Türk Hava Yolları’nın özelleştirilmesi gibi bir çalışmamız yoktur. Bir ara bir danışman alma noktasında bir çalışma oldu. Onun da amacı küresel havacılık sektöründeki gelişmeleri takip edebilmek için“ dedi. Bakan Şimşek bir soru üzerine Milli Piyango’nun özelleştirilmesi ile ilgili olarakta son aşamaya geldiklerini söyledi. 

“EN BÜYÜK KÜRESEL KRİZİNE RAĞMEN TÜRKİYE YÜZDE 5,1 BÜYÜMÜŞ" 

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ceylan İntercontinantal Otel’de düzenlenen İstanbul Finans Zirvesi’nin ikinci gününde konuştu. Şimşek, son 10 yıllık dönemde Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle arayı hızlı kapattığını ifade etti. Geçmişte böyle hızlı ara kapatma döneminin yok denilecek kadar az olduğunu belirten Şimşek, "Dolar cinsinden Türkiye'nin iddialı hedefleri var. Son 10 yıl içerisinde cari dolar kuruyla Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıktı. 1998'de de 200 milyar dolarmış. Yaklaşık 3 katlık bir artış ciddi başarıdır. Türkiye, satın alma gücü paritesiyle Avrupa'da 6. büyük ekonomi , dünyada 16. büyük ekonomi, hedef Avrupa'da ilk 2-3, dünyada ise ilk 10'dur.1923-2002 dönemine bakıldığında Türkiye yüzde 4,5 büyüdü. 1990'lı yıllarına bakıldığında bu ora yüzde 3'e kadar düştü. Son 10 yıl içerisinde, son 60 yılın en büyük küresel krizine rağmen Türkiye yüzde 5,1 büyümüş" dedi. 

TÜRKİYE 2007'DEN BU YANA 4,7 MİLYON KİŞİYE İSTİHDAM YARATTI

2014-2018'e ilişkin yüzde 5,5 ortalama büyüme hedeflendiğini kaydeden Şimşek, sürdürülebilir büyüme için kısa vadede muhtemelen öngördükleri potansiyel büyümenin bir miktar altında gidileceğini söyleyerek, "Geçmişte yaşanan büyük iniş ve çıkışların artık yaşanmayacağı şeklinde bakıyoruz. Türkiye 2007'den bu yana 4,7 milyon kişiye istihdam yarattı. Kısa ve orta vadeli perspektif ile baktığımızda bütçe açığımızın düşük, kamu borcunun düşük ve düşüyor olması, bankacılık sektörünün sağlam, hane halkı borcunun nispeten düşük, şirketlerin borcunun makul, ihracat piyasalarının çeşitlendirilmiş ve esnek kur sisteminin olması, büyümeyi destekleyici ve şoklara karşı Türkiye'yi daha dirençli kılan faktörlerdir. Bu sene bütçe açığı yüzde 1,4'ün altında bekleniyorsa da muhtemelen bunun çok altında kalacak. İlk 8 ayda bütçemiz mütevazi olsa da fazla verdi. Ama yılın son döneminde bir miktar açık olacak ama açık hedefin altında kalacak" diye konuştu. 

“SIRF SEÇİMLER VAR DİYE İLAVE ADIM ATMAYIZ" 
Bakan Şimşek konuşmasına şöyle devam etti: 

“Son 10 yılda kaç tane seçim olmuş, seçimin arifesinde ne tür popülist politikalar uygulanmış bir baksınlar. Biz ne yapılması gerekiyorsa normal dönemde yapıyoruz, sırf seçimler var diye ilave adım atmayız. 2015 yılına kadar işçi ve memurlarla gerekli toplu sözleşmeler yapıldı, alt yapı yatırımları planlandığı gibi yapılıyor, sosyal harcamalar noktasında da alınabilecek insiyatiflerin çoğu alınmış durumdadır. Daha önce kamu borç stokunun milli gelire oranında Türkiye uçurumun eşiğindeydi. 10 yıl önce 'Türkiye bu borcu ödeyemez' şeklinde algı vardı ve bu doğru bir yaklaşımdı. Siyasi istikrar, güçlü reform ve mali disiplinlerle Türkiye uçurumun eşiğinden bu noktaya geldi. Türkiye'nin kamu borç stokunun milli gelire oranı birçok gelişmekte olan ülkenin çok altındadır. Bizim öngörümüz bu sene brüt kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 35 olacağı, gelecek sene yüzde 33'e düşecek." 

