Kurgu Fotoğrafçılığı



          Bu haftanın konusu başlıktan da belli olduğu üzere, Kurgu Fotoğrafçılığı. Bu konuyu kendi başına bir fotoğrafçılık dalı olarak görmediğim bir mecradır, daha çok bir stil olarak ele alabiliriz. Çünkü kullanıldıgı fotoğrafçılık dalına göre değişkenlik gösterir. Fotoğraf temelde bir belgeleme aracıyken birden bire belgeden öte, dile gelip hikayelerini anlatmaya başlar izleyene..

Bunu fotoğrafçılığın bir çok dalında kullanılabilen bir stil ya da anlatım dilidir, diyerek tanımlayabiliriz..

Fotoğrafı bir çok insan günü ya da olayı belgelemek amacıyla kullanır. Evraklar için çekilenler, Özel günler, ya da haber değeri taşıyan olayları belgelemek... Ama bir de Andrzej Dragan'ın fotoğraflarına bakmak gerek...

Kullanılan teknikler/ içerikler bir yana, fotoğrafların yazıya ihtiyaç duymadan anlatmak istediğini izleyiciye ulaştırması ile de sıyrılırlar hemen aynı daldaki diğer fotoğraflardan...

Kurgu Fotoğraflarının en temel özelliği de budur zaten. Fotoğraflara Sanatçısı isimler verebilir, ama bu isim vermeler genelde sadece ayırt edebilmek, hakkında bahsederken ismi ile tarif edebilmek içindir.

Bu yazımda google’da ufak bi araştırma ile bulabileceğiniz şeyleri anlatmak istemediğim için tanımlamaları burada kesmek ve sayfada örneklerini gördüğünüz kendi kurgu çalışmalarıma dönmek istiyorum...

İlk yazımda sizlere “Wellcome to Vampire Fight Club” ismini verdiğim kurgu serisini paylaştım. Ne anlatmak istediğimizi anlatacak değilim elbette. :) Umuyorum ki kurgu kendisini anlatacaktır. Onun yerine bu serinin doğuşunu ve yapılışını anlatacağım.

2008’in mayısında, askerlik dönüşü sıkça yaşananküçük çaptaki uyum sorunu kaynaklı depresyonu, ciddi boyutlarda değildi elbette ama bir çok türk erkeği gibi ben de yaşadım.Bu düşüncelerle geçen bir kaç haftadan sonra, gecenin bir yarısında stüdyoya inip, çıktığımda ilk önce “Soul Transfer” çıktı ortaya.

Kah kendimle mücadelem, kah yakarışlarımla bu uyumu gerçekleştirmek için çaba sarf ederken birden kendimi Fight Club filminde gibi hissettim.. İç hesap-laşmalarım ve çırpınışlarım..

Sonrasında da gördüğünüz bu seri ortaya çıktı. Toplam 15 kareden oluşan “W2VFC” serisinde 3 erkek model bulunuyor. Modellerin vücut ve yüz makyajlarını -modellerimin de yardımıyla- kendim yaptım. Çekim toplamda yaklaşık 5 saat sürdü. Serinin son karesi olan “W2VFC - HaiL” in photoshop işlemleri 2 saatten biraz fazla..

Bu seriden 10 kare yayınlandı, henüz yayınlanmayan 5 kare, önümüzdeki ilk sergimde izleyicilerle buluşacak...

Fotoğrafçılık ve Photoshop hakkında Tüm sorularınızı; posta@mustafakemaldolasir.com adresine yazabilirsiniz.