Havaların ısınması ve bahar mevsiminin gelmesi demek, bize göre düğün dernek, nikah demek.
Düğün mevsimi açılmışken, bu yazıda da bir düğün hikayesini paylaşmak istiyorum sizlerle...

Gürcan ve Merve'nin düğün hikayesi...

Gürcan, erkek kardeşim olduğu için büyük bir iş düşüyordu bana.  Hem ablası olarak yanında olmak, hemde fotoğrafçıları olarak bulunmak hiç kolay olmayacaktı benim için.

Sabah erken saatte akrabalarımız, komşularımız, dostlarımız kız alma merasimi için hazır bulunmuşlardı erkek evinde. Çatalca'dan Nakkaş köyüne doğru yaklaşık 6-7 araba konvoy halinde yola koyulduk.  Köye yaklaşınca kornalar eşliğinde kız evine ulaştık. Arabadan indiğim gibi elimde fotoğraf makinemle kız evinde buldum kendimi..

Gelinimiz Merve gelinliğini giymiş arkadaşları ile heyecanla bekliyordu. Ne kadarda yakışmıştı gelinlik ona. Aile fertleri, akrabaları mutluluğu ve hüznü bir arada yaşıyorlardı. Mervenin aile ve arkadaşları ile kız evindeki son fotoğraflarını almaya başlamıştım ki damat elinde tek bir gül ile karşısında bitiverdi birden. Merve mutlu olmuştu bu durumdan ve bende mutluluğu karelerime almaya devam ediyordum heyecanla...

Evde son kuşak bağlama merasiminin karelerini de aldıktan sonra, koşarak bahçeye indim onlardan önce. Bahçede çok kalabalıktı. Alkışlarla ve canım annemin havaya fırlattığı şekerlerle Merve ve Gürcan çıktılar kız evinden. Bahçede vedalaşma faslı da başlayınca gözyaşları sel oldu. Kolay değildi bir anne baba için ve diğer aile yakınları için kız vermek. Sadece kız tarafı değildi ağlayan erkek tarafı olarak ailem akraba ve dostlarımızda engel olamıyorduk gözyaşlarımıza. Bu anları bir abla olarak yaşarken duygulanıyor bir fotoğrafçı olarak olarakta karelerime taşıdığım içinde mutlu oluyordum.  Bu duyguları hissederek fotoğraf çekmek bambaşka birşeydi. Hele gelinimizin arabaya bindikten sonra o buğulu gözlerle camdan herkese el sallaması yok mu? O an artık gözyaşlarımı daha fazla tutamamıştım.. Hem ağlayıp hem fotoğraf çeken tek  fotoğrafçı ben olmuşumdur herhalde... :)

Gelin arabasında biraz sohbet, biraz fotoğraf ile Merve'yi rahatlattık artık gülümsüyordu...Ve sonunda Çatalca'ya varmıştık. Gelin saç ve makyajının evde olması hem benim fotoğrafçı olarak rahat çekimler alabilmem açısından, hemde gelinimiz açısında rahat bir ortamdı. Evde dinlenerek hem çay kahvemizi içmiş hemde yorgunluğumuzu ve heyecanımızı atmıştık. Ama Gürcan hala sakinleşememişti, bir o yana bir bu yana dolanıp duruyordu heyecandan.. Sevgili eşim de, damadın eniştesi ve 2. fotoğrafçıları olarak oradaydı. Gürcan'ın bu stresli anında onunla yaptığı eğlenceli muhabbet ve fotoğraf çekimiyle onu sakinleştirmeye çalışıyordu.. Kendi işlerini halledebilmesi için evden onu yollarken kuaförümüz Zamir Kabak ve makyözümüz Şükran Tokuş da gelmişlerdi bile.. Onlarla moda-reklam çekimlerimizde bareber çalıştığımızdan dolayı gayet iyi tanışıyorduk. İşlerinde oldukça başarılı, isim yapmış ve benimde çok sevdiğim kişilerdi.. İşlerinin yoğunluğuna ve o günde ikinci bir iş için çekime gideceklerine rağmen bizi kıramamışlar gelmişlerdi.. Onlara hem kendi adıma hemde gelinimiz ve damadımız adına ne kadar teşekür etsem azdır..

Onlar işlerini yaparken, bende çekimlerime devam ediyordum. En sevdiğim anlardan biride kamera arkası tabi ki.. Asistanım Ercan'da bu anları almayı ihmal etmiyodu.. Sonuçta sadece fotoğrafçı olarak değil ablaları olarak fotoğraflarımın alınması ayrı bir heyecandı benim için..

Bu arada benimde hazırlanmam gerekiyordu düğün sahibi olarak. Bir kaç saatliğine çekimleri eşime devredip dışarıya çıkıp kuaföre gidecektim ki, Merve'nin kuför ve makyözü olan dostlarım bırakmamışlardı beni. Ne şanslıyım ki, yine onların elinden olmuştu saçım ve makyajım.. Ki kendileri, benim düğünümdeki saçım ve makyajımı da yapmışlardı. Ama bu ayrı bir hikaye. Yeri gelmişken onlara her şey için tekrar tekrar teşekkür ediyorum buradan da...

