Konya'da Okyanus Şirketler Grubu'na yönelik yapılan operasyonda yakalanıp tutuklanan şirketin yönetim kurulu Başkanı Nusret Argun ile Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan'ın da aralarında bulunduğu tutuklu 44 sanığın savunmaları tamamlandı. Savcı, Rektör Okudan'ın yurtdışı yasağı konularak tahliye edilmesini istedi. Rektör Okudan'ın avukatı, “Okyanus Şirketlerinin sahibi Nusret Argun, CHP'li Kılıçdaroğlu'na bile ulaşmıştır.Bu yönden bakıldığında Kılıçdaroğlu da örgüt üyesi sayılmalıdır'' dedi.

Özel Yetkili Adana 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4 gündür devam eden 44'ü tutuklu 234 sanığın yargılanmasına devam edildi. Dün saat 19.30'da tüm tutuklu sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından bu sabah devam edilen duruşmada mahkeme Savcısı Veli Dalgalı, Rektör Prof. Dr. Okudan ile diğer bazı sanıkların nakti kefalat ve yurtdışı yasağı konulması ya da adli kontrol uygulaması konulması suretiyle tahliyesini istedi.

‘KILIÇDAROĞLU DA ÖRGÜT ÜYESİ SAYILMALI’

Rektör Okudan'ın avukatı Necip Akkurt, müvekkilinin örgüt üyesi olmadığını, ihaleye fesat karıştırmadığını savunarak, “Okyanus Şirketlerinin sahibi Nusret Argun hırslı bir işadamıdır. Bu nedenle herkese ulaşmaya çalışmıştır. CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'na bile ulaşmıştır. Bu yönden bakıldığında Kılıçdaroğlu da örgüt üyesi sayılmalıdır” dedi. Avukat Akkurt, Okudan'ın yatak odasında çıktığı iddia edilenan bir milyon liraya da açıklık getirdi. Akkurt, “Bir milyon lira iddiası yalandır. Bu iddia kolluk tarafından basına sızdırılmıştır. Aslı yoktur” diyerek Konya Emniyeti hakkında soruşturma başlatılmasını istedi.

ŞİRKETİNE YAPILAN OPERASYONU ANLATTI

‘Örgüt kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, edimin ifasına fesat karıştırma, yağma, rüşvet vermek, ticari sırrın açıklanması, özel belgede sahtecilik, soruşturmanın gizliliğini ihlal’ suçlamalarıyla 1205 yıla kadar hapsi istenen Okyanus Şirketi sahibi Nusret Argun, dün akşam saatlerine kadar yaklaşık 4 saat ifade verdi. Argun savunmasına başlamadan önce, mahkeme başkanından, “Nezarethanede sigara içenlerden rahatsız olduğum için başım dönerse oturabilir miyim?” diyerek izin istedi. 235 gündür cezaevinde tutuklu bulunduğunu belirten Argun, “Hakkımda bugüne kadar yazılanlara cevap vermedim. Burada yapacağım savunmam cevap niteliğinde olur. İddianameyi okudum 235 gündür neden tutuklu olduğumu anlamadım” dedi.

Hayatında hiç görmediği ve tanımadığını belirttiği çalışanı Hasan Taşkın’da bir tabanca çıkması nedeniyle silahlı örgüt kurmakla suçlandığını ifade eden Argun, Türkiye’nin gözde firmalarına sahip olduğunu, bu firmalarından birinin de doğalgaz işi yapan Energaz olduğunu, başına ne geldiyse bu şirket yüzünden geldiğini söyledi. Ancak, bu konuda detaylı açıklama yapmayan Argun, mahkeme başkanının, “Niye hedef seçildin?” diye sorması üzerine Argun, şirketine yönelik yapılan operasyon ve haklarında dava açılmasının nedenlerini şöyle anlattı:

“2004'de doğalgaz işine başladım. Energaz şirketinin yüzde 56’sı Konyalılara, yüzde 34’ü de İstanbullulara aitti. 2 grup arasında çekişme vardı. Genel kurulda yönetim kurulu başkanı seçildim. Bu çekişmede siyasiler de devreye girdi. 4 gün sonra bana ’yanlış yaptın yanında kalmaz’ dediler. Gaz işinde büyüyünce Konyalılar bozuldu. Emniyet müdürü ile sanayi odası taraf oldu. Bana karşı husumet beslediler. Emniyetin araç isteklerini yerine getirmedim. Ankara’da Başkent doğalgazı aldık. Anadolu çocuğu olduğum için bu işi almakla cahillik yaptım. Dik durmam sonucu başıma bu durum geldi. Üzerime geldiler.”

‘OPERASYON YAPILACAĞINI BAKAN'A SÖYLEDİM’

Argun, şirketlerine yönelik operasyon yapılacağını operasyon öncesinde İçişleri Bakanı’na bildirdiğini iddia ederek savunmasını şöyle sürdürdü:

“İçişleri Bakanıyla 2 kez toplantı yaptık. Ne zaman hangi saatte şirketime operasyon yapılacağını söyledim. Diğer yetkililerle de görüştüm. Bana ‘İşinize gücünüze bakın. İçiniz rahat olsun’ dediler. Görüştüğüm savcılar da, ‘Siz sanık değil, şüpheli bile değilsiniz’ diyerek evrakları istediler. Ancak, dediğim çıktı. Ticari itibarımızı bitirmeye çalıştılar. Ülkemizde ihaleye fesat karıştırmayla ilgili binlerce dava var. Elbette biz de yargılanırız. Ne yazık ki, Okyanus şirketiyle alakaları olmayan rektör, başhekim ve diğer kişiler sanık konumuna sokulmuştur. Yargısız infaz yapılmaktadır. 44 tutuklu 5.5 ile 7.5 aydır tutuklu bulunmaktadır.”

Hard disklerdeki suç unsurlarının ise operasyon sırasında polisçe yüklendiğini öne süren Argun, suç kabul edilen bazı belgelerin ise internetten herkesçe indirilebileceğini belirtti. Argun, telefon dinlemelerinin ise kasıtlı olduğunu ifade ederek, "Lehime olan konuşmalar yok. Konuşmalar kesilmiştir. İsimler yanlış yazılmıştır. Cümleler cımbızlanmıştır. Bu konuşmaların neresinden tutarsanız tutun tel tel dökülür. Örgüt olduğumuz söyleniyor. 5 bin insanı çalıştıran, şehrin çehresini değiştiren, uluslararası örgütlerce denetlenen bir gizli örgüt nasıl olur?” dedi.

İşadamı Argun, Rektör Prof. Dr. Okudan ile olan telefon konuşmalarına da açıklık getirdi. Rektörlük seçimi sırasında adaylardan Prof. Dr. Neyhan Ergene ile görüştüğünü doğrulayan Argun, “Neyhan, çok samimi olduğum bir kişi. Kendisiyle spor yapar, dağa çıkarız. Seçimi kaybedeceğini bildiğim için, mahcup olmaması için kendisini aday olmaması konusunda uyardım. Ancak, kendisi seçimlere girdi. 1250 oydan 40 oy alarak kaybetti. Kendisine gaz verenler bile oy vermedi. Ancak, bu kolluk tarafından gazetelere ‘çete rektör seçtirdi’ haber sızdırıldı. Bizim baskı yaptığımız yayıldı” dedi. Rektör Okudan'a 2 daire rüşvet verdiği iddiasının asılsız olduğunu öne sürdü.

Argun, sözlü savunmasının ardından 253 sayfalık yazılı savunmasını mahkeme başkanına verdi.

Editör: TE Bilisim