemi olan çocuk, kadın ve erkelerde düşük kemik yoğunluğu görülmektedir. Ayrıca uzun süre antidepresan, kemoterapi ilaçları kullananlarda, fastfood ( hazır yiyecek ) kola, aşırı kafein ( günde 5 bardaktan çok kahve ) tüketenler ve hiç çay içmeyenlerde de düşük kemik yoğunluğu olabilmektedir. ( Çayda bitkisel östrojen) vardır.<br /> <br /> <strong>İstanbul Tımes Haber Ajansı(İTHA)</strong><br /> <br /> Röportaj: Avrasya Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Şenay Sıldır<br />