GÜRSEL TEKİN “YOK” DEMİŞTİ
 
 
İstanbul Times kamuoyuna duyurmuştu ama CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin “yok” demişti.
İstanbul Times; duruşuyla, demokratlığıyla, bilgi ve donanımıyla CHP’ye bir numara büyük gelen Bahri Şahin’in sürpriz bir kararla görevinden alındığını haber yapmıştı ancak Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Somali ziyaretinden dönen Gürsel Tekin, bir gazetecinin sorusuna karşılık CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin'in görevden alındığına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirmişti…
Çok değil aradan bir hafta geçti, CHP'nin İstanbul İl Başkanlığı koltuğu yine el değiştirdi. Gürsel Tekin’in “yok” dediği, “gerçeği yansıtmayan iddialar” diye nitelediği haberimiz doğru çıktı. Bahri Şahin görevden alındı yerine Oğuz Kaan Salıcı getirildi. Yaz-Boz Tahtası’na dönen İstanbul İl Başkanlığı’nda bakalım yeni başkanı Salıcı ne kadar sallanabilecek…
Zira; Gürsel Tekin'in yerine geçen Berhan Şimşek’in istifasının ardından Doğan Holding'in eski CEO'su Nebil İlseven göreve gelmiş, ancak “dışarıdan müdahale olduğu” gerekçesiyle ikince ayını bile tamamlayamadan 53 gün sonra başkanlıktan ayrılmıştı. İlseven'in yerine atanan Bahri Şahin ise koltuğunda ancak 6 ay oturabildi…
İç meseleleridir, karışmak gibi bir niyetimiz de yok yetkimiz de. Fakat bir genel başkan yardımcısının böylesine önemli bir gelişmeden haberinin olmaması garip değil mi?
 
CHP YENİ PROJELER SUNMALI
CHP yenilendi ama eski hatasında hala ısrar ediyor. Israr ettikçe de ilelebet muhalefette kalmaya demir atıyor. Adı “anamuhafelet” ama oy oranına bakıldığında “anamuhalefetlik” bir durum söz konusu değil. Son seçimlere baktığımızda “rakibim” dediği parti ile arasında dağlar kadar fark var... Sen yüzde 25-26’ya bayram yaparken rakibin yüzde 50 seviyelerine çıkmış durumda. Aynen Fenerbahçe ile Kasımpaşaspor örneğindeki gibi…
Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım; şampiyon olmuş Fenerbahçe’nin kötü oynadığını iddia etmenin küme düşen Kasımpaşa’ya bir faydası olur mu? Mümkün değil. Kasımpaşa’nın, yeniden Süper Lig’e çıkmak için Fenerbahçe’yi sürekli eleştirmesi mi yoksa Fenerbahçe gibi oynamayı düşünmesi mi daha mantıklı?