6 Eylül...

Ege’de kendi imkânları ile düşman işgaline son veren tek şehir Balıkesir’in, kurtuluşunun 97. Yıl dönümü...

**

6 Eylül Balıkesir’imizin 97. kurtuluş yılıydı. Ve ben bugün İstanbul Times köşemde, bir Balıkesir’li olarak güzel memleketimin, Balıkesir’imizin kurtuluşundan bahsedeceğim.

**

Balıkesir, 6 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtulmuştur. 1.Dünya savaşına giren Osmanlı Devleti savaştan yenik çıkmış ve itilaf devletleri de bu durumun ardından işgallere başlamıştır.

İlk olarak 15 Mayıs’ta İzmir’i işgale girişen Yunanlılar, İzmir’in işgalinden sonra Ayvalık’tan başlayarak 30 Haziran 1920’de Balıkesir’e girmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 6 Mayıs 1919 günü Kuva-yi Milliye Müzesi’nde yer alan okuma salonu ve Alaca Mescit’ de toplantılar düzenlenerek şehrimizin ileri gelenlerinden 41 kişilik bir heyet seçilmiştir. Kuva-yi Milliye’nin ilk kıvılcımı bu ibadethanede atılmıştır.

19 Mayıs 1919‘da da tekrar Alaca Mescit toplantısı gerçekleştirilerek “Heyeti Merkeziye’yi” kurmuşlardır. Böylelikle düşmana karşı ilk harekâtı başlatmışlardır.

Kahraman Balıkesir’liler, hiçbir yerden yardım almadan sadece kendi gayretleriyle düşmana duvar olmuşlardır. Düşmanı tam 13 ay boyunca hapsedip, Anadolu’ya geçişlerini engellemişlerdir.

Bu 13 aylık zaman süresi de Mustafa Kemal ve arkadaşlarına tüm hazırlıklarını yapmaları yönünde yardımcı olmuştur. İstiklal Harbi’nde Balıkesir’in önemi işte burada yatmaktadır.

Bu direnişin sonucunda Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yunan işgali durdurulmuş ve güzel memleketim, güzel ilimiz Balıkesir 6 Eylül’de düşman işgalinden kurtulmuştur. İşgale karşı ilk direnişlervücut bulmuştur.

**

Balıkesir’imizin işgalden kurtuluşunda uyguladığı taktikler ile öne çıkan bir oluşum vardır. Bu oluşum kentin ritüeli halin gelen “Tülütabaklar”dır.

tülütabaklar ile ilgili görsel sonucu

Bilmeyeninizyahut duymayanınız vardır. Bugün Balıkesir’li olup ta bileyenine bile şahit olduğumu belirtmek isterim. Gelin, resimde gördüğününüz Tülütabakların hikâyesine bir bakalım.

Yöresel bir şölen haline gelen Tülütabaklar aslında altında koca bir anlam barınan bir olgudur.

O dönemde işgalciler kahvehaneleri, köyleri basıp zulüm ediyormuş.

Balıkesir işgal altında.

Düşman milletin malına, özgürlüğüne göz dikmiş.

O zamanlar silah yok, mühimmat yok, para yok, elde yok, avuçta yok.

Peki, bu durumda ne yapabilirlerdi ki?

Yukarıda Kahraman Balıkesir’liler kendi gayretleri ile düşmana duvar olmuşlar demiştik. Şimdi bakalım ne yapmışlar, o duvarı nasıl örmüşler? Tülütabak’larneymiş?

Bizim atalarımız tabakhane bölgesinde yaşayan ve çalışan insanlarmış. Tabakhane işçilerinin akıllarına bir fikir gelmiş. Koyun ve keçi postlarını giymişler. Yüzlerine soba islerini sürüp simsiyah yapmışlar. Boynuzlardan asa, at kuyruklarından bıyık yapmışlar. Bellerine de çıngırak takmışlar.

Grup halinde şehirde Yunan askerinin karşısına çıkmışlar. Yunan askeri hayatında hiç görmediği görüntüyle karşılaşınca korkmuş olmalı ki arkalarına bakmadan kaçmış.

Savaşta düşmana korku salan Tülütabaklar olmuş.

**

Tabakhane’de yaşayan kahramanlarımız, kendi imkânları ile çabalamışlar. Ve bugün kendilerinden “Tülütabak” diye söz etmemizin sebebi işte bu yaşananlardır.

O zaman ki şartlar ile yapılanlara bir bakar mısınız?

Bugün Ege’de kendi imkânları ile düşman işgaline son veren tek şehir Balıkesir’dir.

Kurtuluşumuzun bu anlamlı olayından çaresizlik ve yokluk içerisinde milletin aklını kullanarak düşmanı ile mücadelesini görüyoruz.

Diyoruz ya, bu vatan kolay kurtarılmadı.

Kolay kazanılmadı.

Vatanın kolay kazanılmadığı gibi kolayca harcanmasına da müsaade edilemez.

O yıllardan bu yıllara çok şey değişti. Belli başlı konularda gelişmişlik göstersek de birçok konuda hala geri olduğumuz kabul etmeliyiz. Birçok konuda gerilediğimiz gibi çirkinleştik!

**

Kuva-yi Milliye’nin Başkenti Balıkesir’imizin 97. Kurtuluş yılında, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Alaca Mescit’ de toplanıp Kuvayi Milliye’nin ateşini yakan 41 kahramana ile mücadelede şehit olan askerlerimize rahmet ve minnetle anıyoruz.

Balıkesir’imizin, zaferimizin 97. Yıl dönümü kutlu olsun.

Böyle zaferlerimizi kutlarken ve anarken bir şeye dikkat edilmesini istiyorum.

Türkiye Cumhuriyet’inin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü zaferlerimizin içerisinde geçirmekten çekinmeyelim!

Çünkü sizler böyle yaparak, “Hayatta hiçbir şeyi başaramamış insanlar, 81 yıldır tek kelime etmemiş biriyle kavga ediyor ve o insan her gün yeniden kazanıyor.” Cümlesini yine ve yeniden haklı çıkartıyorsunuz.

İstanbul Times  /Hande Balcan