Türkiye Gerçekleri Ve Masallar

Bir devlet düşünün ki; ABD`in elinden alınan APDULLAH ÖZALAN, TÜRKİYE CUMHURİYETİ`NİN BAĞIMSIZ yargısında yargılanarak idam kararını yine dış dayatmaların etkisiyle ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapsine ve diğer bütün mahkumların tersine özel bir adada özel olarak besiye alınan gag diyince gidilen gug diyince emrin olur diyen aslında bütün ülkeyi hapse atılmış hale getiren bir yapıya dönüştürülmüş bir durumdayız. Şimdi bunlar “CELLADINA AŞIK OLMUŞ” kişi olmamızı bizden gönül rızalığı ile istiyorlar. Gel de şaşma bu işe kardeş…
Özalan`ın muhatap alınmasını söylemek, Özalan`la özel görüşmeler ayarlamak, PKK`yı yok sayarak çözümün mümkün olmadığını söylemek teröre ve teröriste övmek olmuyor mu? Suç hiç olmuyor mu? Bunun “Terörle Mücadele Yasası`nda” ya da Türk Ceza Kanununda bir maddesi yok mu?
Kürt sorunu, Alevi sorunu, Kıbrıs sorunu, Ekümenik sorunu, Ruhban okulu sorunu, Ermeni Soykırımı sorunu, Askerin siyasete baskı sorunu, Kemalizim sorunu, Atatürk tabusu sorunu, Türban sorunu, Dindarlara baskı sorunu, Türk milliyetçiliği sorunu, Türkiye vatandaşlığı sorunu, Türk ırkı sorunu, Yunanistan ile kıta sahanlığı sorunu, Lozan sorunu, Serv sorunu, Boğazlar sorunu… anlayacağınız yok olun sorunu…
Başlatmayın sorununuza!
Türkiye Cumhuriyetimizin bağımsızlık sorunu vardır.
Türkiye Cumhuriyetimizin NATO`ya bağlılık sorunu vardır.
Türkiye Cumhuriyetimizin Gümrük Birliği`ne tek taraflı olarak bağlanma sorunu vardır.
Türkiye Cumhuriyetimizin üretim toplumu olamama sorunu vardır.
Türkiye Cumhuriyetimizin bağımsız eğitim sistemi sorunu vardır.
Türkiye Cumhuriyetimizin sınırlarını koruma ve iç güvenlik sorunu vardır.
Türkiye Cumhuriyeti sanki yeni kurulmuş gibi veya taşeron devlet gibi algılanma sorunu vardır.
Türkiye Cumhuriyetimizin kendi bağımsız dış politika sorunu vardır.
Türkiye Cumhuriyetimizin asıl ikamet yeri İmralı olması gereken ve fakat şu an ABD`de zorunlu ikamette bulunan birinin müritleri tarafından çepeçevre kuşatılmıştır.
Türkiye Cumhuriyetimizin subaylarının önüne Türkiye`nin parçalandığını gösteren haritalar sözde dost meclislerinde önlerine konarak dayatılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyetimizin the cemaat tarafından yönetilme sorunu vardır.
Türkiye Cumhuriyetimizin komşularla savaşa götürülme sorunu vardır.
Türk varlığına düşman unsurlarla savaşan komutanlarımızın kafalarına çuval bileklerine kelepçe geçirilmekte; bu komutanlarımız zindanlara atılmaktadır öyle ki PKK`yla mücadele ettiği için suçlanabilmektedir. Bunları yapanlar bir de dost olacaklar. Kendinden başkasını düşünmeyenden dost olmaz. Biz aslında gölge olan veya maşa olan PKK ile değil arkasındaki geçmişin hıncını, kinini almaya çalışan emperyalistlerin torunlarıyla mücadele ediyoruz.
