Doğuştan yüzde 90 görme engelli olan 25 yaşındaki Hamza Demir’in yaşamı 18 yaşında Bağcılar Belediyesi Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı’yla tanışmasıyla değişti. Sokak ile ev arasında mahalle hayatı süren Demir, Braille alfabesini öğrenerek eğitimine başladı. O güne kadar ihmal nedeniyle eğitimden uzak kaldığını söyleyen Demir, “Önce ortaokul ve liseyi açıktan bitirdim. Şimdi açıktan İstanbul Üniversitesi’nde Sosyoloji ve Atatürk Üniversitesi’nde Reklamcılık okuyorum. Sonra spor ve sanata yönelerek kendimi sosyal alanda geliştirmeye başladım. Sırasıyla tiyatro, atletizm, judo, halter, dalış, tango ve bağlama kurslarına katıldım. Şu anda hala bütün bunları yapmaya devam ediyorum” dedi. “Seyirciler önyargıyla geliyor 10 dakika sonra açılıyor” Kendini ifade etmek için gösteri sanatlarına yöneldiğini belirten Demir, “Halkımız tarafından bize karşı olmayacak önyargılar var. Bunları yıkabilmek için bir yerden başlamak lazım diye düşündüm ve Stand Up yapmaya karar verdim. İlk önce Engelliler Sarayı’nda arkadaşlarıma gösteriler yaptım. Her gösteride bir tecrübe kazandım ve şimdi artık İstanbul genelinde özel programlarda ve etkinliklerde sahne almaya başladım. Ayda birkaç kez Beşiktaş Kültür Merkezi’nde (BKM) gösterim var. Görme engelli olduğumu duyan seyirciler önyargıyla izliyorlar ancak 10 dakika sonra açılıyorlar ve engelim olmadığını görüyorlar. Genellikle toplumun engele karşı olan önyargısını espri haline çeviriyorum. Yanlışlıkları ve görmezden gelinenleri süsleyip konu ediniyorum. Çoğu kez kendimi “ti”ye alıyorum ve engelim üzerinden espriler yapıyorum. İzleyenleri hem güldürüyorum hem de farkındalık oluşturacak mesajlar veriyorum” diye konuştu. “Amacım erişilebilir bir Türkiye’ye kavuşulması konusunda yardımcı olmak” Sanatçılardan en çok Cem Yılmaz’ı beğendiğini ve zaman zaman takip ettiğini ifade eden Demir, hedefiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bu sanatı yapmakta bir hedefim var. Amacım erişilebilir bir Türkiye’ye kavuşulması konusunda yardımcı olmak. Bir lokantada Braille alfabesiyle yazılmış menü olduğu zaman yada alışveriş yaparken etiketlerde kabartma yazı olduğu zaman kendimi başarmış sayarım”