BİZ SÖZÜ CUMHURBAŞKANINA BIRAKIYORUZ İŞTE O KONUŞMA:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi'nde yaptığı konuşma özetle şöyle: "Bizim fikir dünyamızda medeniyet şehirdir. Şehir de Medine'dir. İslam şehirlerinde ihtişam ile sadelik, yeni ile eski iç içedir ve bir aradadır. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya her an ölecekmiş gibi uhraya bakmak hayatı bu şekilde anlamlandırmak işte gerçek bu. Bunun yanında şehirlerinde zamanla tekerrür eden kendini yenileyen bir karakteri vardır.

İstanbul Times Haber Merkezi/Hüseyin Çetiner

İSTANBUL'A İHANET ETTİK... BEN DE SORUMLUYUM

Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.

ECDAT TÜM RUHUNU TAŞA VE AHŞABA NAKŞETMİŞ

Ben çocukluğumu arıyorum İstanbul'da. Bu kutlu şehrin her bir köşesinde merhum Turgut Cansever'in ifadesi çok anlamlıdır. Belediye Başkanlığımda zaman zaman bana danışmanlık da yapmıştı. Turgut hocamız derdi ki: Ecdat tüm ruhunu taşa ve ahşaba nakşetmiş. Bazı şehirler vardır. İyi yazılmış kitap gibidir. Okumaya, anlamaya, onu yaşamaya doyamazsınız. Başlar ve bu kitabı bitirirsiniz. İstanbul'un her sokağında da saklı bir tarih, asırlık bir tecrübe vardır.

HATALARIMIZ OLDUĞUNU DEFALARCA SÖYLEDİM

Burası (İstanbul), Fatih Sultan Mehmet Han'dan beri ilmin, kültürün, siyasetin, sanatın ve ticaretin payitahtı olmuş bir şehir. Bugün de İstanbul onca yaşadıklarına rağmen halen ayaktadır. Türk-İslam medeniyetinin kalelerinden biri olmayı sürdürmektedir. İşte belediye başkanı olduğum zaman 8 milyon nüfus, şimdi 15 milyon nüfus... Böyle bir şehir. Dünyada eşi benzeri olmayan nadide şehirlerden bir tanesi.

Bizler çoğu zaman elimizdekinin kıymetini onu kaybedince anlıyoruz. Son yıllarda şehirleşme noktasınca ciddi sorunlarımızın olduğunu hatalarımızın, eksiklerimizin olduğunu defalarca söyledim."

Gazeteci Yazar Hüseyin Çetiner’in bu tespite yorumu  şu şekilde oldu :

Erdoğan’ın tespiti % 100 doğru ve yerinde. Sorulması gereken soru ise şu :

“Bu ihaneti 2002’den konuştuğunuz tarihe kadar yapanlar ve halende devam edenler  hakkında herhangi bir cezai işlem ve suç duyuruları yapılmayacak mı” ?

Cumhurbaşkanımızın tespiti aynen şuna benziyor: Hasta  doktora gidiyor doktor muayene ediyor ve siz çok hastasız ve hastalığınız halende ilerliyor diyerek teşhisi koyuyor ama tedavi ve ilaç yazmayı yapmayarak bu tespit ile yetiniyor. SİZCE SADECE TEŞHİS KOYUP İLAÇ YAZIP TEDAVİYE GEÇMEYEN BİR DOKTOR DÜŞÜMEK MÜMKÜN MÜ ? Hiç kimse evet doktorun sadece teşhis koyması yeterli diyeceğine imkan ve ihtimal vermiyorum.İşte sayın reis-i cumhurumuzun tespiti de aynen bunun gibidir.Madem ki teşhis ve tespit yaptınız o vakit tedavi  yöntemini de söylemeniz gerekmez mi ?

Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim