Kaybettiğimiz paramızı veya bir eşyamızı bulduğumuzda söylediğimiz ilk cümle şu olur genellikle: “Helalmiş…”

Zaman zaman gazetelerde okuruz, televizyonlarda izleriz; kaybedilen yüklü miktardaki parayı sahibine teslim edenler için de şu övgü dolu sözler kullanılır: “Helal süt emmiş…”

Peki, bu iki örneğe rağmen helal-harama gereken önemi gösteriyor muyuz?

Sanmıyorum…

GİMDES (Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği)’nin düzenlediği konferansı izleyene gidene kadar, açıkçası biz de markete gittiğimizde “helal” sertifikası almış ürünleri gözetmekten çok indirime giren ürünleri tercih ediyorduk. Allah’a şükürler olsun ki, söz
konusu toplantıdan sonra, en azından aklımızda kalan markalar konusunda daha hassas davranmaya başladık…

Helal gıdayı tercih etmemizdeki en önemli sebep, kuşkusuz dinimizin emri. Araştırdığımızda, bu emirlerin insan sağlığını direkt ilgilendirdiğini görürüz. O halde, helal gıdaya önem vererek hem kulluk görevimizi yerine getirmiş hem de başta kendi bedenimiz olmak üzere aile efradımızın sağlıklarını korumuş oluruz…

‘Helal Gıda’ sertifikalı ürünleri çoğalmak için biz tüketicilere de görevler düşüyor. Alış-veriş yaptığımız yerlerde bu ürünlerin olup olmadığını sormalıyız…

KONFERANSA GELİNCE

Uluslararası 5. Helal ve Sağlıklı Ürünler Konferansı’nda, hem Türkiye’den hem de çeşitli ülkelerden gelen katılımcılar tarafından birbirinden değerli sunumlar gerçekleştirildi. Özellikle, domuzdan elde edilen katkı maddelerinin birçok üründe kullanıldığı bildirilen sunum izleyicilerin daha çok dikkatini çekti. Haram sayılan katkı maddelerinin sadece gıdada değil, giyimde, sağlık ürünlerinde ve günlük hayatta karşılaştığımız çok sayıdaki üründe kullanıldığına dikkat çekilen konferansta “Müslümanım” diyen herkesin artık helal konusunda uyanık olması gerektiğine vurgu yapıldı.

Yazımızı, hangi ürünün “Helal Gıda Sertifikası” aldığını öğrenmek isteyenler için vereceğimiz adresle tamamlayalım: www.gimdes.org