Kuvvetinize güvenmeyin...

Allah kibirlenenleri  ve mağrurlananları sevmez. Bedir Harbinde  savaşabilecek ilk Müslümanlar sadece 300 kişi idi. Buna karşın müşrikler 900 kişilik kuvvete sahipti silah ve at sayıları da Müslümanlara göre çok fazla idi.

Ancak Müslümanlar az olmalarına rağmen davalarına inanmış ve ALLAH’ın onlarla beraber olduklarına inanmışlardı. Yapılan savaşta sayıca çok olmalarına rağmen İlk İslam ordusu müşrik ordusuna  karşı Bedir harbini kazandı.
Müslümanlar Huneyn harbinde Kibir,enaniyet ve çokluklarına güvenerek Allah’ın yardımını unuttukları için az kalsın felakete uğrayacaklardı 

TEVBE Suresi 25.26. ve 27 Ayet-i Kerime Tefsiri

25- Gerçekten Allah size birçok yerde, birçok olayda olduğu gibi Huneyn savaşı günü de yardım etti. Hani o gün sayıca çok oluşunuz hoşunuza gitmiş, böbürlenmenize yolaçmıştı da bu kalabalıklık size hiçbir yarar sağlamamıştı; yeryüzü, onca genişliğine rağmen size dar gelmişti de sonra arkanızı dönüp kaçmıştınız.

26- Bu bozgunun arkasından Allah, Peygamberinin ve müminlerin kalblerine güven duygusu indirdi ve görmediğiniz ordular göndererek kâfirleri azaba çarptırdı. Kâfirlerin görecekleri karşılık budur.

27- Bundan sonra Allah dilediği kimselerin tevbelerini kabul eder. Allah affedicidir, merhametlidir.
Bu sayı çokluğu şımarmalarına yolaçtı. Bu yüzden zafere ulaşmanın başta gelen sebebini göz ardı ettiler. Bu sonucun da yüce Allah, savaşın ilk aşamasında başlarına bozgun getirerek tekrar O'na yönelmelerini sağladı. Arkasından Peygamberimiz'in yanından ayrılmayarak direnmeye devam eden, O'nun etrafında sımsıkı kenetlenen bir avuçluk mümin grubun çabaları ile bozgunu zafere dönüştürdü.

Âyette bu savaş sahnesini hem somut tabloları ile ve hem de duygusal reaksiyonları ile gözlerimizin önüne getiriyor. Okuyalım:


"Hani o gün sayıca çok oluşunuz hoşunuza gitmiş, böbürlenmenize yolaçmıştı da bu kalabalık hiçbir işinize yaramamıştı; yeryüzü onca genişliğine rağmen size dar gelmişti de sonra arkanızı dönüp kaçmıştınız."

Burada önce sayı çokluğundan hoşlanma, bununla böbürlenme reaksiyonu, arkasından ruh bozgunu sarsıntısı; bütün yeryüzünün ağırlığı altında kalınmış, ağır basıncına uğramışcasına bir sıkıntı, bir ruh darlığı reaksiyonu, derken somut bir bozgun hareketi ve en sonunda da geriye dönüp kaçma eylemi ile karşı karşıyayız.

Peki sonra ? !

"Bu bozgunun arkasından Allah, Peygamberi'nin ve müminlerin kalplerine güven duygusu indirdi."
Bu güven duygusu sanki kaftan gibi, iniyor ve yuvalarından dışarıya fırlayacak gibi çırpınan kalpleri yuvalarına oturtuyor ve kaynaşan duyguların durdurulmalarını sağlıyor. Okumaya devam ediyoruz:
"Ve görmediğiniz ordular gönderdi."

Bu orduların ne olduklarını, hangi özellikleri taşıyan askerlerden oluştuklarını bilmiyoruz. Çünkü "Rabb'inin ordularını kendisi dışında hiç kimse bilmez." (Müdessir. 31) Âyetin devamını okuyalım:
"Kâfirleri azaba çarptırdı."

Ölümle, tutsaklıkla, silâh ve teçhizatlarını müslümanlara kaptırmakla, bozguna uğramakla. Şimdi de âyetin sonunu tekrarlayalım:

"Bundan sonra Allah, dilediği kimselerin tövbelerini kabul eder. Allah affedicidir, merhametlidir."
Yanlış iş yaptıktan sonra tevbe eden kimseler için af kapısı her zaman açıktır.

