Bununla alakalı çok husus var ancak şu hususlar temel noktayı ve işin arkasını çok iyi açıklıyor: Sn. Ahmet Davutoğlu Akademisyen kimliği ve siyaset kültürünü ve de adabını sonuna kadar taşıyan biri olması hasebi ile birçok olayda hissi davranmadan akıl ve mantık çerçevesinde yapılması gerekenleri yapan bir karaktere sahip. Bu konuda hem Ak Parti içinde hem de Sn. Cumhurbaşkanı ile zaman zaman ters düşmektedir. Hatta en önemli eskilerden Tayyip Erdoğan ile Davutoğlu’nun ters düşme hadisesi, 1 Mart tezkeresine Davutoğlu’nun karşı çıkışı, Büyük Ortadoğu Projesine mesafeli yaklaşımı olarak bilinmektedir.
Özellikle birkaç maddede en önemli ters düşme ve kaynama noktasını arttıran hadiseleri aşağıda sıralamak yerinde olacaktır…
1-) IŞİD’in elinden kurtarılan 49 rehine olayında Başbakan Sn.Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbakanı Sn. Erdoğan kurtarılma konusunda bazı farklı söylemler oluşturmuşlardı. Sn. Cumhurbaşkanı’nın, Ahmet Davutoğlu’ndan farklı birkaç söylemde bulunması Davutoğlu cephesinde hoşnutsuzluk yaratmıştır.
2-) Yine özellikle baktığımız zaman, Erdoğan'ın Ali Babacan'ın ekonomi politikalarından rahatsız olduğu iddia edilirken Davutoğlu’nun ısrarla yola Babacan ile devam etme kararı alması da başka bir diğer önemli hadisedir.
3-) Son zamanlarda iyice ayyuka çıkan Osmanlıca tartışmalarında da ikili arasında söylenen bazı sözler çatırdamanın sinyalini vermekteydi. Erdoğan Osmanlıca dersinin isteğe bağlı olmadığını belirtirken, Davutoğlu ise isteğe bağlı olabileceğini söyledi. Bu söylemlerde de bir kez daha ters düşülmüştü.
4-) Son olarak çatırdamanın en büyüğü 4 Bakan’ın Yüce Divan’a götürülmesi konusunda çıkmıştır. Ahmet Davutoğlu Yüce Divan konusunda kararlı iken, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ise ısrarla gitmemelerini istiyor ve söylüyor. Gelinen noktada Yüce Divan tartışmaları 5 Ocak’a ertelendi ve 5 Ocak’ta da Erdoğan’ın tepkisi ve Davutoğlu’nun tavrı gayet önem teşkil etmektedir…
Evet, sevgili dostlar hal böyle iken aynı yola çıkılıp farklı yollara sapan veya saptırılan birçok kişiyi daha öncede görmüştük. Sn. Abdullah Gül bunun en güzel örneğidir. Bu saatten sonra hiç bir şey sürpriz olmaz. Ben en başından beri büyük bir çatırdamanın sinyalini dost meclislerinde vermiştim ve gelinen noktada çatlaklar büyüyor. Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın Ak-Saray’da kurmayı planladığı kabine ise hem Davutoğlu cephesinde hem de Ak Parti teşkilatlarında kafaları karıştırmakta ve bazı hoşnutsuzluklara neden olmaktadır. Benim şahsi kanaatim bu olaylar neticesinde, farklı söylemlerin gelişmesine zemin hazırlayacak her olay peşinde bir kartopu gibi yuvarlanarak bir çığ olmasını doğurabilir. Tarihte de bu tarz olayların sonucunda neler olduğu malumdur… Önümüzdeki süreç ve 2015 pek çok olaylara gebe!
Ve son söz: ‘’ İnsanları birleştiren duygular yok olmaya başladığında, fikirlerde de ayrılık olması kaçınılmazdır’’
İstanbul Times / Koray Kamacı
