Başbakan Erdoğan partisinin il başkanları toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının ilk bölümü Fransa'daki yasayla ilgiliydi. Başbakan "Bu mesele bir Fransız, bir Türkiye meselesi değildir. Avrupa meselesir" dedi. Erdoğan bundan sonra konuyu Dersim'e getirdi. Arşivlerin açık olduğunu ve araştırılması gerektiğini söyledi. CHP'ye yüklenen Erdoğan şunları söyledi:

BİZ BİR ZİHNİYETİ DEŞİFRE ETMEYE ÇALIŞIYORUZ

Geçmiş bilinmezse bugün ve gelecek bilinemez. Başbakan, CHP'nin geçmişiyle neden bu kadar uğraşıyor diyenler var. Biz, Dersim faciasını gündeme taşırken bir acının küllerini kaldırmayı değil; bir zihniyeti deşifre etmek istredik. Biz Dersim'den başlayan bugüne kadar devam eden, jakoben, seçkinci, elitisit bir zihniyete dikkat çekmek istedik. Deşifre etmek istiyoruz.

Dersim 1939'da üzeri kapatılmış bir faciadır. Dersim'de sonrada bu ülkeye çok büyük acılar yaşatmaya devam etmiştir.

MHP, KEMİKLERDEN RAHATSIZ OLUYOR

MHP de en az CHP kadar rahatsızlık duyuyor. MHP, Diyarbakır'da toprak altından çıkan kemiklerden de rahatsızlık duyuyor. Hani sen haktan, hukuktan bahsediyodun. Bunlar herşeyi hasır altı ediyorlar.

Biz o siyasetçilerin isimlerini anmadık, ama torunları dedelerinin yaptıklarına sahip çıktılar. Cumhuriyetle hesaplaşmak dediler, Atatürk düşmanlığı dediler. Kimin Cumhuriyet'e sahip çıktığı son 9 yılda ortaya çıkmıştır.

İZİNDEYİZ ATAM DEYİP, İZİN YAPTILAR !

Kimin o ideallere sahip çıktığı kimin de o değerleri istismar ettiği görülüyor. CHP-MHP bizim vatan sevgimizi ölçecek kalibrede değiller. Bunlar 'izindeyiz atam' deyip, sabah akşam izin yaptılar. Yan gelip yattılar.

ATATÜRK, İTTİHAT VE TERAKKİ'YE KARŞI ÇIKTI

İttihat ve Terakki zihniyet, Mustafa Kemal'in de karşı çıktığı bir zihniyettir. Bu zihniyet Osmanlı Devleti'nin çok hızlı ve acı şekilde dağılmıştır. Ardından Cumhuriyet'e sirayet etmiştir. Ne yazık ki vefatının ardından yeniden hayat bulmuştur. İşte Dersim bu ağır faturalardan biridir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat bu zihniyetin eseridir.

Biz burada 150 yıllık köklü bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Biz İttihat ve Terakki zihniyetindeki CHP ve MHP ile onlarla özenen bir BDP ile mücadele ediyoruz.

DERSİM'İ AĞIZLARINA ALAMIYORLAR

Karşımızda Dersimli olduğu halde Dersim'i ağzına alamayan bir zihniyet var.

Bizim açıklamalarımızın ardından bize teşekkür eden CHP Tunceli yönetimini görevden aldılar. Ardından partide sıkı yönetim ilan ettiler. Açıklama yapmayı yasakladılar.

BOSTAN KORKULUĞU MUSUN ?

Sen nesin orada ya; bostan korkuluğu musun ? Neden mertçe yiğitçe arkalarında durmuyorsun. Yapamazsın. Seni oraya genel başkan olarak çıkaran zihniyet, 1939'da Dersim faciasını yapan zihniyettir.

DİNDAR BİR GENÇLİK İSTİYORUZ

Türkiye'yi dindarlar dinsizler diye ayırdığımız söylüyor. Benim sözlerimde; 'Dindar bir gençlik yetiştirme' var. Evet bunu yine söylüyorum, bunun arkasındayım.

Sen bizden muhafazakar ve demokrat parti kimliğie sahip bir partiden ataist bir gençlik yetiştirme mi bekliyosun ? O senin işin olabilir... Biz vatanına milletine bağlı bir gençlik yetiştireceğiz..

MİLLET YARGIYA EL KOYDU

CHP Genel Başkanı, son aylarda yoğun şekilde yargıya yönelik ağır ithamlarda bulunuyor. CHP bir kaç yıl öncesine kadar yargı kararları için şeriatın kestiği parmak acımaz diyordu. Ve bize de parmak sallıyordu. Ankara'da yargıçlar var diyordu.

Bugün her yargı kararına karşı çıkıyorlar. Neden? Zira bu ülkede 12 Eylül 2010'da millet yargıya el koymuştur. Fark budur...

ATATÜRK'ÜN SÖZÜNE SAYGI DUYMUYORLAR

%58 ile benim milletim evet dediyse, burada bir gerçek vardır. Bunlar milletin egemenlik hakkına sahip duymuyorlar. Bunlar sirk cambazı. Atatürk'ün sözüne saygı duymuyorlar.

12 Eylül 2010'da 150 yıllık zihniyet, tarihi bir kırılma yaşamıştır. Yargı, milletin yargısı olma konusunda önemli bir adım atılmıştır.

