AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'ın hakkında açtığı 1 milyon YTL'lik tazminat davası için "Aydın Doğan isterse 10 milyarlık dava açsın. Beni korkutamaz. Doğru söylemekten çekinmeyeceğim." dedi.
 
Önceki gün hayatını kaybeden Adanalı organizatör Halil Genç'in cenaze törenine katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, açılan davayı Doğan Medya Grubu'nun yeni taktiklerinden biri olarak değerlendirdi.

Fırat, "Doğan Grubu medyayı silah gibi kullandıkları gibi şimdi böyle bir dava açarak doğruları söyleyenleri korkutacaklarını zannediyorlar. Bana tesir etmez. Konuşmaya devam ederim. Doğruları söylemeye devam edeceğim. Aydın Doğan 1 milyon değil 10 milyarlık dava açsın. Türk adaletine inanıyorum. Kimseye iftira etmedik. Bunun belgelerle ispatı ortaya çıkar." şeklinde konuştu.

Doğan Grubu'nun bu kez de mahkemeyi silah olarak kullanmasını ayıpladığını kaydeden Fırat, "Mahkemeyi silah olarak kullanmalarını ayıp olarak görüyorum. Onların ayıbıdır. Üzüntü verici. Şunlar bilinsin ki doğrular söylenecektir. Kınıyorum. Bunlar beni korkutmaz." diye konuştu.

Dengir Mir Mehmet Fırat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı açıklamaları kendisinin de merakla beklediğini belirterek, "Cumartesi ve pazarı merakla bekliyorum. Herhalde söyleyecekleri bir şey vardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ı birşey söylemişse doğrudur. Biraz sabırlı olalım." ifadelerini kullandı.

"MEDYAYA DEĞİL DEVLETTEN NASİPLENENLERE KARŞIYIZ"

Medyaya karşı olmadıklarını söyleyen Fırat, "Biz medyanın sermaye çevreleri tarafından silah olarak kullanılıp birilerinin servetini arttırmasına, devletten nasiplenmasine karşıyız. Biz basın mensuplarının sendikasız hale getirilip güvencesiz hale getirilerek patronların iki dudağı arasında sokağa konduğu ortama karşıyız. Basın özgürlüğü, basın çalışanlarının özgür olmasından geçer. Yoksa basın çalışanları silahşörlere döner. Bir kişinin menfaatlerini koruyan silahşörler olurlar." şeklinde konuştu.   

Aydın Doğan'dan önce medya söktöründe bunların yaşanmadığını savunan Fırat, "Önceki dönemlerde Türkiye'de bunlar yaşanmıyordu. Basından gelen kişiler vardı ve devletle ilişkileri yoktu. Özgür basın vardı. İnsanların temel özgünlüğü olan düşünce özgürlüğünün temeliydiler. Maalesef basın özgürlüğü diyerek birileri menfaatlerinin arkasına saklanıyor." ifadelerini kullandı. 

Editör: TE Bilisim