Hata yapan kaybeder

Kısa bir süre sonra halkımız sandık başına giderek yerel yöneticilerini belirleyecek. Partimiz ve adayımız en iyi kişidir Halk alternatifsiz bir şekilde bize ve adayımıza oy verecek diyen partiler halkta karşılığını bulamayarak hüsrana uğrayabilirler.
Siyasi Partiler belki Milletvekilliği seçimlerinde biz kimi aday yaparsak o kazanır mantığını güdebilirler. Ama bu mantık yerel yönetimlerde çok geçerli değil.   

Bakınız 29 Mart 2009 yerel yönetim seçimlerinde Ak Parti teşkilatını bay pas ederek iş aleminin tecrübeli (EVYAP’ın) CEO’su Bekir Kılıç’ı aday yaptı. Sayın Kılıç kötü bir insan değildi ama halka ve teşkilata  yeterli sinerjiyi veremediği için CHP’nin adayı Dr.Altınok Öz başkanlığı Ak Partinin yanlış aday tercihinden dolayı kazandı. 

Rekabetin had safha’da olacak olan ilçeler hangileri  ?

Ak Partiyi yakından takip eden bir basın mensubu olarak ,Maltepe’yi,Kartal’ı,ve Sarıyer’i yanlış aday yüzünden kaybettiklerini düşünenlerdenim.

Beylikdüzü, Başakşehir,Tuzla,Çekmeköy,’de CHP Ak Parti’yi çok zorlayacak gibi görünüyor.CHP bu ilçelerde Taktik ve sratejik hata yapmaz ise seçimleri alma ihtimalini çok yüksek görmekteyim. 

Kartal,Maltepe,Ataşehir,Büyükçekmece ilçelerini de Ak Parti’nin alma  ihtimali yüksek gibi görünüyor.Sarıyer ise durum halen net değil. 

Ak Parti neden temayül sonuçlarını açıklamıyor ?

Ak Parti kurulduğu yıldan beri temayül seçimleri yapıyor. Sonuçları açıklamadığı için en sonuncu olan aday adayı bile bazen sanki en çok oy alan aday gibi konuşabiliyor.Sonucu açıklanmayan hiçbir seçim gerçek manada seçim sayılamaz. Bu durum hoş değil. İster adına ön seçim deyin,ister temayül yoklaması deyin isterse de eğilim yoklaması deyin adı fark etmez ama sonuçlarını açıklamak gerek.

CHP 17 ilçede ön seçim yaptı ve sonuçlarını açıkladı

CHP 17 ilçede ön seçim yaptı ve ilk üçe giren adayların isimlerini değerlendirmek üzere bir kurul oluşturdu ve basın dahil herkes hangi aday adayının kaç oy aldığını biliyor. Bazıları üye yapısı sağlıklı değil bu çok şey ifade etmeyebilir dese de en azında üyeler sandık başına giderek istedikleri aday adayına oylarını verdiler ve bizlerde hangi adayın kaç oy aldığını gördük.

Sarıgül Zeytinburnu’nda herkese umut verdi 

Birkaç gün önce CHP İBB aday adayı Mustafa Sarıgül Zeytinburnu İstasyon meydanında binlerce kişiye bir konuşma yaparak merak edilen bir çok soruya cevap verdi.

Ne dedi Sarıgül ?

-İBB de çalışan hiçbir kimsenin emeği ile oynamayacağız

-Rakiplerimiz hakkında kötü söz söylemeyeceğiz

-Rakiplerimizin olumsuz yanlarını ön plana çıkarmaktan daha çok projelerimizi anlatacağız

-Kendi içimizde birlik ve beraberlik içinde olacağız 

-Mahalli basın’a çok önem vereceğiz çünkü onlar direkt halk ve sokak ile temas halindeler   

Mustafa Sarıgül daha çok şey söyledi ama özeti bu beş maddede saklı olan konuşmasına kim itiraz edebilir ?
Bazıları arkadaş sen mahalli basınsın Sarıgül seçimde sizinle çalışacağını söyledi bakalım sizinle çalışacak mı diyebilir ?

Evet şu an herhangi somut bir şey söz konusu değil ama Sarıgül ve ekibinin kendi işini doğru dürüst yapan mahalli basın ile çalışmaları kendi menfaatlerine olacaktır.
Mevcut İBB başkanı Sayın Kadir Topbaş 3.dönemine aday oldu ama bir gün mahalli basın ile çalışacağız bile demedi.

