“GÜVEN KAVRAMI DEDİĞİMİZ ŞEYİN İÇERİSİNDEKİ EN HASSAS NOKTA GÜVENSİZLİKTİR”

Milletin birbirine olan güvenini kaybetmemesi gerektiğinden bahseden Yarar, “15 Temmuz süreçtir. Hayatımız anlamında normalleşmeliyiz. Fikri anlamda 15 Temmuz’un ne olduğunu bilmeliyiz ve bilincimizi kaybetmemeliyiz. Bir panik havasında, sağımızdaki solumuzdaki adamlardan korkarak yaşayamayız. Adamların istedikleri de bu. Güven kavramı dediğimiz şeyin içerisindeki en hassas nokta güvensizliktir. Yani güven duygunuzu birisine güvenmeyerek ve güvensizlik hissine kapılarak kaybedersiniz. Kimse kendini güvensiz hissetmesin. Bizler normal hayatımıza devam etmeliyiz. Bunları temizlemek bunların kim olduğunu belirlemek devletin görevidir. Bizim görevimiz duyarlı olmaktır. Devlet ile millet arasındaki bağı koparmaya çalışan, devlete güveni zayıflatmaya çalışan adamlarla fikri olarak mücadele etmek bizim görevimizdir’’ dedi.

 “BU DİRENİŞİ BAŞKA BİR ÜLKE YAPSAYDI ÜLKECE NOBEL ÖDÜLÜ ALIRLARDI”

15 Temmuz’un bir süreç olduğuna dikkat çeken Yarar, “Böyle bir direnişi başka bir ülke yapmış olsaydı, muhtemelen Nobel Özel Ödülü diye bir şey çıkarılıp o ülkenin tamamına bu ödül verilirdi. Nobel Demokrasi Ödülü derlerdi adına da. Bırakın anlatmayı, 15 Temmuz hala devam ediyor bunu kabul edelim önce. Bunu ben değil Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer siyasiler söylüyor. Bu bana ait olan bir cümle değil. Bugünlerde Adalet Bakanı’nın açıklamalarını dinliyorsunuz. İçerideki gruplarına motivasyon vermeye devam ediyorlar ve bazı suikastler için de emir verdiklerini düşünüyoruz diye açıklama yaptı. 15 Temmuz’u bir gün olarak algılarsanız yanlış yaparsınız. Biz o gün darbe yapmaya kalkan bir grubu bertaraf ettik” ifadelerini kullandı.

“GÖMÜLECEK BİR TOPRAĞINIZ YOKSA PARANIZIN DA ÖNEMİ YOKTUR”

Kitaplarının satışından elde ettiği gelirle Samsun'un bir dağ köyünde okul yaptırmayı istediğini anlatan Yarar, "Arkadaşlarım bana bir gün dedi ki 'ağabey biraz birikmiş paran var,  ne yapacaksın, dolar alacak mısın' dediler. Almayacağımı söyledim. Niye almayacağımı sordular. Yarın sabah ben dolardan yüzde 30 para kazansam ve ben milyarder olsam, aynı Suriyelilerin ülkesine vermiş olduğu zarar gibi yapmış olsam, dönemeyecek bir ülkem olsa, bu paranın bana ne faydası var. Adam Suriye’nin en zenginiydi, geçen gün öldü ve ülkesine gömülemedi. Başka topraklara gömülmek zorunda kaldı.

Bugün yüzde 30 kazanabilirsiniz, yüzde 40 kazanabilirsiniz, yüzde 100’de kazanabilirsiniz, ama harcayacağınız bir toprak olmayacaksa, gömülecek bir toprağınız olmayacaksa, üzerinde yaşayacağınız bir toprak olmayacaksa, benim sizlerin arasına gelebileceğim bir yer olmayacaksa ne yapayım. 15 Temmuz'dan sonraki kitap gelirim ve diğerlerinden kazandığım kitap gelirimle memleketim olan Samsun'da bir dağ köyünde okul yapma kararı aldım" dedi. Söyleşi sonunda Başkan Yardımcısı Besim Müftüoğlu, Mete Yarar’a teşekkür ederek çiçek takdim etti. Yarar, dinleyicilerin sorularını yanıtlarken, Ceyhun Bozkurt ile birlikte çıkardığı ‘Darbenin Kayıp Saatleri’ kitabını da imzaladı.

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim