Kırsal yaşamı şehir standartlarında yeniden yapılandırmayı hedefleyen bu proje kırsal yaşamı teşvik edebilmek adına geniş çaplı bir dönüşümü hedefliyor. Türkiye, 3 milyona yakın tarımsal işletmeye; 5 ila 5,5 milyon nüfus arasında değişen tarımsal istihdama ve beldeler dahil 36 binden fazla köy yerleşimine sahip. Her dört kişiden birinin kırsal alanda yaşadığı ülkemizde, tarım ve kırsal kalkınma politikaları her dönemde önemini koruyor. Çünkü bir ülkenin tarım gücünü üretim gücü belirliyor. Köylerden büyükşehirlere göçlerin devam ettiği Türkiye’de bu göçün durması için kırsal hayatı konforlu hale getirmek gerekiyor. 11 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan MÜSİAD kırsal alanda yaşam kalitesi yüksek ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturma amacıyla Akıllı Tarım Kent Projesi’ni hayata geçiriyor.Bugün bu projenin duyurulması için Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin de katıldığı bir basın toplantısı yapıldı.

3 BİN KİŞİYE KIRSAL ŞEHİR HAYATI SUNULACAK

Tarım ve kırsal kalkınma alanında yapılan projeleri yakından takip ettiğini söyleyenDr. Bekir Pakdemirli “Ülkemizin geleceğinin tarım olduğunu gösteren MÜSİAD’ın Akıllı Tarım Kent Projesi’nekatkıda bulunan herkese teşekkür ederim” dedi.

Pandemi dönemini kırsal kalkınma için bir fırsat olarak gördüklerini söyleyen Pakdemirli,MÜSİAD’ın projesindeki “akıllı” kelimesinin öneminin de altını çizdi. Tarımda teknoloji kullanımını artırmak gerektiğini söyleyen Pakdemir,“Tarımda üretim gücüne sahip bir ülkeyiz. Pandemi sonrasında birçok ülkede raflar boş dururken Türkiye’de tarım ve gıda sektöründe hiçbir problem yaşamadık. Pandemi sürecinde gıda milliyetçiliğinin daha da öne çıktığını gördük. Bu önümüzdeki yıllarda da gündemde olacak. Dolayısıyla bizim tarımdaki gücümüzü daha da artırmak için tarım sektöründeki projelere sıkı sıkı sarılmalıyız” diye konuştu.

Toplantıda konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaanise projenin hedefi ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Türkiye’nin ihracatınınyüzde 30’u tarıma dayalı sanayicilerce gerçekleştiriliyor. Esasen Türkiye’ye net döviz kazandıran, yani ticaret açığı vermeyen sektörler, sadece tarım ve tarıma dayalı sanayi kategorisinde yer alıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından yayınlanan yeni raporuna göre, küreseltarım-gıda ticareti, 1995’ten bu yana iki kattan fazla artarak 2018 yılında 1.5 trilyon dolara ulaştı. Bu artışta dünya toplamının üçte birinden fazlasını oluşturan gelişmekte olan ülkelerin yükselen ihracatı etkili. Yani Türkiye için avantajlı bir seyir söz konusuyken, bizler yeni projeler ve atılımlarla, Türkiye’nin tarımda yaklaşmış olduğu yukarı yönlü hareketini, daha da hızlandırmayı, güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda hayata geçireceğimiz MÜSİAD Akıllı Tarım Kentler projesi, tarım, hayvancılık ve endüstriyel tarım alanları başta olmak üzere kırsal kalkınma hedefine uygun çalışmaları ve kırsal yaşamı teşvik edebilmek adına geniş çaplı bir dönüşüm içeriyor.”

Bu proje ile 400 milyon liralık ticaret hacmine ulaşılacağını söyleyen Kaan, 500 aile, bin çalışan olmak üzere 3 bin kişiye kırsal şehir hayatı sunulacağının da altını çizdi.

PROJENİN 5 ANA BAŞLIĞI VAR

Projenin detayları hakkında konuşan MÜSİAD Kırsal Kalkınma Komitesi Başkanı Abdullah Eriş ise, kendi kendine yetebilen, üreten geliştiren aynı zamanda sosyal yaşamından ödün vermeyen, doğal ve akıllı yaşam kültürünü oluşturmayı hedefleyen Akıllı Tarım Kentler Projesi’nin beş ana başlığı kapsadığını anlattı.

Bunlardan ilki Dijital Akıllı Tarım Üretim Sistemi. Tarımda inovatif gelişmelerin, tarımsal meteoroloji, erken uyarı sistemi, sulama ve gübreleme otomasyonları, akıllı gübre yönetimi, hassas ilaçlama, izlenebilirlik yazılımları gibi tarımsal modernizasyon uygulamalarıyla çevre, teknoloji ve inovatif ilkelerinin Akıllı Tarım Kentlerde uygulanması planlanıyor. Kurulacak ekosistemde KOBİ ölçeğinde 250 işletme kurulması hedefleniyor.

İkinci başlık ise Ortak Akıl Üretim Ekosistemi. Kırsaldaki en büyük sorun, ortak üretim kültürünün olmayışı. Akıllı Tarım Kentlerde en önemli kriterlerin başında beraber ortak çalışabilme ve beraber üretip kazancı adil bir şekilde paylaşma olgusu amaçlanıyor. Makine parkı, düve merkezi, kesimhane, yem ve ürün siloları, hayvan bakım merkezi gibi işletmeler ortak akıl üretim ekosisteminin altında kurulacak.

Yüksek Refah ve Yaşam Ekosistemi başlığında ise şehirde bulunan imkanlar ile kırsalda bulunan doğal yaşamı bir araya getiren ekosistem hedefleniyor. Şehirlerde aranan yüksek refah yanında kaliteli ve doğal yaşamı bir arada sunmak için müstakil ve bahçeli konutlar, eğitim kurumları, kafe ve lokantalar, AVM, spor salonu sinema ve tiyatroların da kırsalda kurulması amaçlanıyor.

Projenin önemli ana başlıklarından bir diğeri ise Üreten ve Değiştiren Sosyal Ekosistem. Kırsalda yaşayanların kendilerini geliştirebilecek ve sosyalleşebilecek imkanları kısıtlı. Tarım Kent ile kişiler hem hobilerini yerine getirerek sosyalleşecekler hem de üretime katkı sunacaklar. Bu kapsamda el sanatları merkezi, resim ve müzik atölyeleri sürekli eğitim merkezleri kurulacak.

Son başlık ise Ortak Akıl Yönetim Ekosistemi. Çünkü bu ekosistemin ortak akıl ve profesyoneller tarafından yönetilmesi planlanıyor.

Editör: TE Bilisim