Yaklaşık 6 aylık bir zamandan sonra yeniden sizlerle olmanın doyumsuz keyfini yaşıyorum.
12 Haziran 2011 Genel Seçimleri öncesinde geçtiğimiz Nisan ayında en son yazımı sizlerle paylaşmamın ardından, AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Sayın Metin Külünk’ün milletvekili adaylığı münasebeti ile seçim dönemi boyunca kendisine Basın Danışmanlığı yapmamı teklif etmiş bende gazetemiz imtiyaz sahibi Hüseyin Çetiner’in müsadesi ile Sayın Külünk’ün seçim dönemi boyunca Basın Danışmanı olarak yanında yer aldım.
Çok verimli ve tempolu geçen seçim çalışmaları boyunca sahada gördüğüm olayları yazmak istememe rağmen siyasi bir kişinin danışmanı olmam vesilesiyle seçim bitene kadar köşe yazısı yazmama kararı aldım. 
Etik kurallar çerçevesinde aldığım bu kararın sonucunda içinde bulunduğum siyasi ortamdan edindiğim bilgi ve gözlemlerin bir kısmını zamanla sizlerle paylaşma arzusundayım.
Öncelikle sizlerle buluşmamı sağlayan ve kurucu Genel Yayın Yönetmeni olduğum İstanbul Times Gazetesi’nde yeniden bana çalışma ortamı sağlayan, gazeteyi daha kurumsal ve güçlü bir hale getirmek için bana sınırsız yetkiler veren Gazete imtiyaz sahibimiz Hüseyin Çetiner’e şükranlarımı sunuyorum.
İstanbul Times Gazetesi olarak kısa sürede yapacağımız atılımlarla Yerel Medya’ya yenilik getiren işlere imza atacağımızın müjdesini şimdiden veriyorum size…
“Külünk İstanbul’un elinden tuttu”
AK Parti’nin kurucularından olan ve çeşitli kademelerinde görev yapan “İstanbul’un Abisi” diye tabir edilen Metin Külünk, 23. dönem milletvekili seçimlerinde AK Parti İstanbul 1. bölge milletvekili olarak Parlamento’ya girdi. 
Uzun süredir sevenleri tarafından AK Parti içerisinde görülmeyi bekleyen Külünk’ün vekilliği sevenlerini fazlası ile mutlu etti.
Seçim dönemi boyunca temposu ve eksilmeyen enerjisi ile, İstanbul 1. Bölgede bulunan 14 ilçenin tamamını 3-4 kez gezerek ve günde yaklaşık 14-16 saat sahada vatandaşlarla buluşarak üzerine düşeni fazlası ile yaptı. 
Sayın Metin Külünk’e üstlendiği bu zorlu görevde başarılar diliyorum.
“AK Parti İstanbul İlçelerinde Kongre heyecanı ” 
AK Parti İstanbul teşkilatı kongre sürecine girdi. İlçelerde yapılan Gençlik Kolları ve Kadın Kolları kongreleri ile yeni yönetimler belirlenmeye başladı. 
Asıl önemli olan İlçe Yönetim Kurulu kongreleri 2012 Ocak ayından itibaren yapılmaya başlanacak. Şimdiden ilçelerde yoğun kulisler ve delege seçimleri yapılmaya başlandı bile.
Hiç şüphesiz bazı ilçelerde yönetimler baştan aşağı değişecek ve geçtiğimiz kongrelerde olduğu gibi yine çoğu ilçe tek liste halinde seçime gidecek. 
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı bu süreci yakından takip ederken, ilçe yönetiminin çalışmalarından ve yapılan kulislerden en ince ayrıntısına kadar haberdar edilmiş durumda. Bazı ilçelerdeki delege isimlerinin belirlenmesinde olası bir usulsüzlüğün önüne geçmeye çalışan İl Yönetimi, şimdilik ilçelerde olan biteni takip edip rapor hazırlıyor. Hazırlanan bu raporlar çerçevesinde İlçe Yöneticilerin performansı ve teşkilatı ile olan bağı detaylı şekilde hazırlanıp AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teslim edecek. 
12 Haziran 2011 tarihinde yapılan Genel Seçimlerde parlamento üyelerini eski teşkilatçıların en etkili isimlerinden seçen Erdoğan, bu çıkışı ile oylarını yükseltmişti. 2009 da yapılan Yerel Seçimlerde yaşanan kayıpları telefi etmeyi planlayan Erdoğan, kaybedilen 6 ilçeyi yeniden almak için İlçe Teşkilatı ile uyum içinde çalışacak ve Tabanın istediği isimleri İlçe Başkanlığına getireceğini tahmin ediyorum.
“Yassıada Demokrasi Adası Olsun”
27 Mayıs darbesi ile iktidardan indirilerek idam edilen dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, darbe yönetimi tarafından tutuklu bulundukları ve sorgulandıkları Yassıada’ya Bağcılar Belediyesi’nin yaptığı program çerçevesinde gitme imkanı buldum.
Sabah anıt mezarda yapılan törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek’te katıldı.
Protokol konuşmalarının ardından söz alan dönemin yargılanan isimlerin yakınları, bu trajedinin yeniden yaşanmamasını diledi. Törenin ardından Kabataş’tan bindiğimiz vapurla Yassıada’ya ulaştığımızda 50 yıl öncesinin izleri ile karşılaştık. Terk edilmiş ve kaderine bırakılmış halde bulduğumuz Yassıada’nın her bir karışında dönemin izleri mevcuttu. Yargılamanın yapıldığı spor salonuna girdiğimizde, dönemin yargılanan isimlerinin yakınlarının ruh hali ve dökülen göz yaşları herkesi derinden etkiledi. Oldukça bunaltıcı ve kasvetli bir havası olan Spor Salonu’nun her köşesinde ayrı bir hikaye vardı. 
Konuşmaların bitiminde çıktığımız ada gezisinde harabe görünümlü yapılardan ve bakımsızlıktan çürümeye terk edilmiş tarihi kalıntılardan her tarafta görmek mümkün.
Bir döneme damgasını vurmuş bu adanın atıl durumdan çıkarılıp restore edilerek müze haline getirilmesi ve halkın ziyaretine açılması çok faydalı olacaktır diye düşünüyorum.  
Rahmetli Adnan Menderes’in anıt mezarı Zeytinburnu İlçe sınırlarında olmasına rağmen, Zeytinburnu Belediyesi’nin bu organizasyonu kaçırması beni hayrete düşürdü. Her yaptığı organizasyon ile diğer ilçelere örnek olan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın böyle önemli bir organizasyonu Bağcılar’a kaptırması iyi olmadı.
Göreve geldiği günden beri ekibi ile birlikte çok güzel işlere imza atan ve Bağcılar ismini marka yapma yolunda emin adımlarla ilerleyen Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, yıl içinde yaptığı önemli organizasyonlarla ekibi ile herkese örnek olmaya devam ediyor. Çoğu ilçelerde protokol kopukluğu yaşanırken, Bağcılar’da bu iş tam tersi şekilde işliyor. Yapılan her organizasyonda Bağcılar Kaymakamı Veysel Yurdakul ve AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı İsmet Öztürk’ı görmek mümkün. Başkan Çağırıcı ve ekibini yaptıkları bu organizasyondan ve çalışmalarından dolayı İstanbul halkı adına teşekkür ediyorum.