Meydana sığmayan coşkulu kalabalığın sevgi seliyle karşılanan Sarıgül, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a seslenerek “Sen benden Ayazağa’yı aldın, ben de senden İstanbul’u alacağım” dedi.
 
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’ de “Bizi sandığa götürmeden masa başında yenmek istediler. Sarıyer, seçim hileleriyle oyunlarıyla değil sandıkta alınır. Bize yapılan haksızlıkların ve engellemelerin hesabını Sarıyer halkı sandıkta soracaktır”ifadelerini kullandı.
 
GENÇ; “SARIYER DEMEK, HERKES DEMEK”

Yeniden CHP Sarıyer Belediye Başkan Adayı gösterilen mevcut Belediye Başkanı
Şükrü Genç; burada yaptığı konuşmalarında; “Bizi sandığa götürmeden masa başında yenmek istediler. Sarıyer, seçim hileleriyle, oyunlarıyla değil sandıkta alınır. AKP’nin her türlü oyununa izin vermeyeceğiz. CHP olarak seçim kuruluna zamanında yaptığımız müracaatı bile çarpıtmak istediler. Yalanlarıyla bizim seçime girmemizi engellemeye çalıştılar, ancak başaramadılar. 30 Mart’ta sandıkta bunun hesabı sorulacaktır. Bize yapılan haksızlıkların ve engellemelerin hesabını Sarıyer halkı sandıkta soracaktır” dedi. Başkan Genç; “Sevgili Sarıyerliler, canlarım, kanlarım. Hepiniz şölenimize hoş geldiniz. Sarıyer demek, tepe mahallelerinde yaşayan 200 bin kişi demek. Sarıyer demek, sırası geldiğinde içecek çorba bulamayan çocuklar demek. Sarıyer demek, her türlü sıkıntıya rağmen yaşamlarını devam ettirip, kuş uçmaz kervan geçmez yerlerden buralara gelip yaşamlarını bin bir zorlukla yürüten ve yıllarını devam ettirmeye çalışan insanlar demek. Siyasi inancı memleketi, yaşam biçimi ne olursa olsun, ben gerçekten insan yaşamına saygılım diyen herkes var Sarıyer’de. Sarıyer demek, herkes demek” şeklinde sözlerini tamamladı.
 
SARIGÜL; “SEN BENDEN AYAZAĞA’YI ALDIN, BEN DE SENDEN İSTANBUL’U ALACAĞIM”

Sözlerine “Sayın Başbakan Ayazağa ve Maslak’ı benden aldı ama ben de ondan İstanbul’u alacağım. Şimdi sormak istiyorum. Ayazağa’yı ve Maslak’ı bir gecede AK Parti’ye bağladılar. Bunları yaparken vicdanınız sızlamadı mı? Sana bağlı olan bir belediyeyi bir gecede CHP’li belediyelere bağlasak ne dersin?” diyerek başlayan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, dakikalarca alkışlandı. Mitingte “Çare Sarıgül”, “Durma ilerle İstanbul seninle”, “Silkele başkan silkele” sloganları atıldı.
 
“İSTANBUL’DA BİR TEK AFİŞLERİNİ BIRAKMAM”

Sarıgül,
“Geceleri pankartlarımızı kesiyorlar. Buradan bir kez daha AK Partili yetkililere sesleniyorum. İstanbul Başkanımız Oğuz Kağan Salıcı başkanımızın yarın AK Parti il başkanıyla konuşmasını diliyorum. Çarşamba günü akşamı saat 12′ye kadar bu konuda bir uzlaşma sağlanmasını arz ediyorum. Böyle bir uzlaşma sağlanmazsa İstanbul Valimize gidip bire bir konuşacağım. AK Parti adayları nereye afiş asıyorsa, diğer siyasi partilerde oraya afiş asmakla demokrasinin gereği mükelleftir. Şayet AK Parti adayının astığı afişler duruyor, diğer siyasi parti adaylarının astığı afişler yoksa O zaman dünyanın kaç bucak olduğunu görürsünüz. İstanbul valisi bu güvenliği sağlamazsa gençleri alırım, sokak sokak İstanbul’da bir tek afişlerini bırakmam” dedi.
 
 “TALİMAT VERMİŞLER SARIGÜL’ÜN BURNUNU BİLE GÖSTERMEYİN”

Sarıgül; “
İyi ki başka televizyonlar var. Seçimlerin demokrasi bayramı olmasını arzu ediyorum. Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de seçimler, her siyasi partiye eşit koşullarda yapılıyorsa, her siyasi partinin görüşleri, düşünceleri bütün televizyonlarda nasıl yansıyorsa isterim ki cennet vatanımızda da bir kişi konuştuğu zaman 17 kanal arka arkaya yayınlamasın. Sayın Kılıçdaroğlu da, Sayın Devlet Bahçeli de diğer siyasi liderlerin de yayını aynı oranda yapılsın. İşte o zaman demokrasi vardır” dedi. Sarıgül, internet yasasındaki düzenlemelerle ilgili de “İnternet yasağı Afganstan’da, Pakistan’da İran’da olur. İnterneti yasaklayan Başbakanın hiçbir demokratik ülkede yeri yoktur” diye konuştu.
 
“7 CAN HAYATINI YİTİRDİ, SORUMLUSU KADİR TOPBAŞ’TIR”

Gezi parkındaki olaylarla ilgili de konuşan Sarıgül,Olaylarda 7 canımız hayatını yitirdi. Bu evlatlar sizin evlatlarınız, bizim evlatlarımız, tarihten beri gezi var. Sayın Topbaş, oraya Büyükşehir’in dozerlerini göndermemiş, ağaçları yıkmamış olsaydı. O yedi evladımız hayattaydı. 7 canın vefat etmesinin sorumlusu maalesef ve maalesef Kadir Topbaş’tır.” dedi.
 
 
 
    
Editör: TE Bilisim