2018’in son günlerinde yine bir yılbaşı arifesindeyiz ve yine “piyango çılgınlığının” yaşandığı bir döneme üzülerek şahit oluyoruz.

Sadece biz üzülmüyoruz, üzülmeyeceğiz, büyük umutlarla aldıkları biletlerine tek kuruş çıkmadığı için hayal kırıklığı yaşayan milyonlarca insan da üzülüyor, üzülmeye devam edecek…

Büyük ikramiyeyi kazanan çok az sayıdaki insan “çok mu mutlu” oluyor sanki?

Geçici olarak “evet” diyebiliriz ama uzun vadeli düşünüldüğünde, piyangodan çıkan paranın bu insanlara da yar olmadığını görüyoruz, duyuyoruz…

Üç yıl arayla piyangodan iki defa büyük ikramiye kazanıp tüm parasını kısa sürede tüketen, 'Milyarder Osman' adlı birinin hikayesini okudum, özetle şöyle diyor: "Bu paranın direksiyon ve freni yok, yönetemiyorsunuz…"

Piyango ya da benzeri şans oyunlarından kazanıp ta iflah olan var mı, şahsen duymadım. Ama acı hikayelerin örneği çok…

Çünkü piyango, spor loto, at yarışları ve diğer şans oyunları “kumardır” ve dolayısıyla bu oyunlardan kazanılan para “haramdır”…

Atalarımız boşuna “haramın binası olmaz” dememişler. Milyonlarca insanın gözünün olduğu paradan elbette yarar beklememek lazım. Ama ne yazık ki, bilet satılan bayilerdeki kuyruklara bakınca ister istemez hem üzülüyor hem de sinirleniyoruz…

Bizi üzen bir diğer konu ise topluma maddi, manevi büyük zararı dokunan böyle bir sistemin “Milli” olarak lanse edilmesi.

Bunun neresi Milli?

Tekrar ediyoruz; piyango da, diğer şans oyunları da kumardır. Bunu kafadan uydurarak söylemiyoruz, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvasına dayanarak yazıyoruz. Söz konusu fetvada şöyle deniyor: “Taraflardan birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı bütün şans oyunları kumar kapsamında değerlendirilip haram kılınmıştır.”

Peki, kumar ülkemizde yasak değil mi?

İşin daha trajikomik tarafı şu: Böylesine haram ve kazananı da, kaybedeni de üzen bir sisteme “Milli” denilmesi.

“Devlet bu sistemden büyük paralar kazanıyor” diye piyango ve benzeri kumar oyunlarına itiraz etmeyip ‘dilsiz şeytan’ durumuna düşmemek lazım. Devlet, sigaradan da büyük paralar kazanıyor. Ama “sağlığa büyük zararı var” diye doğru olanı yapıyor ve içilmemesi için şartları ağırlaştırıyor. Öyleyse şans (kumar) oyunları için de devletimizin, paradan ziyade milletini düşünmesi ve toplumu bu belaya teşvik eden yolları tıkaması lazım.

Ve ilk önce de, haksız kazançla, kumarla, haramla ilgili bu sistemden “Milli” sıfatını kaldırması lazım…

İstanbul Times / Müslüm Aktürk