Geleniyle, kalanıyla, gideniyle, giden ama döneniyle eski bir dosttur Kuzguncuk. Ta Bizans’tan beri pek çok milletten insana yuva olmuş ve olmaya devam eden bu küçük yerleşim, Paşalimanı’yla Beylerbeyi arasında kalan vadiden her sabah yeniden doğuyor. Adını, altın ya da yaldızlı kiremit anlamına gelen Chrysokeramos kelimesinden aldığı, bu kelimenin değişerek önce Kasynytza, sonra da Kuzguncuk haline geldiği rivayet edilir buranın. 1930’lu yıllara kadar Dünya Hahambaşı’nın Kuzguncuk’tan seçilmesi ve İstanbul’un en önemli ve büyük Musevi mezarlıklarından birinin burada yer alması da Kuzguncuk’un bir Musevi köyü olarak kurulduğunu doğrular gibidir. Ayrıca dünyanın en ünlü ud yapımcısı sayılan Onnik Usta’nın da Kuzguncuk’ta yaşadığı biliniyor. İlk katlanabilir metrenin de burada icat edildiği rivayet ediliyor. Bugün de hala her 27 Temmuz’da Ayazma Günü kutlanıyor. Gelişen ve değişen dünyamızda her gün yeni savaşlar patlak verirken, Kuzguncuk’ta yüzyıllardır içiçe, barış içinde yaşamayı başarmış, birbirlerinin acılarına, kederlerine, sevinçlerine ortak olmuş bu köy halkının günümüzde bile bu sıcaklığı sürdürebiliyor olması gurur verici. Kuzguncuk bir çok dizi ve filme de ev sahipliği yapmış bir semt olarak varlığını devam ettirmektedir.

Editör: TE Bilisim