CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GÜRSEL TEKİN:

TÜRKİYE DOKUZ YIL KAYBETTİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, 10. yaşını kutlayan AKP’nin geride bıraktığı yılları değerlendirdi. Tekin, “Türkiye, AKP yüzünden tam dokuz sene kaybetti. Geride kalanlar, kaybedilmiş yıllardır” dedi.

 

İstanbul Times Haber Merkezi

AKP, kuruluşunun 10. yılını kutlarken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, iktidar partisini topa tuttu. AKP’nin kuruluşundan bugüne yaptığı icraatları değerlendiren Tekin, “Ekonomide, demokraside, insan haklarında kayda değer bir adım atamadı AKP. Bugün borç batağı içinde yüzen bir ekonomi, sorunlara çözüm getiremeyen bir siyasi hükümet, insan haklarının uygulanması konusunda karnesi kırıklarla dolu bir iktidar var” dedi.

 

“EKONOMİDEKİ BALONU PATLATTIK’’

AKP’nin iktidarı devraldığından bu yana, Türkiye’nin temel sorunlarına herhangi bir çözüm getiremediğini söyleyen Gürsel Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geride bıraktığımız günlerde, partimiz CHP, hükümetin dokuz yıllık ekonomi karnesini çıkardı. Bu çalışma, AKP’nin ekonomideki yalanlarını ortaya koyuyordu. O çalışmada, yandaş medya tarafından halka sunulan yalan balonunu patlattık. AKP Hükümeti’nin son 8 yılda 1 trilyon 117 milyar dolar kaynak kullanmasına karşın, 8 yılda yatırıma sadece 77.1 milyar dolar ayırdığını ortaya koyduk. Bu rakam, iktidarın ekonomideki başarısızlığının kanıtıdır.”

 

“GERÇEKLERİ SAKLAMAYA ÇALIŞIYORLAR”

AKP’nin, yönettiği medya eliyle toplumda bir halüsinasyon yaratığını da vurgulayan CHP’li Tekin, “Türkiye’nin tüm yurttaşları geride kalan yıllarda borç batağına saplandı. Yurttaşlarımızın bankalara olan borcu 40 trilyonu geçti. Bugün yurttaşlarımız kredi kartı borcu yüzünden çile çekiyor. Maaşları, sosyal hakları ve yaşam standardını yukarı çekemeyen AKP, devleti de borç batağına sokmuş durumda” dedi.

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, elindeki çizelgeden bazı rakamları da  paylaştı. Tekin, “Türkiye, son 80 yılda 242.7 miyar lira borçlanmışken, AKP, öncülü olan Refah, Fazilet gibi partilerin de içinde bulunduğu  tüm hükümetlerin rekorunu kırdı. Devlet  AKP döneminde  253.2 milyar lira borç altına girdi. Bu rakam, geride kalan tüm yılların borcundan fazladır” ifadesini kullandı. Toplumun, “ekonomimiz çok iyi” yalanıyla aldatılmaya çalışıldığını da savunan Tekin, “Yönettikleri medya aracılığıyla gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar, cezaevlerinde ödenememiş çeklere imza atanlar yüzünden yer kalmadı” dedi.

 

80 yılda 246 milyar dolar olan dış ticaret açığının, AKP döneminde 440 milyar dolara ulaştığını da ifade eden Tekin, sözlerine şöyle devam etti: “Cari açığın yıl sonuna dek 100 milyar doları bulmasının beklendiği bir ülkede, AKP’nin başarılı olduğunu söyleyebilmek için insanın vicdanının körelmiş olması gerekiyor.”

 

HANGİ SORUNU ÇÖZEBİLDİLER ?

AKP’nin 3  Kasım 2002 genel seçimleriyle iktidara geldiğini hatırlatan Tekin, “AKP   halk desteğine ve  tek başına iktidar olmasına karşın Türkiye'nin hiçbir temel meselesini çözemedi. Yoksulluk önlenemedi, terör bitmedi, toplumsal eşitsizlik azalmadı, varsıl- yoksul arasındaki büyük uçurum giderilmedi, özgürlükler genişletilmedi” dedi.

