Siz Partiye mi adaya mı oy vereceksiniz ?  

Genel seçimde hangi partiye oy verirseniz verin ama yerelde sakın ha sakın beğenmediğiniz adaya oy vermeyin.

Biz partimize oy veriyoruz adaya değil sözü de yerel seçim için çok geçerli değil. Aday kötü ise iyi oy aldığıma göre demek ki halk beni beğeniyor diyerek yanlış yapmaya devam ediyor.

Bu düşünceniz ile parti  başkanları biz odun da koysak partimizin seçmeni bizim adaya oy verecek düşüncesinden vazgeçerler belki.

Bu düşüncem her parti için geçerli. Evet partinin siyasi ve ekonomik politikaları ve ülkeye yaptığı katkı elbette önemli bir kriterdir ama aday da seçmen ile barışık olmalıdır.

Seçmenin gönlüne hitap etmeyen aday mutlaka seçmenden de hak ettiği tokadı yemelidir. Ak Parti belediyelerinin çoğunda hizmet sıkıntısı yok elhamdüllillah. Ama bazılarında halkın gönlüne hitap edememe sıkıntı var.
Kısa bir süre sonra sandık önümüze gelecek 

Bir çok okurumun yaşadıkları yerde belediye başkanlarının iyi olmadığını ama genel başkanı sevdiklerinden dolayı adaya oy vermek istemedikleri halde genel başkanın hatırına oy vereceklerini ifade ediyorlar. Bana göre oy hatır için verilecek bir şey değildir. Beş seneni yönetecek adayı belirleyeceğin OY konusu çok ama çok MÜHİM bir konudur.

Genel başkanı sevmeniz sevmediğiniz ilçe adayına oy vermenizi gerektirmez

Şahsen gönül verdiğim partinin genel başkanını ne kadar seversem seveyim ama beni yönetecek ve sık sık
yolumuzun kesişeceği belediye başkanıma oy verirken elbette parti politikası,genel başkanın davranış ve tutumları benim için önemli ama  en önemli kriter hiç şüphe yok ki beni  yönetecek belediye başkanımın hal ve davranışları olacaktır.

Son söz olarak oy vereceğim belediye başkanı için genel başkanının hatırından daha çok adayın seçmene bakış açısını önemli bir karar verme gerekçesi yapacağım.

Yerel de aday partiden daha önemlidir. Sakın unutmayın yoksa beş yıl süresince vicdan azabı çekersiniz demedi demeyin.

Bazen rakip partinin adayı bizim gönül verdiğimiz partinin adayından daha iyi olabilir. Bu konuda partizanca hareket etmeyip gönlümüzün sesini dinlemek sanki çok daha hayırlı olacak gibime geliyor.

Cemaat'de Ak Partili yetkililerde beyanatlarında insanlığı öldürmesinler

Hz.Adem'in oğullarından Habil ile kabil olayı yaşanırken dünya nüfusu sadece kırk kişi idi. Buna rağmen kardeş kardeş katili oldu. Yani insanın olduğu yerde problem ve sıkıntı olabilir. Ama Cemaat desetkli emniyet yetkililerinin bir çok siyasetçinin yatak odasına kadar gözetleme araç ve gereçleri koyması ne insani,ne de dini bir boyutu yoktur. Bu filli ÇİRKİN kelimesi ile ifade edebilmek bile mümkün değil. 

Başbakan'da çok sert ve kırıcı konuşuyor 

Başbakan güvendiği kişilerden yanlış gördüğü için çok kızmış olabilir.Ancak bunun için Tv kanallarında bir grup vatandaşına HAŞHAŞİ,terör örgütü üyeleri, inlerine kadar ineceğiz sözleri başta olmak üzere ağır ifadeler ile eleştiridiği cemaat hakkında zaman zaman çok kırıcı ifadeler kullandığına hepimiz şahidiz.

Cemaat ile hiç bir ilişkimiz olmamasına rağmen hatta bir tarafı tercih etmek zorunda kalır isek bunun HÜKÜMET olacağını açıklıkla ifade edersek başbakan'ın sert ifadelerinden rahatsız olduğumuzu ifade edelim.

İstanbul Times / Hüseyin Çetiner