DANIŞTAY'IN FATURASINI BİZE KESTİLER

Tarihe takılıp kalan, 1940'ların zihniyetinden kopamayan CHP'dir. İstiklal Mahkemeleri'nin vicdansız hakimlerini kahraman ilan edenler, bugün çıkıp da bağımlı yargıdan bahsemezler. Bunlar, Danıştay ile Ergenekon'u anlayamazlar. Bunlar candaş basınlarıyla birlikte bize saldırdılar. İrtica var dediler.  Arkadan ne çıktı, ittihat ve terakki'nin devamı olan zihniyet çıktı.

MİLİTANLARINIZDAN TEMİZLENİYOR

Sayın Kılıçdaroğlu, hiç kusura bakmayın, yargı hükümerin emrine girdiği yok, sizin militan zihniyetinizden temizleniyor.

Sayın Kılıçdaroğlu artık mercek altındasın. Adım adım aldığın nefes bile benim milletim tarafından takip ediliyor. Yargı 10 yıllardır dokunulmaz olanlara dokunduğu için rahatsız oluyor.

Danıştay'ın yargılaması yapıldı, fatura hükümetimize kesildi. Daha sonra Ergenekon davasıyla birleşti ve herşey ortaya çıktı.

AKTÖRLER DEĞİŞTİ, ZİHNİYET DEĞİŞMEDİ !

Bizzat Atatürk'ün kurdurttuğu Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın başına gelenlere bakın, encümen-i Danış'e bakın, Maraş ve Çorum hediselerine bakın... Senaryolar aynı. Altların gelen hep aynıu olmuştur. Aktörler değişmiş ve zihniyetleri hiç değişmemiştir.

Allahın izniyle bunu da başardık, başarıyoruz. Gelecek nesillere inşallah aydınlık bir Türkiye emanet edeceğiz.

GAZETECİLERDEN ÖRGÜT KARTLARI ÇIKIYOR

Malesef CHP ve bazı medya, Türkiye hakkında kötü bir imaj yaratıyor. Şu anda cezaevinde bulunan gazetecilerin, gazetecilik faaliyetinden dolayı değil; başka faaliyetinden dolayı içerde. Öyle zannlılar var ki, bizzat terör eyleminin içinde bulunmuşlar. Bunların ceplerinde terör örgütünün kimlik kartları çıkıyor.

Türkiye'nin anamuhalefet partisinin genel başkanı bu kampanyaya alet oluyor. Öyle biri düşünün ki, gittiği her yerde ülkesini kötülüyor. Oralarda da kimse buna inanmıyor.

En son İsviçre; Siz Türkiye'yi bu hale nasıl getirdiniz diye soruyorlar.

GELSEN NE OLUR, GELMESEN NE OLUR...

Amerikalı bir yazar, bir Türk gazetesine röportaj veriyor. Hapiste yatan gazeteciler yüzünden Türkiye'ye gelmekten vazgeçtim. Ah biz sana çok muhtaçtık. Niye gelmedin.. Aman gel. Gelsen ne olur, gelmesen ne olur. Bu adam en son İsrail'e gitmiş. İsrail tam bir din devletidir. Bombaları yağdıran İsrail değil mi?

Bu yapılanlar Türkiye'ye çirkin bir saygısızlıktır. Bir çok gazeteci kuruluşuna sesleniyorum; içerde olan bu gazeteci dediklerinizin hangi gazete ve ajans tarafından kart sahibi olduklarını araştırır mısınız ?

AZİZ NESİN İLE RIFAT ILGAZ'I CHP YASAKLADI

Basın özgürlüğü için en son konuşacaklar CHP'dir. Tarihe gideceğim... CHP'nin tek partili dönemine ait 16 belge var. Bunların hepsi bu dosyanın içinde. Bunların çoğunda İsmet İnönü'nün imzaları var. Kim bunlar hep CHP'dir.

Ya, elif-ba kitabını yasakmışlar. Buna ne denirse, CHP zihniyeti o dur. Hazreti Ali'nin cenklerini yasaklamışlar. Arapça levhaları yasaklamışlar. Cumhuriyet gazetesi başta olmak üzere bir çok gazeteyi kapatmışlar. Beraber düşünce dunyasını paylaştıkları, Aziz Nesin'in, Rıfat Ilgaz'ın kitaplarını yasaklamışlar.

Bak ben belgeyle konuşuyorum. Toplatmışlar... İşte CHP'nin tarihi bu. Sadece tarihi değil, işte bugün taşıdığı zihniyet de bu. Ama inşallah Türkiye bu karanlık dönemlere dönmeyecek.

ERİDİLER, TÜKENDİLER..

AK Parti Türkiye'de 10 yıllardır devam eden kısır döngünün içine girmeyecektir. Cesaretle yüzleşen bir partidir.  Biz başkalarına benzemeyiz.

Biz iktidar yorgunluğu bekleyenler beyhude beklediler. Kendileri eridiler, tükendiler. Biz Türkiye ile birlikte büyüyerek yolumuza devam ediyoruz.

Çok büyük seviçle Türkiye'nin geri gitmesini bekliyorlar. Ama biz onları Allah'ın izniyle sevindirmedik. Ocak ayında ihracat rakamları %10 arttı. Hayırlı olsun Kaynak:haber3
 
Editör: TE Bilisim