 

Türkiye’nin dünyadaki gelir dağılımı adaletsizliği liginde Meksika'nın ardından ikinci sırada geldiğini hatırlatan CHP’li Tekin, “TÜİK verilerine göre; AKP döneminde en yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasındaki gelir farkı 8.5 kata ulaştı. Yoksulların artmasına koşut olarak dünya dolar milyarderi listesine giren Türk zenginlerinin sayısının ve toplam servetinin de artması, ekonomideki çarpık dağılımın da göstergesidir” dedi.

 

Tekin, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Bu durum AKP'nin kaynağı yoksuldan alıp zengine verdiğini de gösteriyor. Nitekim kayıt dışı ekonomi yüzde 70'ler boyutunda. Devletin vergi gelirlerinin yüzde 75'i dolaylı vergilerden oluşuyor. Yani benzinden ekmeğe kadar, herkesin aynı oranda verdiği vergilerden. Oysa OECD ülkelerinde bu oran yüzde 30. Demek ki Türkiye yurttaşlarından gelirleri, servetleri oranında vergi alamıyor. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alamıyor. Vergiyi tabana yayamıyor, vergi adaleti sağlayamıyor. Bu nedenle emekçinin, yoksulun, memurun sırtına biniyor. Dünyanın incisi denen, başbakanın özel önem verdiği, hatta gelecekte başkent yapmayı düşündüğü İstanbul'daki yapıların yüzde 70'inin kaçak olması, kayıt dışı ekonominin, kayıt dışı istihdamın da (2 milyonu aştı) bir yansıması olsa gerek. Tüm bunların yanında bir zamanlar ilkokul kitaplarında dünyada kendi kendini besleyen 7 ülkeden biri olarak gösterilen Türkiye pamuk, pirinç, hububat ithal ediyor, et ithal ediyor. Geçen kurban bayramındaki ithal etin kurban edilmesi caiz mi değil mi tartışmalarını anımsarsak, durumun vahameti ortaya çıkar. “

 

ÖZGÜRLÜKLER HER GEÇEN GÜN DAHA DA DARALDI !

AKP iktidarının sadece ekonomide değil, siyasi ve toplumsal yaşamda da onarılması güç tahribatlar yarattığını belirten CHP’li Tekin, “Bize ileri demokrasi masalları anlatmalarına rağmen, yaşadıklarımız ve tanık olduklarımız, tipik faşizan uygulamalardır. AKP’nin demokrasi, insan hakları, çoğulculuk, farklı kimliklere ve inançlara saygılı olmadığı, ortaya koyduğu uygulamalarla ortaya çıktı” dedi. Henüz basılmamış kitapların bile AKP iktidarı döneminde toplatıldığını hatırlatan Tekin, “Buna ileri demokrasi demek mümkün mü? İlerisinden vazgeçtik, sade demokrasiyi arar hale geldik” ifadesini kullandı. Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“AKP iktidarı döneminde, toplumdaki ayrıştırma ve kamplaştırma faaliyetleri hızlandı. Toplumu ayrıştırarak yönetmeye çalışan AKP,  yargıyı, medyayı, sivil toplum kuruluşlarını, dernekleri ele geçirmeye çalıştı. Bunda kısmen başarılı da oldu. Yazarlar tutuklandı, işadamları mali ve siyasi baskılarla sindirildi, medya teslim alındı. Yargı, yasalar ve anayasayla oynanarak dizayn edildi. AKP’ye uygun bir yargı mekanizması oluşturuldu. Bunların tümü demokrasi maskesi altında yapıldı. Oysa gerçekler çok farklı. Bugün 73 gazeteci demir parmaklıklar ardında gün sayıyor. Yüzlerce gazeteci, AKP döneminde değiştirilen Türk Ceza Kanunu yüzünden yargılanıyor, hapse gireceği günü bekliyor. Düşünceyi ifade özgürlüğünün kapsamı daraltılırken, yine AKP döneminde çıkarılan bir yasa yüzünden, AKP’li belediye başkanı hakkında yazan Nevşehir’deki bir gazeteci (meslekten men edilme) cezasına çarptırılıyor. Tüm bunlar bize demokrasi diye yutturulmaya çalışılıyor.”

