Aziz Yıldırım meselesinde bir kere daha gördüm ki, kendi saadetini başkalarının felaketinde arayan çok insan var.

Bunlar adam diye geziyorlar ortalarda...
- Kötü gün baykuşları.
- Fırsat düşkünleri.
- Fitne ve fesat tüccarları.
Hayatta tattıkları ve bildikleri tek duygu: Kıskançlık.
İş dünyalarında her gün çevirdikleri hile ve desise, milyonlarca şike’ye bedeldir ama Aziz Başkan hakkında şimdi ahkâm kesip bir de ahlâkçı tavır sergiliyorlar.
Ne utanmaz insanlar.
***
Masumiyet karinesine de saygıları yok.
Devleti dolandırdıkları, mahkeme kararıyla sabit olduğu halde,
adli sicilleri kapkara bu adamlar, şimdi sadece iddia safhasındaki bir soruşturmayı şampanyalarla kutluyorlar.
Halbuki onların bütün hayatları, baştan aşağı şike...
- İşleri şike, ticaretleri şike, rekabetleri şike, metresleri bile şike.
***
Başımıza namus timsali kesildiler.
Ceplerinde kirli cüzdan ama temiz krampon isterlermiş meğer... Aman da aman, paşam da paşam, ayol sütten çıkmış ak kaşık bunlar... Bir de rüzgara göre fırıldak mübarekler. Dün nasıl Aziz Yıldırım’ın karşısında ceket ilikliyorlarsa, yarın yine gider saygılarını sunarlar.
Ah ah...
Benim bir Berna Tokar’ım var, bunları çok iyi tarif eder:
Tencerem kaynarken
Maymunum oynarken.