Sadece fotoğraf değil, video görüntüleri de alıyordum fotoğraf makinem ile. Merve; saçı, makyajı ve gelinliği ile çok güzel bir gelin olmuştu.. Ve damat da işlerini bitirmiş gelmişti sonunda, annemin gönderdiği ve iştahla yediğimiz ıspanaklı böreklerle birlikte. O yorgunluğun, heyecanın üzerine nasılda lezzetli gelmişti...

Bir hatıra fotoğrafı almayı da unutmadan, makyöz ve kuaförümüzü uğurladıktan sonra, evin içinde gelin ve damadın portre fotoğrafları ve çift fotoğraflarını da almıştım. Gelin çiçeğinden ayakkabılara,damadın kol düğmesinden papyonuna kadar tüm detayları da karelemiştim. Hava biraz yağmurlu olduğu için, dış mekan çekimlerini ileri bir tarihe ertelemeyi uygun görmüştük. Bu yüzden sıra gelmişti düğün salonu için yola koyulmaya...

Düğün salonuna varınca kimselere görünmeden gelin odasına geçtik. Gürcan ve Merve okadar heyecanlıydılar ki. Birden gelin odasına 6-7 yaşlarında çocuklar dolmuştu. Gelenler, sınıf öğretmeni olan gelinimiz Merve'nin öğrencileriydi. Nasıl da sarılıyorlardı öğretmenlerine. Öğretmenlerinin gelinlikle görmüşlerdi, düğünlerinde bulunmuşlardı heyecanlı olmazlar mı hiç. Tabi bende bu güzel anları fotoğraflamadan dururmuyum hiç. :)

Gelin odasında Merve makyajını tazaleyip Gürcan ile ilk danslarını provalarınıda yaptıktan sonra hazırdılar artık sahneye çıkmak için. Bende gelin odasından ayrılıp sahnedeki yerimi almıştım bile fotoğraflar için...

Daha önce, yine çekimini bizim yaptığımız nişan fotoğrafları ve kişisel fotoğraflarından oluşan bir animasyon ve slayt gösterimi eşiliğinde başladı çiftimiz  dansa. İlk dans ve pasta kesimi karelerinden sonra herkes piste dolmaya başlamıştı bile oynamak, dans etmek için... Normalde salonlarda fotoğraf çekimi yapmam pek, zaten salon fotoğrafçıları da izin vermezler buna, ama düğün sahibi olunca iş değişiyormuş :)  Bendebir yandan fotoğraf çekmeye devam ederken, bir yandan da oynuyor, eşimle dansımı yapmayı da ihmal etmiyordum elbette :) Ne kadar şanslıydım, hem kardeşim evleniyor mutluydum hemde onların düğün hikayelerini ben karelerdiğim için heyecanlıydım.. Herşeyi ile çok güzel bir düğün olmuştu, tabi ki hikayeleri de.

Peki bu hikaye burada biter mi? Tabiki bitmeeeez:)

Düğünden 15 gün sonra tekrar bir araya gelmiştik, tekrar giymişlerdi gelinlik ve damatlıklarını.. Dış mekan çekimleri için hazırdık tekrar hepimiz..

Bazı çiftlerimizle düğünden sonra buluşup çeşitli mekanlarda çekimler de yapıyorum.. Düğün stresi bitmiş olduğundan ve zaman telaşıda olmadığından çekim oldukça keyifli geçiyor. Merve de Gürcan da düğün stresi ve telaşını atlattıklarından daha rahattılar..Ayrıca poz verdirmeyi de sevmediğimden, gerek sohbetimle gerek tüm neşeli halimle gerekse espirilerimle zamanın akışına göre alıyordum karelerimi. Böylece onlar tarafından da bir kasılma olmadıkları ve günün keyfini çıkardıkları için daha doğal daha güzel kareler elde ediyordum. Doğal olmak, bu işin büyük sırrı bence..

Akşam gün batışında aldığım son karelerle çekimimi de bitirmiştim. Hepimiz yorgun ama mutluyduk.. Merve ve Gürcan düğün hikayelerinin fotoğraflarını o andan itibaren merak etmeye başlamışlardı bile..

İşte en sevdiğim anlardan biri çektiğim fotoğrafları bilgisayarımda tekrar tekrar izlemek ve düzenlemek... Düğün hikayelerini anlatan fotoğraflar yanında müzikli animasyonlu fotoğraf slaytınında bulunduğu cd yi,özel tasarımlı dvd kutusuna yerleştirip hazır etmiştim.. Yine düğün fotoğralarından oluşan masa takvimi yanında 40 sayfalık fotoğraflardan oluşan deri albümüzüde hazır etmiştim. Bitti mi ? Tabiki hayır.. 100-150 sayfadan oluşan tasarımlı düğün hikayesini anlatan yazı ve fotoğrafların yer aldığı dergimizde hazırdı..

Sonuç?

Bıkmadan usanmadan fotoğraflara baktıklarını videoları izlediklerini söylüyorlar... Hala teşekkür ediyorlar.. Bunları duyunca öğrenince yüzlerindeki o mutlu ifadeleri görünce daha da çok seviyorum işimi..

Merve ve Gürcan'a birlikte çıktıkları bu yolcuklukta mutluluklar dilerim.. Ve başka bir fotoğraf hikayesinde görüşmek üzere :)


Nişandan:

Gurcan-merve5

Gurcanmerve6

Gürcan&Merve Nişan Belgeseli-18dk

Gürcan&Merve-Düğün Belgeseli-19dk 



İletişim için: www.hanifeozturkdolasir.com dan ulaşabilirsiniz...