Dr.Mimar Kadir Topbaş’ın güzel bir sözü var “İnsanoğlu her şeyi af eder ama adam yerine konulmamayı asla” İstanbul’un sorun ve sıkıntılarını en ok gündeme getiren biz yerel basınız ama bir gün bile bizlerin halini ve hatırını sormamışlar. 

Mustafa Sarıgül henüz biz mahalli basın için bir çalışma yapmamış olsa da en azında binlerce kişinin gözü önünde bizleri önemsediğini ifade etti. İnşallah aday olursa da mahalli basın ile alakalı güzel bir çalışma yapar diye de umut ediyoruz.

Siyasi partiler,beze çaputa,afişe dünyanın parasını verdikleri bir yerde yaptığı haberler dünyanın her tarafına ulaşan bizlere bütçe ayırmamaları kendi ayıplarıdır. 

Artık sanal alem ve haber portalları çok önem ifade ediyorlar.Halka sesini duyurmak isteyen adaylar bir şekilde
bu mecralar ile çalışmaları kendi yararlarına olsa gerek.

Belediye başkan ve meclis üyesi adayları toplum ile barışık olmaları gerekir  

Bir kaç gündür isimleri haber portallarında aday olarak dolaşan bazı belediye başkanlarının halk ile ciddi bir şekilde kavgalı olmalarına rağmen yeniden  aday gösterilecek olmalarını anlamadığımı ifade etmek isterim. 
Meclis üyeleri de paraşüt ile başka yerlerden hiç tanınmayan adayların getirilip listelere konulması adil değil.

Dün kanka bugün düşman ...Siyaset ve ticarette her an her şey olabilirmiş demek

Değerli okurlarım Cemaat için bir zamanlar karınca kararınca bir şeyler yapmış,  Ak Parti için de maddi ve manevi bedeller ödemiş birisi olarak  şu an yaşananın en kısa ve en anlamlı tarifi “Her iki taraf’da güç zehirlemesi yaşıyor “ ile özetlemek mümkün.

Cemaat Dinler arası diyalog martavalını ortaya attıktan sonra ve İKİ  Z ‘ye yani Öğrencinin zekisi iş adamının zenginine itibar etmeleri cemaatin   benim gönlümdeki yerini sarstı.  Ak Parti’de 2006’da yaptığı ilçe kongreleri ile zor gününde yanında olan samimi bir çok insanı devre dışı ederek her devrin ve güçlünün yanında yer alanlara kadrolarında yer verince bu olay da şevkimi kırmıştı.

Ama her şeye rağmen harice karşı kazanılan başarıları dahildeki düşmanlıklar ile kaybetmenin akıl karı olmadığını düşündüğümden SUKUT eylemiş idim.

Bakan evlatlarının İstanbul’da nüfuzlarını kullanarak yaptıkları ve yapmaya teşebbüs ettikleri işlerin bir kısmını biliyoruz haber de yaptık.

Her belediye de  olan imar problemlerini de  bir çok kişi biliyor. Aşırı para harcayan bir çok kesimin kolay para kazandıkları da genel bir kanı olduğu malumdur. İranlı Rıza Zerrap’ın limon satarak şatafatlı bir hayat yaşadığı da düşünülmüyor.

Mevzu Derin Dershane buzdağının görünen yüzü 

Cemaat banka,televizyon,radyo,sigorta ,yayıncılık vs.vs. olmak üzere yapmadığı iş kalmadı. Tarihte Gazneli Mahmut Meşhurdur.  Bu devlet büyüğü Hindistan üzerine 17 sefer yapmış. Sefer gerekçelerinden birisi de orduyu savaştırmazsam hakim olamam gerekçesi olduğunu tarihçiler yazarlar.

Cemaat Ak Parti döneminde aşırı bir büyüme gösterdi. Bu büyüme cemaatte bir güç zehirlemesi yaşattı. Tarih boyunca devlet veya hükümetlerle güç kavgasına giren cemaatler mutlaka işin sonunda zararla oturmuşlardır.
Diyelim ki Ak Parti 30 Mart 2014 de yapılan yerel yönetim seçimlerinden istediği oyu almayarak bir güç kaybı yaşadı. Bu süreç 2015 yılında yapılacak olan genel seçimde de başka bir partinin iktidar olması ile sonuçlandı. Gelecek olan parti bugünkü Cemaat şımarıklığını hiçbir zaman unutmaz.

Ak Parti’de çok şımardı ve hatalar yaptı.  Bunun için kaynağın nedir diye soracak olan okurlarım olursa hemen ona  da cevap vereyim kaynak da benim. 

