Zeytinburnu Belediyesi tarafından bu yıl 18’incisi düzenlenen Merkezefendi Geleneksel Tıp Festivali, Yöresel Yemek Yarışması’yla devam etti. 108 ev hanımı ve 2 erkek yarışmacının hünerlerini sergilediği yarışmada Şanlıurfa’dan Konya’ya, Trabzon’dan Bayburt’a kadar birçok yörenin lezzetleri tanıtıldı. Karar vermenin zor olduğu yarışmanın jüri üyeliğini milli şeflerimiz Cemil Demirkol ve Muhsin Akkuş ile basın dünyasından gurme/ gazeteci yazar Salih Zengin ve gurme/ televizyoncu yazar Ömer Ekinci yaptı. Masaları tek tek gezip yemekleri tadan jüri üyeleri, yemeklerin özgün olup olmadığından, yarışmacının emeğine kadar birçok konu hakkında da bilgi aldı. 110 kişinin rekabet ettiği yarışmanın sonunda ise Fatma Dere birinci (Cevizli baklava), Halime Sena Bütün (Kıbrıs tatlısı) ikinci ve Nihal Karakurt (Arnavut böreği) üçüncü oldu.

İstanbul Times Haber Merkezi / Mehmet Osmanoğlu 

"HAYATIMDA İLK KEZ KARŞILAŞTIĞIM YEMEKLER VAR"

Yöresel Yemek Yarışması’nda ev hanımlarını yalnız bırakmayan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın da jüri üyeleriyle birlikte masaları ziyaret ederek, ev hanımlarına başarılar dileyip yemekler hakkında bilgi aldı. Yarışma esnasında açıklamalarda bulunan Başkan Aydın, “Zeytinburnu’nda, her yıl Merkezefendi Geleneksel Tıp Günleri kapsamında içinde et olmayan, daha çok bitkilerden yapılmış Yöresel Yemek Yarışması düzenliyoruz. Ben, yarışmamıza katılan ev hanımlarını ve aralarında bulunan beyefendileri tebrik ediyorum. Geçmişte hiç yapılmamış yemekleri yapanlar da var, çok yaratıcı fikirleri olan aşçılarımız da var. Türk mutfağında binlerce tür yemek çeşidi bulunuyor, bunların bir kısmını Merkezefendi festivalinde sergiliyor olmak bizim için mutluluk verici bir olay.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının devamında Zeytinburnu’nun yöresel tatlar bakımından büyük bir avantaja sahip olduğunu vurgulayan Başkan Aydın, "Ülkemizin 81 vilayetinden ve dünyanın farklı bölgelerinden birçok vatandaşımız Zeytinburnu’nda ikamet ediyor. Bu sebeple Zeytinburnu, farklı lezzetlerin bir arada buluştuğu nadir ilçelerden bir tanesi. Örneğin Türk dünyası ve balkanlardan gelen birçok hemşehrimizin daha önce hiç tatmadığımız yöresel yemeklerini bu yarışma sayesinde tanıma fırsatını buluyoruz. Bu bakımdan Yöresel Yemek Yarışması, farklı damak tatlarına hitap eden lezzetlerin tanıtılmasında büyük rol oynuyor. Sağ olsun hanımefendiler bizleri bu etkinliklerde hiç yalnız bırakmıyorlar. Her yıl daha önce hiç tatmadığım farklı yemekler görüyorum. Bu sebeple ev hanımlarımızı tebrik ediyorum ve onları kutluyorum." diye konuştu.

“2 GÜN YEMEK YEMEDİM, ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN”

Birbirinden değerli lezzetleri tadarak en iyi yemeği ve aşçıyı belirlemeye çalışan jüri üyeleri yarışmanın en zorlanan isimleri oldu. Jüri üyelerinden gurme/ gazeteci yazar Salih Zengin, “Hakikaten çok farklı yemekler var. Aralarından bazılarıyla ilk kez karşılaşıyorum. Hanımlarımızın evdeki o kültürü buraya taşımış olması muhteşem bir olay hepsini tebrik ediyorum. İki gündür yemek yemiyorum sırf buradaki lezzetlerin tadını tam alayım diye. Yarışmadan sonra da büyük ihtimalde üç gün yemek yemem. Katılan tüm yarışmacıların eline sağlık.” ifadelerini kullandı.

“YÖRESEL TATLARI KORUMAK İSTYORUZ”

Yemeklerin tadına baktıktan sonra açıklama yapan Gurme/ televizyoncu yazar Ömer Ekinci Ömer Ekinci, “Biz yapılan organizasyonlarda daha çok eskiye ait geleneksel yemeklerin yapılmasını istiyoruz. Çünkü unutulmaya yüz tutan birçok yöresel lezzetimiz var. Bu yarışmadaki amaçlardan bir tanesi de o tatların unutulmasının önüne geçmek. Burada yapılan bütün yemekler hakkında not tutup gerekirse tarifini de alıyoruz. Böylece bir sonraki kuşağın da bu tatlardan haberdar olmasını sağlayacağız.” diye konuştu.

VAN YÖRESİNDEN “HELİSE” İLE KADINLARA RAKİP OLDU

108 kadına karşı Helise adlı yemekle rakip olan erkek yarışmacılardan Yavuz Işık, “Eskiden kendi iş yerim vardı ve orada işçilerime yemeği ben yapardım. O sırada da pratik edinmiş oldum ve yemeğe karşı olan ilgim arttı. Evlenince de evde yapmaya devam edip kendimi iyice geliştirdim. Yarışmaya Van yöresinden Helise adlı yemekle katıldım. Helise bir düğün yemeğidir. Düğünlerimizde hiç eksik olmaz. Daha çok kol gücüne dayanan bir yemek o yüzden Helise’yi erkekler iyi yapar.” dedi.

"KARTEPE BAKLAVASI GÖZ DOLDURDU"

Yapılan değerlendirme sonucunda Kartepe yöresine özgü cevizli baklavasıyla jüri üyeleri tarafından birinci seçilen Fatma Dere ise, "Kartepeliyim baklavamın adı oradan geliyor. Herkes baklavamın görüntüsünü çok beğendi. Çünkü evde epey özen gösterdim diyebilirim. Bu yüzden dereceye girmek gibi bir beklentim de vardı. Sağ olsun tadan arkadaşlarım da çok beğendi. Daha önce de bu yarışmaya katılmıştım ama ilk defa dereceye girmek nasip oldu çok heyecanlıyım." dedi.

Birincinin tam altın, ikincinin yarım altın, üçüncünün ise çeyrek altın kazandığı yarışmada dereceye giren isimlere ödüllerini Başkan Aydın ve İstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu takdim etti.

Editör: TE Bilisim