 

AKP döneminde üniversitelerin susturulduğunu, baroların baskı altına alındığını, öğrenci derneklerinin cezalarla yıldırılmaya çalışıldığını da belirten Tekin, “Bu kara tablo AKP’nin eseridir. Eseriyle övünebilir” dedi. Toplumun AKP’ye teslim olması için medyanın ve yargının kimi zaman baskıyla, kimi zaman ise devşirme yöntemiyle etki altına alındığını da belirten Tekin, “Bunun sonuçlarını görüyoruz. İnsanlar yıllarca suçlarının ne olduğunu dahi bilmeden cezaevlerinde tutuluyor” dedi. Gazetecilerin, artık “kamu adına soru sorma hakkı”nı kullanmaktan çekinir hale geldiğini de belirten Tekin, “Başta TRT olmak üzere tüm medya kurumları iktidarın koltuk değneği haline getiriliyor. Gazeteciler artık gerçeği aramaktan, gerçeğin peşinden gitmekten  korkuyor” ifadesini kullandı.

 

TÜRKİYE’NİN ROTASINI BİLEN VAR MI ?

AKP’nin dış politikasını da eleştiren Tekin, şu değerlendirmelerde bulundu: “Nükleer çalışmalarından ödün vermeyen İran ile ABD arasında, Suriye ile İsrail arasında, Filistin’de pek hevesli olunan arabuluculuk çabalarından sonuç çıkmadığını anımsatalım. Suriye konusunda ise dışişleri bakanımız ABD'nin kuryesi, postacısı olmaktan öteye gidemedi. Yakın zamana kadar ortak bakanlar kurulu düzenlediğimiz, karşılıklı vizeleri kaldırdığımız Suriye ile aramız hayli gergin. Bu ülkedeki muhalefeti desteklemek, "Suriye bizim iç işimizdir" demek, Şam ile ilişkileri gerdi.”

 

CHP’li Tekin, AKP’ye ilişkin eleştirilerinde şu noktalara da dikkat çekti: 

“Başbakan her alandaki tutarsız politikasını, kamuoyunda ve dış dünyada en fazla üzerinde durulan konu olan Kürt meselesinde de gösterdi. İşe “Kürt sorunu vardır” diye başladı, “Kürt açılımı hayırlı olsun” diye sürdürdü, “Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunu vardır” diye bitirdi. Sonuçta, Kürt Sorunu’nun çözümünde hiçbir adım atılamazken, terör daha da aktif hale geldi. AKP, sıfır olarak aldığı terörü kontrol edemedi, şehitlerin sayısı her geçen gün arttı. Benim korkum odur ki; Kürt Sorunu’yla aklınca oynayan AKP, Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir sürece sürüklemektedir. Umarım, önümüzdeki süreçte ben yanılırım.”

 

‘YENİ ANAYA SORUNLARI ÇÖZEBİLİR’

AKP’nin geride kalan yıllarını yukarıdaki sözlerle değerlendiren Tekin, iktidar partisine bir de çağrı yaptı. CHP Genel Başkan yardımcısı Gürsel Tekin şöyle konuştu: “AKP’nin gerçekten hala bir ileri demokrasi talebi varsa, bunu gerçekleştirmek için Yeni Anaya bir şans... Türkiye’nin tüm kesimlerinin ihtiyaçlarına cevap verecek bir anayasa için 1 Ekim’de adım atalım. Uzun tutukluluk süreleri, yargının hızlandırılması, seçme ve seçilme hakkının önündeki engellerin kaldırılması için çaba gösterelim. Biz demokratik bir Türkiye için Meclis çatısı altında olacağız.”

İTHA.

 

Editör: TE Bilisim