Sefaköy mü, Cefaköy mü?

 Her başkanın gönlünde Büyükşehir Belediye Başkanlığı yattığı gibi, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’ın da böyle bir amaç uğruna mücadele etmesini çok doğal karşılayabiliriz. Ancak; İstanbul gibi bir anakenti yönetmek bir ilçeyi yönetmeye benzemez. İstanbul’u yönetmek bir ülkeyi idare etmek gibidir. Bu yüzden, Büyükşehir’e aday olmadan önce bir başkanın öncelikle kendi ilçesinde ‘çok’ değil ‘çok çok’ başarılı olması gerekir…

 Öyle ki; Kadiköy’de, Kartal’da veya Sancaktepe’de oturan vatandaş, “Helal olsun, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, ilçesine şu şu güzellikleri katmış, şu şu yenilikleri getirmiş” diyebilmeli. Vatandaş “helal olsun” dedirtecek projeler görmeli ki, yarın sandığa gittiğinde, “Bu aday, kendi ilçesinde yaptığını yarın benim ilçemde de gerçekleştirebilir” şeklinde düşünebilsin…

 Küçükçekmece’ye bakıyoruz; Bakırköylülerin, Üsküdarlıların, Zeytinburnuluların, Başakşehirlilerin özendiği, gıpta ettiği bir çalışma görebiliyor muyuz?

 Yaklaşık 3 ay kadar önce Halkalı’ya taşındık. Gözlemlediğim kadarıyla diğer belediyelerden çok farklı bir çalışma yok Küçükçekmece’de... “Aziz Yeniay keşke Büyükşehir Belediye Başkanı olsa” dedirtecek iddialı sözler bir yana, eleştirilecek bir çok yönlerini sıralayabiliriz Başkan Yeniay’ın…

 En basiti, hemen gözler önündeki Sefaköy’deki ‘cefa’yı anlatabiliriz. Özellikle hafta sonları AK Parti Küçükçekmece İlçe Başkanlığı’nın yanıbaşından başlayıp neredeyse Sefaköy çıkışına kadar ‘sinir harbi’nin yaşandığı trafik keşmekeşliğini Başkan Yeniay’ın görmemesine, bilmemesine ihtimal vermiyoruz. Başkan, “Ben trafik şube müdürü müyüm?” diyemez. Kaymakamlıkla, emniyetle işbirliği yapıp bu sorunu çözebilmeli. Bölge o kadar denetimsiz ki, bu kadar yoğunluğa rağmen çift şerit halinde park eden araçlara bile rastlamak mümkün. Sefaköy’deki bu “cefa” bile Aziz Yeniay’a Büyükşehir yolunda bir engel teşkil edebilir…

 İnönü Mahallesi’ni anlatmaya gerek yok. Sadece Kültür Sanat Merkezi ve İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün önünde biraz önlem alınmış. Toplu taşıma açlarının kullandığı caddenin geri kalan bölümü Sefaköy’deki cefayı pek aratmıyor…

 Aksaklıkları detaylı anlatmaya kalksam değil birkaç sütun, sayfa bile yetmez. Bu nedenle kısa kısa geçiyorum.

 Belediye hizmetleri çok ağır seyrediyor. ‘Kaplumbağa’ örneğini versek abartmış sayılmayız. Devasa projelerden bahsetmiyoruz, örneğin Halkalı Mehmet Akif Ersoy Cami’nin yanındaki boş alanda bir çevre düzenlemesi başlatıldı. Çoktan bitmesi gerekiyordu, gidin bakın bir tek işçi bile çalışmıyor…

 Geçtiğimiz günlerde de yazmıştım. TOKİ evlerinin yer aldığı 4.Etap 3.Bölge’de Şehit Yılmaz Özdemir İlköğretim Okulu’nun hemen karşısındaki duvarın bir bölümü çökmüş durumdaydı, diğer bölümü de çökmek üzereydi. Öğrencilerin kullandıkları bu bölgede illa ki “bir musibet mi lazım?” demiştik. Belediyenin Park Bahçeler Müdürlüğü’ndeki bir görevlisine ilettim, aldığımım yanıt “Orası TOKİ’ye ait” oldu. Yani, “Bana değmeyen yılan bin yaşasın” misali…

 Küçükçekmece’de, temizliğe daha dikkat edilmesi gerekiyor. Belediyelerin aynası sayılan yollar, kaldırımlar için de Sayın Aziz Yeniay’ın çok çaba sarfetmesi lazım…  

 “Başarılı olmak” demek sadece ilçenin fiziki gelişmesine sağlanan katkılarla sınırlı  değil. İstanbul’u yönetmeye aday bir zat, halkın gönlünü de kazanabilmeli. Halkla iç içe, taziyelerde, mutlu günlerde vatandaşla birlikte olabilmeli…

 Sözü daha fazla uzatmak istemiyorum, şimdilik bunlarla yetinelim. Nasıl olsa Küçekçekmeceli olduk artık. Gördüğümüz, rastladığımız sıkıntıları bundan böyle dile getirmeye çalışırız inşallah…

 

 

Editör: TE Bilisim