İşimiz gereği  her siyasi partiye,gruba cemaate ve sivil toplum kuruluşunun etkinliklerini takip etmeye çalışırız.

Bazen siyasi parti temsilcilerinin Ekonomi kötü,Orta direk bu dönemde küçüldü ve elindeki bir çok varlıklarını kaybetti diyerek neden Ak Parti’nin çok oy aldığını anlayamadıklarını  ifade ediyorlar.
Orta Direk diye bir şeyin nerede ise kalmadığını özellikle Özal’dan sonra hiçbir siyasetçinin “Benim ortadirekim” demediğini biliyorum. 
Ak Parti Genel başkanı ve başbakan Erdoğan da bunlara dahil. Bu tespitimi de kendi hayatımda çıkarıyorum. Rahmetli Ecevit döneminde kıt imkanlarla da olsa iki daire satın almıştım.  

Ama işlerimin kötü gitmesi sonucu AK PARTİ  döneminde ikisini de satarak ev sahipliğinden KİRACILIĞA düştüm. 
Muhalefetin Ekonomi ve ORTADİREK konusundaki Hükümet gerekeni yapmadı eleştirilerini saygın buluyorum.

Ancakkk…

Ak Parti kurulduğu günden beri düzenli olarak;

-Her zaman ayında ayrılmış olsalar bile partiye hizmet edenler ile VEFA iftarında bir araya geliyor

-Engelli vatandaş ve yakınları ile yine iftarda bir araya geliyor…

-Her mahallede düzenlediği sokak iftarları ile vatandaşın yanında yer alıyor

-Çanakkale şehitliğinde savaş halinde Arpa çorbası ve hoşaf ile iftar açan ordumuzun halinden anlamak adına her sene İstanbul Teşkilatı Çanakkale’ye giderek  orada iftar açıp atalarını saygı ve rahmetle yad ediyor.

-Çat kapı ziyaretleri ile özellikle ekonomik durumları iyi olmayan vatandaşlar ile  hasbihal edilerek sizi unutmadık ve ziyaret ediyoruz mesajı veriliyor.

-Genel başkan yardımcısı,belediye başkanı ve ilçe başkanı sahur saatinde ilçenin mahalle muhtarları ile toplanarak muhtarların ve mahallenin sorunlarını konuşurken acaba MUHALEFET ne yapıyor ? 

Bunların dışında irili ufaklı bir çok etkinlik daha yapılıyor.Ak parti’nin hiç eksiği yok mu.Elbette var zaten eksiği olmazsa değil % 45 belki % 80 oy alacak. Ancak diğer partilere göre daha çok hal odaklı çalıştığını benim gibi herkes yada daha doğrusu bir çok kimse görüyor.
Peki ana ve yavru muhalefet ne yapıyor ?
 
30 Mart 2014 den bu yana Ana ve yavru Muhalefet tarafından en azında biz hiçbir etkinlik ve toplantıya davet edilmedik.
Burada üzerinde durduğum konu kesinlikle bizim davet edilip veya edilmediğimiz değil.  Her gün on binlerce hatta yüz binlerce okur ve takip edenimiz olduğu halde yaptıkları çalışmalara bizi davet etmemeleri karşısında İktidar partisinin bazen aynı günde 3 ayrı etkinlik davetiyesi vermesini çok gördüm. 

İşte bu olay AK PARTİ’nin neden çok yüksek oy almasında en büyük etken olarak görülüyor. Ana ve yavru Muhalefet seçimlere 3 ay kala çalışma yaparak seçmeni etkileyebileceğini düşünüyor. Sandık sonuçları semenin artık seçimlere 3 – 4  ay kala alana inen siyasi partilere sıcak bakmadığını gözler önüne serdi.

İsrail’in anladığı tek şey  PARA ve GÜÇ 

İsrail’in dolayısıyla Yahudilerin en belirgin özelliği zoru gördükleri zaman kuzu kuzu istenene boğun eğdikleri ama biraz rahata kavuştukları zaman da hemen sanki hiçbir şey olmamış gibi isyan ettikleri Hz.Musa’ya verdikleri sözde onaylanmış bir gerçektir.
Bu Millet isyan ve edepsizlikte zirve yapmış bir topluluktur.Hz.Musa ise yaptıkları sözleşme olmasın rağmen kısa süre içinde BUZAĞIYA tapınmaları bu milletin kaypaklığına en iyi örnektir.

Hz.Musa’nın ey kavmim düşman peşimizde hadi o karşı savaşalım değdi zaman bu kavim sen bizim peygamberimizsin sen ne dersen bir onu yaparız demeleri gerekirken “Ya Musa sen bizim yerimizi biliyorsun.Biz rahatımızı bozup savaşmak istemiyoruz. Sen Git savaş savaşı kazanırsan bizim yerimizi biliyorsun yanımıza gelirsin. Ama kaybedersen de bizim bir kaybımız yok ne halin varsa gör dedikleri peygamberler tarihi kitaplarında var.
İsraril terör devleti 1948 de Orta Doğunun Büyük Şeytanı İngilizlerin himayesinde kurulunca yaptığı tek şey orada güçsüz FİLİSTİN halkını öldürmek oldu.

