Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, festivalin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin entelektüel hayatını besleyen sahaf geleneğini diri tutmaya çalıştıklarını kaydederek, geçmişle bugün arasında irtibatı sağlayan sahafların hak ettiği yerde olmadığını söyledi.
Bazı güzelliklerin takdirinin, ancak erbabına malum olacağını vurgulayan Demircan, ''Ufacık bir objenin, karanlık bir tarih koridorunu aydınlatacağını, siyah beyaz bir fotoğrafın, birkaç romana sığacak bilgiyi sakladığını, bir pulun gerçek anlamda arkeolojik bilgiyi sakladığını, ancak sahaflar takdir edebilir. Bir sahaf, aslında kurutulmuş bir gülün hüznü, eski sahaflardan yayılan o büyüleyici koku da ancak sahaf müdavimlerinin tadına varabileceği zevkler'' dedi.
-''BİR DEĞER, ÖTEKİNİN YAŞAMASINA, BESLENMESİNE FIRSAT VERMİYORSA...''-
Demircan, sahaflığın gerçek anlamda bir kültür hizmeti olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
''Kitaplar, Beyoğlu'na hayat veren can damarlarıdır. Derdimiz bu can damarlarını beslemek, gürleştirmek. Gittikçe kendi kabuğuna çekilen sahaflar, kitapçıların atmosferini genişletmektedir.
Beyoğlu'nun, sadece eylence mekanı olarak anılması doğru değil, kitap, Beyoğlu kimliğinin ayrılmaz bir parçası. Kitapla olan mesafemiz arttıkça kültür dünyası zayıflıyor. Bir değer, ötekinin yaşamasına, beslenmesine fırsat vermiyorsa kültür de topallıyor, güdükleşiyor, gelenek oluşmuyor. Bunun sonu da yozlaşmaya varıyor. Festivalimiz, Beyoğlu medeniyetinde yüzen saflarımızın ve kültür adalarımızın sayısını artıracaktır. Birbirinden kıymetli eserlerin sergilendiği Beyoğlu Sahaf Festivali'ne tüm İstanbulluları bekliyoruz.''
Yazar Doğan Hızlan da başı ne zaman sıkışsa hemen sahaflara başvurduğunu ifade ederek, insanların yetişmesinde kitapların, kütüphanelerin rolünün büyük olduğunu söyledi. Hızlan şöyle devam etti:
''Bugün okunan kitapların çok daha eski kaynakları var. Bu kaynaklar günümüz eserlerinin altyapısını oluşturuyor. Okuduğumuz eserlerin mutlaka altyapısını da araştıralım. Kültür bir zincir gibi nesilden nesile kitaplarla aktarılıyor. Kitapların en değerlileri sahaflarda'' dedi.
İstanbul'da sahaflık yapan Emin Nedret İşli ise festivalin ilk olarak, 2008'de kule dibinde 25-30 sahafla yapıldığını belirterek, şu anda 72 civarı sahafla bunu gerçekleştirdiklerini kaydetti. Eski kitap merakının ve araştırma ruhunun bu etkinliklerle gelişeceğini vurgulayan İşli, festivalin özellikle gençler için bulunmaz bir fırsat olduğunu söyledi.
Festivalde, birçok seçkin eserin yanı sıra eski siyah-bayaz fotoğraflar, kartpostallar, sigaralıklar, müzik arşivleri ile 1950'li yılların orijinal sinema arşivleri, Osmanlı dönemine ait tapu, noter evrakları, tarihi belge niteliği taşıyan Osmanlı çini, kumaş ve kilim motiflerinin yer aldığı kitaplar, tarihi kişiliklerin imzalı evrakları satışa sunuluyor.
TRT Tepebaşı stüdyolarının yanında gerçekleştirilen festival, 18 Eylül'e kadar devem edecek.
AA.S
Kaynak: aa