Seçimlerden önceki yazılarımı anımsayanlar bilecektir, ısrarla CHP’nin seçim sandıklarına sahip çıkması gerektiğini yazıyordum.

Seçimde bir “hile ihtimaline” karşı CHP’nin sandıkları iyi denetlemesi, alınan tüm sonuçların bilgisayar ortamında değerlendirilmesi ve seçimden sonra da Yüksek Seçim Kurulu’nun bilgisayar verileriyle karşılaştırılmasının doğru olacağını belirtiyordum.

Nitekim, (tabii ki benim yazılarım üzerine değil) aklın yolu birdir, CHP seçimleri izlemek üzere bir bilgisayar sistemi kurduğunu açıkladı.

Başına “bilgisayar dâhisi”olarak anılan Emrehan Halıcı getirilmişti. Emrehan Halıcı birkaç basın toplantısı yaparak çok iyi bir sistem kurduklarını, sonuçların sandık sandık anında izleneceğini ve değerlendirileceğini, hile ihtimaline karşı da her türlü önlemin alındığını açıkladı.

Doğal olarak bunu ciddiye almamız gerekiyordu. Koca CHP seçim için bunca hazırlık yaptığına göre herkesin içinin rahat olmaması için de bir neden yoktu.

Sonuçta seçimler yapıldı. İlk sonuçlar gelmeye başladığında AKP’nin şaşırtıcı biçimde önde gittiği hatta yüzde 50’yi bile geçtiği görülüyordu.

Buna inanamayan CHP’liler partilerini arıyor ve “Bu sonuçlar doğru mu?” diye soruyordu. CHP Genel Merkezi de “şaşkın” durumdaydı. Net bir cevap veremiyorlardı.
Sadece Süheyl Batum imzası ile atılan bir mesajda “Televizyonlarda yayınlanan sonuçlarla partimize gelen sonuçlar farklıdır, kimse sandığının başından ayrılmasın” deniliyordu. Mesaj CHP’nin sandık görevlilerine gitmişti.

CHP seçim gecesi başka bir açıklama yapmadı. Birkaç gün sonra “hile iddialarına” karşı CHP’nin bilgisayar sistemi sorumluları “Ufak tefek hatalar var, ama bunlar sonucu değiştirmiyor” açıklaması yapıldı.

Aradan hayli zaman geçti. CHP’nin bilgisayar programında çalışan genç bir dostum geçenlerde aradı ve “Can Abi”dedi “Zamanında çok utandığım için söyleyemedim, şimdi söylemek istiyorum” dedi.

Meraklanıp “Nedir?”diye sordum. “Biliyor musun” dedi “Seçim gecesi büyük iddialarla kurulan bilgisayar sistemi tam 11’inci dakikada çöktü.”

Şaşırarak “Anlamadım, yani ne oldu?” diye sordum. Genç dostum “Olan şu” dedi ve ekledi “O program hiç çalışmadı, ne sonuçlar girilebildi, ne bir analiz yapılabildi.”
Demek o geceki “İzliyoruz; bazı farklar var, bakacağız” türünden açıklamalar aslında doğru değilmiş. Ya da “sistemin çökmesi nedeniyle” hiçbir şey söylenememiş.
Peki CHP bu bilgisayar programı için ne masraf yaptı? Doğru mu bilemiyorum, çünkü bu konuda sorularıma cevap veren yok ama, öğrendiğime göre bilgisayar programının maliyeti 2.5 milyon lirayı bulmuş.

Emrehah Halıcı CHP adına bu programı kurmuş ve bedelinin de 2.5 milyon olduğunu söylemiş. CHP yönetimi de bu parayı hazine yardımından ödemiş.

Sonuç, görüldüğü kadarıyla koca bir hiç.
CHP’nin bilgisayar sisteminin sadece 11 dakika içinde çökmesi seçim sonuçlarını değiştirir mi?

Tabii ki değiştirmez. Ama bir partinin seçim gecesi bile ne kadar beceriksiz olduğunu kanıtlar.

Üzülmemek elde mi?

Editör: TE Bilisim