İsrail’i suçlayarak zamanımı boşa harcayacak değilim. Mescid-i aksa sadece Filistinlilerin değildir. Koskoca Arap veya İslam devletleri tükürse İSRAİL  boğulur.Ama İsrail öyle bir sistem kurmuş ki alem-i İslam’ı perişan etmiş.  Bizim artık İsrail’i,ABD.yi ,İngiltere’yi veya başka devletleri suçlamamızın anlamı yok.

Biz ne yapıyoruz’a bakma zamanı geldi 

Sürekli suçu başkalarına atıp bize nasıl kıydınız, insafınız yok mu vay acımasız vay demenin hiçbir anlamı yok.  Sana uzanan elleri kırmak işin ekonomik ve askeri olarak güçlü olacaksın. Sana kalkan eli daha inmeden kırmasını bilirsen söz sahibi olursun. Özellikle İsrail bu tür sözlerden anlamaz. 

Onların anladığı iki şey var GÜÇ ve PARA bunlar sizde yoksa sizinle oynarlar. Medya gücü,Ekonomik Güç ve Askeri İsrail’in en çok anladığı üç konudur. BU ÜLKE İMZA KAMPANYALARINDA, göstermelik mahkemelerden ne korkar nede ona prim verir. GÜÇÜ  olacağız ve bize kalkan eli daha havada iken kıracağız.

Türkiye’ye sevimli diktatörlük şu an gerekli 

İlerisi için tehlikeli de olsa şu an Türkiye’ye Başbakan gibi güçlü ve karizmatik bir lider gerekli. Çünkü gelişmiş devletler ile aramızda ki ekonomik gidişat olarak çok fark var. Bu farkı koalisyon hükümetleri ile aza indiremeyiz. Sevimli diktatörlük ile kastım şudur.Lider’in ağzından çıkan kanun olmayacak ama söylediği de önemsenip gereği yapılmalı ki yıllardır yaşadığımız kaybı kapatabilelim. 

Ortadirek ne iktidarın nede muhalefetin gündeminde 

Rahmetli Turgut Özal  her konuşmasında “Benim Ortadireğim” diyerek bu kesime sahip çıkmanın sağlıklı bir yapı şekli ile alakalı olduğunu ifade ederek  bu kesimi hiçbir zaman unutmadı. Ancak Ak Parti garip gurebaya erzak,kömür ve nakit yardımı yaparak yaşamını sürdürmesine atı yaptı. Milyar dolarlık firmalara da bir çok kapı açarak onlara da gereken kolaylığı yaptı.  Yapsın kendi firmalarının ULUSLARARASI güç olması adına bunu desteklerim bile. Ancak Orta gelir grubu sürekli eriyip yok olacaksa HÜKMETİN bu tutumunu beğenmem düşünülemez zaten ben de beğenmiyorum. Kendi hayatımda bunu test etmiş birisi olarak Ecevit döneminde kıt kaynaklarla da olsa satın aldığım iki dairemi Ak Parti döneminde satarak  kiracı oldum. Ben aynı benim ve çalışmam aynı ama HÜKÜMETİN bizim gibi orta ölçekli firmalara göre bir politikası olmadığı için erdik ve şu an  hükümete kızgınız.

Arap Ülkelerinin idaresei Müslüman Türk Milletine verilmeli 

Büyük Selçuklu Sultanlarından Çağrı bey döneminde (1038)den 1923 Osmanlının yıkılışına kadar  Bir çok Arap ülkesinin  idaresi Müslüman Türk Milletine aitti. Osmanlının bu coğrafyada çıktığı günden bu yana burada kan ve gözyaşı eksik olmamış. Olacağa da benzemiyor. Mademki Araplar 6 milyon Yahudi'nin önünde kan ağlıyor. O halde burada bir yapılanma değişikliğine gidilmelidir. İdare sanatı öyle herkesin yapacağı bir şey değil.  Arap kardeşlerimiz samimi olacak ve diyecek ki Biz osmanlı'yı arkadan vurduk ve Allah'da bizden kan ve gözyaşını eksik etmiyor.  Osmanlı KUDÜS'ü 412 yıl idare etmiş. İsrail ise 1948 de oraya çöreklendi. Yani sadece ve sadece 68 yıldır Filistin'in topraklarını işgal etmiş durumda. 412 yılda bu bölgeler huzur ve sükun içinde yaşamışken İsrail'în oraya girmesi ile akan kan ve gözyaşı hiç mi hiç eksik olmadı. Bu durumda burada bir şeylelerin eksik olduğunu göstermiyormu ? Bu konu başlı başına bir makale  konusu olduğundan burada kesmek isterim.


Yayın Mecralarımızı takip edin habersiz kalmayın;

İstanbul Times Gazetesi             www.istanbultimes.com.tr 

Zeytinburnu Times Gazetesi       www.insaatemlakdunyasi.com 

Başakşehir Times Gazetesi         www.baaksehirtimes.com     

..........………………………………       www.bagcilartimes.com 

---------------------------------    www.istnabultimes.tv 


Ramazan Ayının ümmet-i Muhammed’de hayırlı olmasını dilerim.


İstanbul Times / Hüseyin ÇETİNER