Törende bir konuşma yapan Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar, sorulan sorular üzerine dış politika ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Bizler samimi olarak inanıyoruz ki, Sayın Başbakanımız ve onunla beraber yola koyulan bakanlarımız ve hükümet görevlileri ellerinden gelen tüm gayreti sarf ederek gece gündüz çalışmışlar ve hala çalışmaktalar” diyen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Netice olarak memleketimizde özellikle Müslümanlara karşı yapılan ve bütün Türkiye vatandaşlarını kapsayan adil bir yaklaşımla nice zulümlere son verilmiştir, verilmeye de devam edilmektedir. Gerek içeride gerekse dışarıda devrim niteliğindeki çalışmalar ve değişimlerle hem yurt içinde hem yurt dışında itibarı yüksek bir ülke olduk.

Bunun için hem müteşekkir hem de duacıyız. Sizin bu gayretlerinize bizler de desteklerimizi sunmak istiyoruz. Bir Müslüman’ın basiret ve ferasetiyle olaylara yaklaşarak görüyoruz ki, memleketimizin hem içeride hem dışarıdaki bu üstün başarıları çekilememekte ve bu gidiş durdurulmak istenmektedir.

Misal olarak Başbakanımız yurt dışında devleti ve milleti için mücadele ederken İsrail Mavi Marmara baskınını yapıp kardeşlerimizi şehit etmiş, hemen arkasından İskenderun’da menfur saldırı meydana gelmişti.

Buradan anlaşıldı ki, Kandil’in arkasında İsrail var, onun arkasında da Amerika. Az bir zaman önce Obama Amerika'nın en büyük ödülünü Peres’e verdi. Sözüm ona bizim müttefikimiz. Yine İsrail’den terörle mücadele için istenen Heronlar için bir türlü olumlu cevap alınamıyor, sürekli erteliyorlar.

Buradan da anlaşılıyor ki, ABD Kandil’in bitmesini istemiyor. AB, Türkiye'nin tırnağı bile olamayacak, ülke bile denemeyecek ülkeleri topluluğa katarken bizi yıllardan beri boş vaatlerle oyalayıp duruyor. Baktılar ki artık dayanamıyorlar, batıyorlar, yalan ve düzmece bir vize vaadine başladılar. İran ve Rusya bizim aleyhimize durmadan Suriye üzerinden saman altından su yürütüyor.

En son düşürülen uçağımızla Türkiye savaşa sürüklenmeye çalışılıyor. Ancak altını çiziyorum, bunların arkasında hep başka ülkelerin parmağı var. Diğerleri hep maşa ve gölgeden ibaret. Sayıları 5 bin olan beş para etmez adamlar, yaklaşık 30 seneden beri bu kadar kan dökebilir mi, ayakta kalabilir mi? Ve sizden önce devlet içinde devlet kurarak, özellikle Müslümanlar hedef alınarak yurdumuzun kimler tarafından nasıl sömürüldüğü ve hatta şer odaklarını kurup bu millete musallat edenlerin hangi devlet kademelerinden çıktığı herkes tarafından bilinmektedir.”

BAŞBAKANA HALKIN BİLGİLENDİRİLMESİ TALEBİ

Konuşmasının devamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Bayraktar, “Sayın Başbakanım, sizin bir devlet büyüğü olarak perde arkası olayları direkt birinci ağızdan açıklamanız devlet politikasına, iç ve dış dengelere uymayabilir ancak sizin ve bakanlarımızın bildiği bu sinsi planların halkımız tarafından da bilinmesi ve bu vazifenin de cemaat önderleri ve kitle sahibi lider konumunda sayılan ve sevilen kişilerle halka aktarılması daha uygun olmaz mı ?

Bu saygın kişileri yemek vb. organizasyonlara davet ederek halkımızı bu tarz olaylara karşı uyandırmalarını ve şuurlandırmalarını sağlayabilirsiniz. Düşüncemiz o ki, hem sizin yükünüz hafiflemiş olur hem de direkt hedef olmazsınız.

Unutmamak gerekir ki, sorunlar ve sıkıntılar paylaşarak daha hızlı ve kolay çözülür. Cevabınızı rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin buna benzer bir olayla 1. Dünya Savaşı’nda da karşılaştığını belirten Bayraktar, “Türkiye türlü hilelerle savaşın içine çekilmişti. Şu an izlenen yol da bundan farklı değildir” dedi.

“TEVHİD-İ TEDRİSAT MEDRESELERİ KAPATMIYOR”

Bayraktar, medreselerin kapanmasıyla ilgili bir soru üzerine ise şu açıklamayı yaptı:

“Arkadaşlarımızla yaptığımız araştırma sonucu edindiğimiz bilgiye göre, 3 Mart 1924 tarihinde TBMM’de kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nda medreselerin kapatılmasıyla alakalı bir hüküm bulunmuyor. Ancak kanunun kabulünden 8 gün sonra, yani 11 Mart’ta, henüz birkaç gün önce bakanlık koltuğuna oturan Maarif Vekili Vasıf (Çınar) Bey’in yayınladığı bir genelgeyle medreselerin kapanma emri verilmiştir.”

Medreselerin açılması için bakan tarafından yayınlanacak bir genelgenin kafi olabileceğini söyleyen Bayraktar, “Sayın Başbakanımızdan bu işin önünü açmasını rica ediyoruz. Kurumlara ve vakıflara haklarının iade edildiği şu günlerde, aynı hakka medreselerin de sahip olduğunu düşünüyoruz. Devlet eliyle yapılacak altyapı çalışmalarına gerek kadro gerekse müfredat olarak destek vermeye hazırız” dedi.İhlas Haber Ajansı
Editör: TE Bilisim