İşte Kurtulmuş'un açıklamalarının satır başları;
Bugün güzel bir günde de toplanmış olduk. 1 Eylül dünya barış gününde toplandık. Bütün milletimizin dünya barış gününü kutluyorum. İnşallah ülkemizde de 20 Temmuz’da Suruç'ta başlayan katliamla birlikte başlayan süreçte, ölümlerin kayıpların ortaya çıkması hepimizi derinden yaralıyor. buradan hükümet olarak bir barış çağrısı yapmayı sorumluluk olarak hissediyorum. silahların susmasını silahların gömülmesini, barış içinde yaşayacak sözlere de eylemlere de herkesin sahip olmasını diliyoruz.
Bugün bakanlar kurulunda ele alacağımız konulardan ikisini ele aldık. Bundan bir tanesi Milli eğitim bakanlığının durumu, bir diğeri de 2016 yılıyla ilgili gelişmelerdir. Hopa'da yaşananlar, buradan çıkardığımız derslerle, doğu Karadeniz’de yapılabilecekler, uzun detaylı bir görüşmeyi yaptık.
Anayasal zorunluluk çerçevesinde sayın cumhurbaşkanımız, milletvekili olarak sayın başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nu görevlendirmiş, sayın başbakanımız da ilgili arkadaşlarımıza, bireysel olarak teklifte bulunmuş ve teklif bazı arkadaşlar tarafından kabul edilmiş, bazıları tarafından kabul edilmemiştir.
''HERKES EŞİT HAKLARA SAHİPTİR''
Bakanlar Kurulu içerisinde yer alan bakan arkadaşlarımız, her birisi eşit haklara ve sorumluluklara sahiptir. Bunun gereği olarak da ümit ediyorum ki, bu ilk toplantı da onu gösterdi, uyum içerisinde yerine getirecek ve 63'ncü hükümet bu yüksek temsilin de verdiği güçle görevlerini sürdürecektir.
Bu hükümetin dördüncü temel özelliği ise bu ülkeyi suhuletle seçime götürme görevi olmasıdır. bir taraftan üzerine düşen sorumlulukları yerine getirecek, hem de demokratik bütün kural ve kuruluşları işleterek, türkiye'yi güvenli bir şekilde seçime götürmekle yükümlüdür.
''ÇİFTÇİLERİMİZİN ZARARI KARŞILANACAK''
Bu süre içerisinde afetten sonra gördük ki orta vadede yapılması gereken işler var.