“TÜRKİYE'DE ASGARİ ÜCRET AB ÜYE ÜLKELERİNİN 10'UNDAN DAHA YÜKSEK" 

Bakan Şimşek, "Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırıldığında, Türkiye'de hane halkının borcunun milli gelire oranı AB ortalamasının 3'te 1'i düzeyinde dahi değil. Ama Türkiye'de asgari ücret AB üye ülkelerinin 10'undan daha yüksek. Hane halkının döviz borcu yok. Yani hane halkının bilançosunda herhangi bir tahribat söz konusu değil" dedi. 

“UZUN VADEDE TÜRKİYE’NİN TASARRUFLARINI ARTIRMASI GEREKİYOR" 

Yeterinde tasarruf yapılmadığına vurgu yapan Bakan Şimşek, "Maalesef vatandaş yeterince tasarruf yapmıyor. O nedenle hisse senedi ve bono piyasasına fon akışının devam etmesi lazım. Mesela özel emeklilik fonu. Vatandaşa, ‘100 lira tasarruf edene 25 lira biz vereceğiz’ dedik. Bundan daha büyük bir yatırım dünyanın hiçbir yerinde yok. Nitekim vatandaş da bunu yapmış ve yılbaşından bu yana 700 binden fazla yeni katılımcı gelmiş. Demek ki, attığımız adımlar çalışıyor. Başta teknoloji şirketleri olmak üzere her türlü girişimciye destek sağlayacak çok ciddi vergi teşvikleri getirdik. Uzun vadede Türkiye’nin tasarruflarını artırması gerekiyor. Dikkat ederseniz kamu aslında tasarruflarını artırmış ama özel sektör azaltmış. Neden? Çünkü ilk defa faizler tek haneye inmiş, vatandaş krediyi keşfetmiş ve tasarruflar azalmış ama bu da bir yerde durulacak. Attığımız adımlarla özel sektör tasarrufları da yavaş yavaş yükselmeye başlayacak. Bir yandan kamu bir yandan özel sektör tasarrufları ile cari açık azalamaya devam edecek. Bu yıl büyüme iç talepten kaynaklanıyor. Net ihracatın katkısı eksi. İç talepteki artışa rağmen cari açıkta bozulma yok. Geçen yıl ve bu yılki altın etkisini dışarıda bırakın bu yıldaki cari açık rakamını geçen yılla karşılaştırın bir bozulma yok. İstihdam oranı düşük olunca tasarruflar da düşük oluyor. Tasarrufları artırmamız için istihdamı da artırmamız lazım. Bu nokta da reform yapmamız lazım. Reform yapmadığımız yapamadığımız tek alan budur. Enin de sonunda bu konuda da çok ciddi adımlar atılacak. Nitekim paketimiz hazır" dedi. 

TÜRKİYE ÇOK DAHA BÜYÜK SIÇRAMALAR YAPABİLECEK BİR ALT YAPIYI HAZIRLIYOR" 

Türkiye’de eğitimde kalitesinin arttırılması gerektiği söyleyen Bakan Şimşek şunları söyledi: 

“Eğitimde gereken sıçramayı yaparsak, Türkiye başarıyı sağlar. Son 10 yıldaki başarı mucize olarak görüyorum. Çünkü ortaokul terk 25 yaş üstü nüfusla bu başarılmış. Yani Türkiye’de 25 yaş üstü nüfusun eğitim düzeyi ortaokul terk. Zorunlu eğitimi okul öncesiyle 13-14 yıla çıkardık. Önümüzdeki 10 yıllarda Türkiye çok daha büyük sıçramalar yapabilecek bir alt yapıyı hazırlıyor. Buna göre de bir bütçe hazırlanıyor. Eğitim bütçesinin payı 6 kat arttı. Bunu yapabilen son 10 yılda bana bir tane ülke gösterin. Şuan bütçeden en büyük payı Milli Eğitim alıyor. Sadece sözde değil eylemde de bu ülkede çok hızlı bir transformasyon varö dedi. Eğitimde kalitenin düşük olduğuna dikkati çeken Şimşek, yeni hedeflerinin eğitimde kaliteyi artırmak olduğunu ve kadınlar arasında işgücü piyasasına katılımın çok düşük olduğunu belirterek, “Üniversiteli kadınların işgücüne katılımı AB’den daha yüksek. Ama eğitim seviyesi düştükçe iş gücüne katılım oranı düşüyor. Kadın ve kızlarımızı eğitmemiz lazım" 

