İstanbul Times Haber Merkezi
Okula başlama yaşının 6 olarak belirlenmesinin de; modern pedagojik verilerle uyuşmakta olduğunu belirtmek isterim. Şunu unutmayalım ki; dünya genelinde 197 ülkenin içinde sadece İrlanda, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin uygulandığı tek ülkedir; 130 ülkede ise zorunlu eğitim süresi 9-14 yıl arasındadır. Ayrıca, dünyadaki 197 ülkeden 126’sında ilkokula başlama yaşı 6’dır.
Öğrencilere sunulması öngörülen seçmeli dersler ile, din, spor, sanat ve mesleki alanlarda öğrencilerin ufkunu açıp, onlara seçim hakkı verilmesi ve toplumdaki farklı eğitim gereksinimlerine cevap üretilmesi oldukça önemli bir girişimdir. Böylece, dayatmacı ve tektipçi bir eğitim anlayışı da ortadan kalkacak; dünya gerçekliğiyle uyumlu bir çeşitlilik sağlanacaktır.
Meslek liselerinin kendi bünyelerinde ortaokul açabilmesi ise, öğrencinin yöneldiği alanda kalifiye eleman olmasının, mesleğinde gerekli bilgi ve donanıma sahip olmasının önünü açacaktır. Bir diğer deyişle, her öğrenci kendi istekleri, kariyer hedefleri kabiliyeti doğrultusunda özgürce ders seçimi yapabilecektir.
Bu anlamda, öncülüğünü üstlendiğimiz söz konusu eğitim reformu; 2023 yılında mutlu ve kendi kendine yeten bireyleriyle dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen ülkemizdeki istihdam ve iş gücü olanaklarını dikkate almakta ve bu sistemdeki gereksinimler paralelinde yeni ve çağdaş politikalar üretmeyi öngörmektedir.
Aynı uzmanlık imkanı, imam-hatip okullarının ortaokul bölümünün açılmasında da sağlanacak. Modern eğitim tekniklerinde saygın bir yeri bulunan Amerika’da özel okullara kayıtlı öğrencilerin yaklaşık yüzde sekseninin kilise okullarına gittiği düşünüldüğünde, vatandaşların din eğitimi alma taleplerini yok sayamayacağımız da bir kez daha anlaşılıyor.
Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in hayatının seçmeli dersler arasında yer almasının ise; çocukların moral ve dini değerleri öğrenmesi ve pekiştirmesinin yanı sıra, Kutsal Kitabı ve peygamberi tanıması açısından da önemli katma değer sağlayacağını düşünüyorum.
Son olarak; yasa ile birlikte üniversiteye girişteki katsayı uygulamasına ilişkin düzenlemeler getiriliyor ve yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemlerinin; imkan, fırsat eşitliğini sağlayacak önlemleri almak kaydıyla, YÖK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılması öngörülüyor. Bu memleketin kendi evlatlarının önüne onca zamandır çıkarılan ve bu kişilerin eğitim ufuklarını sınırlandıran, onları birer “öteki” haline getiren katsayı uygulamasına hükümetimizin girişimiyle çare bulunmasını oldukça önemsiyorum. Türkiye giderek yanlışlarıyla yüzleşiyor; geç de olsa bunları telafi ediyor.
AK Parti İstanbul Milletvekili
Sağlık, Aile,Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkan yardımcısı