Ak Parti kurulur kurulmaz mahalle başkanı,,ilçe yönetim kurulu üyeliği,ilçe başkan yardımcılığı ve 20 Mart 2004’de de 28 Mart 2004 yerel yönetim seçimleri öncesi yapılan KAZLIÇEŞME  mitinginin resmi Tertip komite üyesi idim. Aynı gün saat 12.30 dan sonra alanı CHP’ye teslim etmemiz gerekirken Başbakan’ın alana geç gelemsinden dolayı bu görevimizi yerine getiremediğimiz için  ben ve iki arkadaşım 3 AY HAPİS cezası ile cezalandırıldık.

Buraya kadar her şey normal bir süreçte gelişti. Hapis alan diğer arkadaşım mahkeme kararını Partinin ilgili yerlerine gönderdiği halde bugüne kadar hiçbir kimse bize bir geçmiş olsun bile demedi. BU DA Ciddi bir güç zehirlemesi değil de nedir ?

Asıl sorun Emniyette ki cemaat’e yakınlığı ile bilinen emniyet mensuplarına geçen sene yapılan tayin şoku. Cemaat ve hükümet arasındaki gerginliğin görünen yüzü dershane olsa da asıl kavga çok daha büyük. Birkaç örnek verelim geçen sene cemaat’e yakınlığı ile bilinen 2.000 den fazla polis yetkilisinin değişen görev yerleri hükümet ile cemaat arasında bağları kopardı. Cemaat neden bu polisleri daha pasif yerlere tayin ettin diye hükümet ile kavgaya girmeyeceği için dershane üzernden işe yüklendi. 

Dershane işin bahanesi toplumun geniş bir kesimini ilgilendirdiği için cemaat kurnazlık yaparak bu konu üzerinde savaşa girdi. Ama kısa sürede bu savaşta karlı gibi  çıktığı gözükse de uzun sürede kaybedecek taraf olacak. Hükümet kaybetse bile yerine gelecek olan diğer hükümet Cemaatin bu hareketini hiç zaman unutmayacak ve ajandasında bu olay hep üst sıralarda duracak.

Ak Parti çok güzel işler yaptı onları yazmayayım ama kötü yaptığı  bir kaç işini de sırlayayım burada …

Bu bölümde laf kalabalığı yapmadan İstanbul'un kalbine saplanan UCUBE inşaatlar ile alakalı birisi beni aydınlatsın.

Bakırköy Osmaniye de bulunan Marmara Forum’a kimler imar verdi bu projede ne tür sorunlar var ? 

Torunlar GYO’nun TOKİ marifeti ile garip gurebanın elinde aldığı arazileri de dahil ederek hazineye ait araziyi de vererek 39 sanayi sitesi ve milyonlarca insanın evine gitmek üzere kullandığı yolun ortasına adacık şeklinde yapımına müsaade edilen Mall Of  İstanbul projesine kim isin verdi ? 

Simpaş’ın Zeytinburnu’nu sahilini katleden projesine baktığım zaman içim acıyor...
Tercüman bloklarının girişinde ÇİRKİN mi çirkin bir görüntü oluşturan NİZİPLİOĞLU grubun yaptığı otel yasalara uygun olabilir ama göz zevkine hiç mi hiç uygun değil 

Kiler’in yaptığı 260 metrelik Saphire kulesi neyin nesidir ? 

Esenyurt İmar rezaleti nasıl kapatılmaya çalışıldı ? 

Kısaca 39 ilçede yapılan Ucube binalar ile İstanbul’un ruhu inciltilmedi mi ?  

İstanbul’un genlinde yapılan KİBİR kulelerinin hesabı sorulmayacak mı ?

Neden sadece Fatih Belediye başkanı Mustafa Demir göz altına  alındı ? İmar’ın ırzına geçen diğer belediye başkanları ne olacak ? 

Bizim gibi insanlar son 10 yılda fakirleşirken Ak Parti kurulduğu zaman bakkal olan bazı kişilerin bugün dev bir müteahhit olması neye bağlanabilir ? 

Dostlar yazacak çok şey var ama nasılsa hiçbir yetkili üstüne almayacağı için bu kadar yeter diyelim.
Sonuç olarak Cemaat’de Ak Parti’de aşırı büyümenin verdiği şımarıklığı yaşıyor desek yanlış olmaz sanırım. Bu Şımarıklık her ikisine da çok pahalıya patlayacak gibi  gözüküyor.
Ülkemiz için her şeyin hayırlı olmasını dilerim.


İstanbul Times / Hüseyin Çetiner