Yüce Allah  ile bağları gevşetmenin ve O'nun dışında, başka bir güce güvenmenin sonuçlarını göstermek amacı ile bu Ayetlerde müminlere hatırlatılan "Huneyn" savaşı bize bir başka gerçeği, her inanç sisteminin dayandığı güçlerin neler olduğu gerçeğini, dolaylı olarak açıklamaktadır. Sayı çokluğu hiçbir şey değildir. Önemli olan inançlarına sımsıkı bağlı, kararlı, fedakâr ve bilinçli azanlıktır.

Hatta sayı çokluğu kimi zaman bozguna sebep olur. Çünkü taraftarı oldukları inanç sisteminin özünü kavramaksızın akıntıya kapılarak bilinçsizce bu kalabalığa katılan bazı kimselerin zor anlarda ayakları titremeye başlar, zelzeleye tutulmuş gibi sarsılırlar. Arkasından da taraftarların saflarına kargaşa ve bozgun havasını yayarlar. Üstelik sayı çokluğu, inanç sisteminin bağlılarını aldatır, yüce Allah ile aralarındaki bağı gevşetme umursamazlığına kapılmalarına yol açar, görüntüdeki kalabalıkla oyalanarak hayatta zafere ulaşmanın sırrını göz ardı etmelerine sebep olur.

Her inanç sistemi seçkin kadroları eli ile ortaya çıkıp varlığını sürdürmüştür. Yoksa "sönüp giden köpükler" ve "rüzgârların savurduğu ot kırıntıları, eli ile hiçbir inanç sistemi ne ortaya çıkabilir ve ne de ayakta durabilir." (Ra'd, 17 Kehf, 45)

Âyetlerin akışı, bu noktaya geldiğinde ve Müslümanların vicdanlarını yakın tarihin hatıraları ile kamçıladığında müşriklere ilişkin son sözü söylüyor, onlar hakkında kıyamet gününe dek geçerliliğini sürdürecek nihai hükmü veriyor


Ak Parti’nin oy üstünlüğüne güvenip rakipleri küçümsemesi ve Huneyn benzetmesi  

Ak Parti 2003 seçimlerin de çalışırken seçmene senin oyun ile ya iktidar olacağım yada  silinip gideceğim mesajı verdiği için seçmen % 34 oy ile Ak partiyi iktidar yaptı. Seçmene 2011 genele seçimine kadar  o eski çıraklık döneminin ruhu olmazsa da senin oyun  benim için çok mühim mantığı ön planda idi.Ancak 7 Haziran 2015 seçimlerinde SÖZLE olmazsa bile LİSAN- I HAL ile  senin bir oyuna ihtiyacım mı var mantığı sokakta caddede HİSSEDİLİYORDU.

Çünkü Ak Parti kurmayları her konuşmasında biz de muhalefette Ak partinin tek başına iktidar olacağına inanıyor sözünü sık sık her ortam da duyuyorduk. Ak Partililer şunu da ilave ediyordu. Biz iktidar olalım diye çalışmıyoruz. O zaten kesin.Biz 367 ve 400 Vekil almak için  çalışıyoruz  eylem ve söylemini canlandırırken  daha doğrusu ifade ederken seçmen de mademki benim oyum iktidar olman için lazım değil. O halde 367 veya 400 vekil alıp başkanlık sitemini getirmek de benim için önemli değil. Zaten Ak Parti olarak alt gelir grubun dan koptun. Zengin tam zengin oldu Fakir de tam fakir. 

Mademki Ak Parti olarak sana oyumuz çok lazım değil ama eylem ve söylemleri ile bizlerin gönlüne Hitap eden HDP lideri Demirtaş’a bir şans vereceğiz. Eğer bunu kullanabilir ve bize gelecek vaad ederse ve PKK da silah bırakırsa  bir sonraki seçimde kendisine daha iyi bir destek verebiliriz demek istedi.

Hani Pirelli lastikleri reklamlarında kontrolsüz güç değildir diyor ya Ak Parti’nin gücü de bir nevi artık kontrolden çıkmıştı. İnşallah seçmenin senin abdestin bozuldu git bir abdest tazele tarzındaki uyarısını dikkate alır ben nerede hata yaptım der ve cevabını bulmaya gayret ederse ilk seçimde yine tek başına iktidar olma imkanı var. Ama eskisi gibi gücünü kontrol edemeyecek hatalar yaparsa bu sefer değil % 40.8 ,HDP kadar bile oy alamaz.  Ak Parti seçmenin mesajını mutlaka doğru okumak durumundadır.


İstanbul Times / Gölge Adam 15.05.2015