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek konuşmasının ardından Prof. Dr. Eser Karakaş’ın moderatörlüğünü yaptığı oturuma katıldı. Bakan Şimşek daha sonra basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 

“TÜRKİYE’NİN BU ANLAMDA RAHATLAMADA DA OLUMLU ETKİLENMESİ SON DERECE DOĞALDIR" 

Basın mensuplarının Amerika Merkez Bankası'nın (FED)son açıklamalarına ilişkin değerlendirmesi istenen Mehmet Şimşek “Kısa vadede bir rahatlama sağladı. En azından kısa vadede bir belirsizlik sona ermiş oldu ama biz yine de bütün planlarımızı kışa göre yapıyoruzö dedi. Kendilerinin parasal genişlemenin ilelebet devam etmeyeceğini düşünerek hareket etmeleri gerektiğini ifade eden Şimşek, “Türkiye’nin makro ekonomik temellerini sağlam tutup, eninde sonunda parasal genişlemenin yavaşlayacağı, hatta bir noktada duracağını, bir noktada global faizlerin yükseleceğini düşünmemiz lazım. Ama sonuç itibarıyla kısa vadede bir rahatlama söz konusu. Bu Türkiye’ye de yansıyacak çünkü Türkiye FED’in politikasındaki değişiklikten muhtemelen en fazla etkilenebilir ülkeler arasında görülüyordu. Dolayısıyla Türkiye’nin bu anlamda rahatlamada da olumlu etkilenmesi son derece doğaldır" dedi. 

TÜRKİYE’DE FED KARARLARI SONRASI PİYASADA YAŞANAN AŞIRI HAREKETLİLİK NORMAL" 
FED’in kararlarının dünya ekonomisi açısından önemli olduğunun altını çizen Bakan Şimşek “ Ama biz ona sırtımızı dayayamayızö dedi. FED’in bu kararlarının normale dönüşün gecikmeli olarak ortaya çıkacağı anlamına geldiğini söyleyen Bakan Şimşek “ Büyük bir küresel kriz yaşandı. Böyle finans krizlerinin etkileri 10 yıla kadar yayılabiliyor. 2007’de başlayan krizden beri 6 yılı geride bıraktık. Ona rağmen hala dünya ekonomisi ciddi sorunlarla karşı karşıya. Bu nedenle normalleşme gecikmeli olarak gelecek demek doğru olur. Global likidite deyince akla gelen paranın dolar, dolayısıyla bu likidite ile ilgili bir kararın piyasada ciddi hareketlere yol açmasından daha doğal bir durum olamayacak. Türkiye’de FED kararları sonrası piyasada yaşanan aşırı hareketlilik normal. Daha az hassas olunabilir mi? Olabilir. Aslında bizim temellerimiz sağlam ama bizim bir cari açığımız var. Bizi nispeten kırılgan yapan bir cari açık boyutu var. Bizim dışarıdan tasarrufa ihtiyacımız var. İşin özü bu“ dedi. 

“TÜRK HAVA YOLLARI’NIN ÖZELLEŞTİRİLMESİ GÜNDEMİMİZDE DEĞİL" 

Türk Hava Yolları’nın özelleştirilmesi ile ilgili soruya ise Mehmet Şimşek “Türk Hava Yolları'nın özelleştirilmesi gündemimizde değil. Türk Hava Yolları’nın (THY) özelleştirilmesi gibi bir çalışmamız yoktur. Bir ara bir danışman alma noktasında bir çalışma oldu. Onun da amacı küresel havacılık sektöründeki gelişmeleri takip edebilmek için“ dedi. 

MİLLİ PİYONGO’NUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ SON AŞAMADA 

Milli Piyango’nun özelleştirilmesi ile ilgili olarak son aşamaya geldiklerini söyleyen Mehmet Şimşek “Bir yönetmelik çıkması lazım. O yönetmeliğe ilişkin bazı hususlar var. Henüz onların nihai şeklini veremedik. Yıl sonuna kadar bu konuya ilişkin somut bir gelişme, bir adım atılacak“ diye konuştu. 

Radikal
Editör: TE Bilisim