Emperyalistlerin torunları görevlerini yapıyor da bizim ecdadımızın atamızın torunları olarak biz görevimizi yapıyor muyuz? İşte dananın kuyruğunun koptuğu yer, düşmana kızma kardeşim kendimizi bir düzeltelim gerisi kolay şu yaban otlarını bir temizleyelim. İşi ehline verelim bak o zaman el mi yaman bey mi yaman…
Atatürk`ün “Her fabrika bir kaledir” dediği fabrikalarımız ecnebinin eline geçmiştir. Hatta kendi elimizle peşkeş geçiyoruz. Bu ne kendini bilmezliktir…
Türk Telekom`un sadece adı Türk kalmıştır. Türk gençleri işlikle, Türk Halkı yoksullukla, cahil bırakılmakla, bankaları elin eline itina ile verilerek, limanların işletmeleri ecnebi de, topraklar kredi kartlarının gölgesinde el değişmekte, Türk ordusu itibarsızlaştırılmakta ve terör örgütü olmakla eşdeğerde suçlanmakta ama kimsenin gıkı çıkmıyor.
Leş mi kesildiniz diye sorarlar adama…
Ondan sonra çözüm süreci, silahlar dursun sanki iki devlet varmış gibi müzakere edilsin. Analar ağlamasın güzel güzel kuzu kuzu TERÖR örgütü PKK pardon EMPERYALİSTLER GÖLGE KABİNE isteklerini sıralasın SERV ANLAŞMASINI gönül razılığı ile aşağıdaki maddeleri barış, demokrasi, yetmez ileri demokrasi, sevgi, mutluluk, savaşma seviş naraları eşliğinde kabul et… bu ne janjanlı bir çözüm süreciymiş şimdiye kadar biz niye akıl etmedik kardeş…
Bakalım bu maddeler ne imiş ki 30 yıldır bütün ocakların yanmasına gerek yokmuş!
1madde – Ergenekon tutuklarına çıkarılan af ile Özalan`ın salıverilmesi ve toplumun buna ikna edilmesi. Bu kitabın yazım aşamasında AKP ve “the Cemaat” arasında özel yetkili mahkemelerin kaldırılması tartışmaları yürütülmektedir. “the Cemaat” Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılırsa Ergenekoncular dışarı çıkar diyerek sahte bir isyan bayrağı da açmış durumdadırlar. Oysa asıl planlanan Özalan`ın affedilmesinin topluma alıştırılmasıdır.
2 madde – 2012 Eğitim sisteminde uygulanacak Kürtçe ve diğer dillerdeki seçmeli dersin 2013 de kalıcı ders kapsamına alınmasıyla birlikte ülkenin doğu ve güneydoğu bölgesinde dar bölgeli bir seçimle özerklik ilanına evet mi hayır sorusunun topluma dayatılarak “sözel özerkliğin” yasal altyapısını oluşturulacağı ve yumuşak bir federasyona geçişin referandumunun yapılması.
3madde – Dağdaki PKK`lıların silah bırakmadan özerk bölgenin küçük askeri ve koruma birimleri halinde dönüştürülerek devletten maaşlı terörist, pardon güvenlik birimi haline getirilmesi.
