Darbeye bulaşan FETÖ’cüler en ağır cezayı alsın ama Bylok kullandı diye kimsenin hayatı karartılmamalıdır

Hükümetin FETÖ ile arasında her şey güllük gülistanlık iken STV’nin Kürtleri aşağılayıcı programlar yapmasını eleştirmiştik. Zaman Gazetesi banka reklamı yapıyor diye Zaman şeytana uydu başlığı ile haber yaptık. Dinler arası diyalog koskocaman bir yalandır diye tepkimizi ortaya koyduk.

Yani bu hareketin samimi olmadığını öğrencinin zekisi iş adamının zengini ile alakadar olalım dediklerini yıllar önce yaptığımız yayınlar ile arşiv sayılarımızda mevcuttur. O zaman bu eleştirileri yaptık diye nerede ise bizim için dinden çıktığı fetvası verenler oldu. Hatta iftar sofrasında telefon açıp bizi ölümle tehdit edenler bile oldu.

Kanunda suç olduğu ile alakalı bir tanım bulunmayan arama motoru kullandı diye hiçbir kimse peşinen suçlu ilan edilemez.

Parasını kanunen kurulmuş bir bankaya yatırdı diye de kimse suçlu ilan edilmez.

Bir kişi kanunlara uygun olarak kurulmuş bulunan her hangi bir Sendika ve dernek üyesi olması suçlu olduğunu gerektirmez.

Hülle yaparak başka hesaplara para havalesi yapması, terör örgütüne bilerek ve isteyerek destek vermesi kanuni amirleri yerine falan abi dedi yaptım diyenlere gereken yapılsın ve yapılmalıdır da . Ancak FETÖ operasyonlarında genişleyen halkanın ileride FETÖ olayını sulandıracağı endişesi ciddi olarak Ak Parti teşkilatları içinde de bir rahatsızlık meydana getirmiş durumda.

Suçlular cezasını çeksin ama suçsuzlar mağdur edilmesin

İstanbul Times Tv Özel You Tube kanalımız için sokak söyleşileri yaparken çok sayıda bu olayda mağdur edildiğini ifade eden aile ile karşılaştık. Örnek vermek gerekirse oğlu harbiye 3.sınıfta olan bir anne ve baba biz 35 yıllık Milli Görüşçü bir aileyiz. Oğlumuzu Türkiye Cumhuriyeti Ordusuna teslim ettik. Oğlumuzu kamp için Yalova’ya götürmüşler oradan arabalara bindirip darbe girişimi anında bir yere bırakmışlar. 8 aydır oğlumuz yargı önüne çıkmadı. Biz oğlumuzu FETÖ’ye teslim etmedik. Devlete teslim ettik. Devlet kendi bünyesinde okuyan öğrencilere sahip çıkmayıp FETÖ denen oluşumun inisiyatifine bırakmışsa ve onlarda emir altında olan gencecik öğrencileri istedikleri yere götürüp bırakmışlarsa bu bizim oğlumuzun veya izimde suçumuz mu ? Bütün bu yanlışlara rağmen evladımız yargı önüne çıksın istiyoruz ama hiçbir şekşilde kimse bizi dinlemiyor  ve toplumun çoğu bize vatan haini gözü ile bakıyor biz vatan haini değiliz. 8 Aydır ailemiz darmadağın oldu. Bizi bu hale getiren herkesten Allah indinde davacıyım demişlerdi.

Bizim bir köylümüz bir dershanede muhasebeci olarak çalışıyordu. Kardeşinin ifadesine göre 350 TL kurban parası verdiği için 9 aydır cezaevinde olduğunu ifade etti. Cezaevine atılan herkes suçludur yada suçsuzdur diyecek bilgi ve belgeler elimizde olmadığı için bir fikir beyan edemeyiz ama bin kişinin olduğu bir gemide 999’ı suçlu ise içlerindeki bir suçsuz için o gemi batırılamaz hükmü unutulmamalıdır.

Halkanın genişlemesinde sanki FETÖ idarecileri seviniyor gibi bir izlenim var

FETÖ olayında mağdur sayısının çoğalması asıl suçluları gizlemeye yönelik bir eylem olduğu kanısı hakim olmaya başlıyor. Sıradan halkın tanıdığı ve kimseye zararı olmayan yakınlarının göz altına alınması olayında işin sulandırıldığı izlenimi son göz altılar ile rahatsızlık oluşturmaya başladı.

Hükümet bu konuda hassas olmalı suçlu olduklarına dair güçlü kanıtlar olmayan kimseyi tutuklamamalıdır.

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim