Bazı kişiler bilerek veya bilmeyerek şehitlik makamını ne yazık ki yerli yerinde kullanmıyor. Falanca yerde hakkın rahmetine kavuşanlar devlet kararı ile ŞEHİT sayılacak.

Bakar mısınız ne kadar basit ne kadar kolay… Hiçbir müftü, hiçbir din adamı veya dini konularda söz söylemeye yetkili bir kişi çıkıp adam akıllı şehitliğin tanımını yapmıyor.

İşte efendim askerde vatanını savunurken öldü o halde buna şehit diyeceğiz var mı öyle Pegamberlerin hemen altında olan ŞEHİTLİK makamını kolay satmak.

Devletler teröre kurban giden insanlara şehitlerin haklarını verebilirler buna hiçbir itirazım yok. Ama olur olmaz şekilde hayatını kaybedenlere de hemen şehit denilmemeli diye düşünüyorum. Çünkü söylem yaygınlaştırılırsa şehitlik kavranı çok sulanır diye düşünüyorum.

Benim bildiğim şehitliğin tanımı şudur” Kelime-i şehadet getirip ve islami kuralları hayatında tatbik eden bir kişi ilayı kelimetullah uğruna yapılan her türlü mücadelede öldürülür ise o kişilere Şehit denilir”.
Adam vatanını savunurken vuruldu o şehit oldu diyelim,Polis motoru ile giderken dikkatli şekilde motorunu kullanmadığı için yaptığı kazada öldü ona da şehit diyelim.

Eee başka … DEVLETİN Kararı ile istediğimizi şehit sayalım bu ne kadar doğrudur sormak isterim.  Bir dünya makamı olan Mareşalliği veremiyorsunuz da ALLAH’ın ayetlerle efendimizin de sünetleri ile hakkında kimin şehit olacağı belli iken birilerinin istediğine şehit demesini kabul etmiyorum.
Bu çıkışım ŞEHİTLİK  makamını bol kepçe dağıtıp yakını ölen kişileri rahatlatmak adına son yıllarda bol keseden dağıtılan makamın adı artık ŞEHİTLİK oldu.

Askerde vatanını korurken ölen herk kişi şehit olmaz. Çünkü Amerika askeri de vatanını korurken ölüyor…Yukarıda kimin şehitkik tanımına girdiğini dilimizin döndüğü kadar tarif ettik. 

İslama inanmayan (Kelime-i şehadet getirmeyen) veya İslamiyeti hayatına tatbik etmeyen birisi ister askerde ölsün,ister savaşta İsterse de başka bir yerde ONA kesinlikle şehit denilemez.

Dünya kelamını buradan keserek Allah’ı ve resulullah’ın kelamı ile konuşalım:
İşte ayet ve hadisler ışığında Şehitlik ile ilgili ayet ve hadisler:

Sehadet ve Sehitlerle ilgili Bazı Ayetlerin Mealleri

1."Eger Allah yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz, Allah'in size lütfedecegi magfiret ve rahmet onlarin biriktirdiklerinden daha hayirlidir. Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de muhakkak ki Allah'in huzurunda toplanacaksiniz." (Ali Imran, 3/157-158)
Bakınız ayet ALLAH yolunda öldürülürseniz diyor… 

2. "Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayin. Aksine onlar diri olup Rableri katinda riziklandirilmaktadirlar. Allah'in lütfundan kendilerine vermis olduklariyla sevinç içindedirler ve arkalarindan henüz onlara kavusmamis olanlari, kendilerine bir korku olmayacagi ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler." (Ali Imran, 3/169-170)

3. "... Süphesiz hicret edenlerin, yurtlarindan çikarilanlarin, benim yolumda kendilerine eziyet edilenlerin, çarpisanlarin ve öldürülenlerin kötülüklerini örtecek ve kendilerini altindan irmaklar akan cennetlere sokacagim. Bu Allah katindan bir karsiliktir. Karsiligin en güzel olani Allah katindadir." (Ali Imran, 3/195)

4. "Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz." (Bakara, 2/154)

5. "O halde, dünya hayatini ahiret hayati karsiliginda satanlar, Allah yolunda çarpissinlar. Kim Allah yolunda çarpisir sonra öldürülür veya üstün gelirse ona büyük bir ecir verecegiz." (Nisa, 4/74)

6. "Allah, Allah yolunda çarpisip öldüren ve öldürülen mü'minlerden, karsiligi cennet olmak üzere, mallarini ve canlarini satin almistir. Bu O'nun üzerine, Tevrat, Incil ve Kur'an'da vadedilmis olan bir haktir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterebilen kim vardir? Su halde yapmis oldugunuz bu alisverisinizden dolayi sevinin. Iste büyük kurtulus budur." (Tevbe, 9/111)

7. "Allah yolunda hicret edip sonra öldürülen veya ölenlere gelince; Allah onlari muhakkak güzel bir rizikla riziklandiracaktir. Süphesiz Allah rizik verenlerin en hayirlisidir." (Hacc, 22/58)

8. "inkâr edenlerle (savasta) karsı karsıya geldiginizde hemen boyunlarını vurun. Sonunda onlari yenik düsürüp üstünlük sagladıgınızda (esirleri) sıkı baglara baglayın. Artık bundan sonra ya lütufta bulunu(p serbest birakı)n veya fidye karsılıgı salıverin. Savas agirliklarini birakincaya kadar (böyle sürdürün). Iste böyle. Allah dileseydi onlardan öç alirdi. Ancak sizi birbirinizle imtihan etmek için (böyle emrediyor). Allah yolunda öldürülenlerin ise (Allah) amellerini bosa çikarmayacak." (Muhammed, 47/4)

Sehadet ve Sehitlerle ilgili Bazi Hadislerin Manaları

1. Resulullah (s.a.s.) mealen söyle buyurmaktadir: "Allah (c.c.), yolunda cihad için çikan kimseye kefildir. Kim sadece benim yolumda cihad etmek ve bana iman ettigi ve peygamberlerimi tasdik ettigi için evinden ayrilirsa, bu kimse onu cennete koyacagimi veya elde edecegi mükafatiyla evine çevirecegimi garanti etmis olur."

2. "Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda alinan herhangi bir yara kiyamet gününde ayni sekilde görülecek. Rengi kan renginde ve kokusu misk kokusunda olacaktir." (Buhari, Müslim)

3. "Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, eger Müslümanlar için zorluga sebep olmasaydim, Allah yolunda cihad eden hiçbir müfrezeden geri kalmazdim." (Buhari, Müslim)

4. "Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, isterdim ki Allah yolunda cihad edip öldürüleyim, sonra yine cihad edip öldürüleyim, sonra yine cihad edip öldürüleyim." (Buhari, Müslim)

5. "Sehit öldürüldügünde, sizden birinin pirenin isirmasindan duydugu rahatsizlik kadar rahatsizlik duyar." (Tirmizi, Nesai ve Darimi rivayet etmistir.)

6. Sehl ibnu Hanif (r.a.)'den Resulullah (s.a.s.)'in söyle dedigi rivayet edilir: "Allah Teala'dan samimiyetle sehadeti talep eden kimse yataginda ölse de Allah onu sehitler makamina ulastiracak." (Ebu Davud, Müslim, Tirmizi, Nesai ve Ibnu Mace) Bu yazıyı yazarken yakınları ölüp de acı çekenleri incitmek ve recide etmek için yazmıyorum. Makam ve mevkileri hele bunlar ilahi boyutlu ise her şeyi yerli yerinde kullanmak gerek.

Şehitlik makamının bu kadar küçültülmesini içime sindiremiyorum.


İstanbul Times / Hüseyin Çetiner