Covid-19, Rusya-Ukrayna krizi, enflasyonist baskılar ve IMF’nin tutarsızlıkları ihracatımızı zora sokuyor. Tabii zorlaştırıcı etkenler, bizim daha fazla çalışmamızı yeni stratejiler geliştirmemizi söylüyor. Bu noktada proaktif davranan bir bakanlığız. Örneğin e-ihracat konusuna yoğunlaştık. STK’larımızla ortak çalışmamıza baktığımızda 2021 yılında genel ihracatımızın yüzde 1,3’ü e- ihracat olarak yapılmış durumda. Bunu 2025 yılında yüzde 3 ile 5 arasına yükseltmeyi, 2030 yılında ise yüzde 10’a çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Panelde konuşan TIM Başkanı Mustafa Gültepe de son dönemde ihracatçıların yaşadığı finansman sorunları hakkında görüşlerini paylaştı. Gültepe, İGE ve Eximbank kredileri ile ilgili bin 600’e yakın başvuru aldıklarını, bin 400’e yakın kullanım olduğunu hatırlattı. İGE’nin ihracatın en büyük destekçisi olacağına inançlarının tam olduğunu ifade eden Gültepe, şunları söyledi:

“Finansman sorunlarını biz de şirket olarak yaşıyoruz. İhracatın arttığı noktada işletmelerin bunu tek başına yapma şansı olmadığı için dışarıdan kaynak kullanmaları gerekiyor. Döviz hareketleri de ihracatçılarımız için sıkıntılı olabiliyor. Kendi içimizde toplantılar yaparak bu sıkıntılara çözüm arıyoruz. Sahayı dinliyor, nasıl çözüm üreteceğimiz üzerinde çalışıyoruz.”

‘Yeni kitabın yazarı olmalıyız’

MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Davut Altunbaş ise MÜSİAD’ın Türkiye’de 83 noktada, yurt dışında ise 81 ülkede faaliyet gösteren, 12 bin 750 üyesi bulunan ve 20 bini ihracatçı olan yaklaşık 60 bin firmayı bünyesinde barındıran bir yapı olduğunu söyledi. Finansal destekler konusunda bazı serzenişlerin onlara da geldiğini ifade eden Davut Altunbaş, “Özellikle pandemiyle birlikte dünyanın üretim şekli ve modellemesi değişti. Adeta yeni bir kitap yazıldı. Önemli olan bizim bu kitabın neresinde olacağımız. Biz bu kitapta bir kelime mi olacağız, kapak mı, yazar mı? Bunu belirlememiz gerekiyor. Bana göre biz bu kitabın yazarı olmaya talip olmalıyız. Dünya pandemiyle üretememeye başladı. Yurt dışındaki noktalarımızdan bunu biliyoruz. Ancak Türkiye’de üretim hiç durmadı. Bu bizim için çok önemli bir avantaj” diye konuştu.

Bera Holding Yönetim Kurulu Üyesi Abdulkadir Buluş ise ihracat yapmanın kolay olmadığını, üretim yapmanın ise daha zor olduğunu söyledi. İşletmelerin neler hissettiğini tahmin etmenin çok zor olmadığını ifade eden Buluş, “Tarihsel olarak dünyanın en büyük dönüm noktalarından birindeyiz ve önümüzde çok önemli bir fırsat var. Çok güzel bir hikâye yazmak üzereyiz. Ancak finansman ihtiyacımız var. Bera Holding olarak çok büyük bir sermayemiz var. Geçmişten günümüze sermayemizi korumak ve güçlendirmek adına yaptığımız çalışmalara devam ederek güçlü kalabiliyoruz” dedi.

‘Dünyayı, dünyanın diliyle takip etmeliyiz’

İhracat Seferberliği Zirvesi’nin özel oturumunda konuşan Seyev Yönetim Kurulu Başkanı Seda Yekeler, 17 yıldır ihracat seferberliğine destek olduklarını söyledi. ‘Dilimin sınırları, dünyanın sınırları’ diyerek, dünyayı dünyanın dili ile takip etmek konusunda Türkiye’de gönüllü çalışmalar yaptıklarını anlatan Seda Yekeler, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye ikinci dil olarak anlayıp konuşamayan ülkeler sıralamasında en başta geliyor. Nakit ve vakit harcaması yüksek olmasına rağmen anlıyorum, ama konuşamıyorum sorunsalı ile sürekli karşı karşıya kalıyoruz. Ancak ihracat seferberliğinde dil bilmek çok önemli. İhracat konusunda da bu kadar ilerleme kat etmişken, dili de öğrenmek gerekiyor. Peki neden anlıyoruz ama konuşamıyoruz? Çünkü hata yapmaktan korkuyoruz. İş dünyasının başarılı insanlarının çoğunun en büyük uktesidir dil bilmemek. Dil edinmek, bir yetenek değil beceridir.”

Dil açısından sol beyin küresinin doğumdan itibaren her sesi depolayıp, biriktiren bir bölge olduğunu hatırlatan Yekeler, “Seyev gönüllü bir kuruluş olarak aralarında çok sayıda iş insanının da olduğu 8 bin yetişkini konuşturmayı başardı. Türkiye’nin en ücra köylerinde çocuklara İngilizce konuşturmayı başarmış bir kuruluşuz. İhracat için yabancı dilin önemi de su götürmez bir gerçek. Dolayısıyla dünyaya dünyanın diliyle ulaşmanız için bugünden harekete geçebilirsiniz” diye konuştu.

Güçlü Sponsor Desteği

Konya’da gerçekleştirilen Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi’nin ana sponsorluğunu Halkbank, Kalyon Enerji, Konya Büyükşehir Belediyesi, Koza Altın İşletmeleri, Türk Telekom üstlendi. Bera, KargomSende, Mekpan Panel ve Torku ise Zirve’nin destek sponsorları arasında yer aldı.

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı/ İTHA

Ekrem  Başkan 5 Yılın Hesabını Halk' a Ve Meclise Verdi Ekrem Başkan 5 Yılın Hesabını Halk' a Ve Meclise Verdi

Editör: TE Bilisim