4 madde – Bölgeye radar üssünün yanı sıra ABD`nin istekleri doğrultusunda İran`ın olası “yaramazlığı” bahane edilerek acil müdahale kapsamında hava alanı ve askeri tugay kurulumuna izin verilmesi. (badana PKK`nın altından gerçek sülüyetler çıkmaya başladı)
5 madde – Irak`tan ayrılarak bağımsızlığını ilan edecek kukla Kürdistan ile TÜRKİYE`nin özerk bölgesinin ekonomik saha işbirliğinin Türk Halkına kabul ettirilmesi ve bu bölünme değil ülke ekonomik girdi anlamına geleceği memurlara % 10 -15 – 20 zam yapılarak vb. havucunun herkesin önüne konması… bunun açılımı basındaki yandaşların bunu o kıvama getirilmesi. Nasrettin Hoca`nın hikayesine dönecek olursak
“KAZANIN DOĞURDUĞUNA İNANIYORSUNDA; ÖLDÜĞÜNE NİYE İNANMIYORSUN”. Bunun açıklaması:
1. Aşama KAZNIN DOĞURDUĞUNA İNANIYORSUNDA: Bu Irak`tan koparılan Kuzey Irak Kürdistan`ının bu bölgede var olabilmesi için bir abiye ihtiyaç var. Bu abi tabiî ki TÜRKİYE`dir. Ne mi yapacak besle kargayı oysun gözünü atasözünün oyulan kısmı olacak. Yani KUZEY IRAK KÜRDİSTAN DEVLETİ`NİN diğer parçaları oluşana kadar devlet yapısını oluşturmak için Türkiye`nin himayesinde oluşturulacaktır. Bu arada bizimkilerde ESKİ OSMANCILIK oynayarak her yere caka satacaklar… avucunuzu yalarsınız…
2. Aşama KAZANIN ÖLDÜĞÜNE NİYE İNANMIYORSUN?: Kuzey Irak Kürdistan tam manası ile bir devlet olmaya başladığında ve diğer SURİYE, İRAN ve TÜRKİYE zaten çantada keklik bu yapı Türkiye`deki toprakla öyle bir entegre olacak ki zaten Türkiye`de başkanlık ve eyalet sistemine geçildiği için kendiliğinden bu topraklarda yaşayanlar demokrasi, ileri demokrasi, halkların kardeşliği adı altında kendi hür iradeleri ile sandığa giderek referandum yapmak istiyoruz diyecekler. Zaten EMPERYALİSTLERİN istediği ortam oluşmuştur. Demokrasi havarisi gibi evet bunu istemelerinden doğal bir şey olamaz diyerek gerçek büyük abi ABD, İNGİLTERE, İSRAİL devreye girecektir. Sizce burada mutlu sonla mı bitecektir? MAŞA OLAN KÜRTLER AVUÇLARINI YALAYACAKTIR.
3. aşama BÜYÜK İSRAİL DEVLETİ`NİN KURULMASI VE DÜNYA HÂKİMİYETİ: Bütün devletlerin ele geçirilmesi, İSRAİL VE YAHUDİLER dışındaki bütün varlıklar köle olmak kaydıyla BÜYÜK DÜNYA KİN İMPARATORLUNA GEÇİŞ SÜRECİ…
6. madde - Suriye`de Esad`ın çıkarılmasından sonra ortaya çıkan kaosta HATAY ve çevresinin güvenliği ile Suriyeli Kürt aşiretlerinin oluşturacağı özerk yapının TÜRKİYE ile iyi ilişkiler içinde olduğu ve kırmızı çizgiler kapsamında olmadığının ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından açıklanması. Bizlerde bugün gibi sessiz bir kuzu gibi sıramızı bekleyeceğiz.
7. madde - Irak`tan ve Suriye`den kopan ve TÜRKİYE`de “defacto” olarak ilan edilmiş özerk yapının Türk Halkını yine ikna etmek amacıyla Türkiye`ye bağlı bir “Federal Kürdistan” devletinin ülkemize sağlayacağı faydaların değerlendirmesi ve bu durumda artık şehit gelmeyeceği ve kurulacak kukla yapının “ABİSİ” ya da hamisinin BÜYÜK TÜRK DEVLETİ`nin olacağı yalanının kitlelere kabulü bunu da yandaş yalaka basın çok güzel yapıyor. Halkta mışıl mışıl dinliyor…
8. madde - tansiyona göre TÜRKİYE, DE BAŞKANLIK SİSTEMİNE VE EYALET LEŞME SÜRECİNE GEÇİLMESİ…
Sevgi ve saygılarımla bütün dünya insanları artık uyanında balığa gidelim… Bu oyunu birlikte bozalım… Bir dönün kendinize bakın bütün dünyayı bir ırkın yönetmesi bir rastlantı mı?...muratakbaş
Not: daha geniş bilgi “EMPERYALİZMİN TÜRKİYE AJANDASI – İsmail ARLI – TOGAN YAYINLARI” ve “OKU ÇÖZÜM İÇİMİZDE ATA MİRASI ULUS – Murat AKBAŞ – TOGAN YAYINLARI” kitaplarında bulabilirsiniz…