Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bir şeyi hatırlatmak isterim: Hatırlarsanız seçildiğimiz gün bir yemin ettik. O yemin, hukukun üstünlüğüne ve Anayasa’ya sadakatti dolayısıyla kanunlara sadakatti. Bu Mecliste kanunu yapanlar olarak, bu kanunların uygulanmasını denetlemek ve onlara uymak en temel görevimizdir. Bunu neden söylüyorum? Bütçe yapmak da bir kanundu. Bu Mecliste bir bütçe yaptık, bir bütçe kanunu çıkardık ve o bütçe kanununda bir borçlanma tanımladık. Borçlanma limiti 139 milyardı. Bu limit Bakanlık tarafından yüzde 5, Cumhurbaşkanı tarafından da yüzde 5 artırılabilirdi yani 154 milyar olabilirdi. Geldiğimiz noktada diyorsunuz ki: “Biz bu borçlanmayı 2 katına kadar artırmak istiyoruz ve bunu biz 1/1/2020 tarihinden itibaren geçerli olsun istiyoruz.” diyorsunuz. Neden 1/1/2020? Çünkü Yeni Ekonomik Plan’da açıklandığı üzere zaten biz limitten fazla kanunsuz bir şekilde borçlandık, kanunsuz bir şekilde borçlandık. (CHP sıralarından alkışlar) Yani kanunu yapanlar, kanunun uygulanmasının garantisi olanlar kanunsuzluğu kendisi yapmışlar. Bunu burada itiraf ediyorsunuz değerli arkadaşlar.

İkinci nokta şu: 308 milyara, 2 katına çıkartmak mı istiyorsunuz? Neden çıkartmak istiyorsunuz, neden? Neyi değiştirdiniz? Açıkladığınız yeni ekonomik planlarla işsizlik sayısını mı düşürdünüz, üretimi mi artırdınız, eğitimde her şeyi düzelttiniz mi, bilgisayarsız çocuk mu kalmadı? Onun için mi istiyorsunuz? Niçin istiyorsunuz? Refah düzeyini artırdınız da onun için mi istiyorsunuz?

Değerli arkadaşlar, ben size bir şey söyleyeyim: Yaklaşık 170 milyar fazla borçlanma istiyorsunuz. Yani devlet gidecek bankalara diyecek ki: “Bana 170 milyar borç verin.” Bu ne demektir biliyor musunuz? 170 milyarı kamu kullandığı zaman vatandaşın kullanacağı para kalmaz ve vatandaş daha fazla borçlanır. Yüzde 1’le araç kredisi kullanan yüzde 2’yle, yüzde 1,5’la ev kredisi kullanmış olan yüzde 3’le de kullanır. Yani siz bu tavrınızla otomatik olarak faizleri artırırsınız. Hani siyasi geleneğinizde faizlere karşı olmak var ya, Cumhurbaşkanı da sık sık karşı çıkıyor ya, bizatihi siz faizcinin ağababası olursunuz değerli kardeşlerim, ağababası olursunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Bunu görmüyor musunuz? Bunu görmüyor musunuz?

Yeni ekonomik programlarla siz neyi değiştirdiniz? Şarkı diyor ya: “Türkü yine aynı türkü, yalnızca tel değişti. Yumruk yine aynı yumruk, yalnızca el değişti.” Durumunuz bu. O yüzden vatandaşın ihtiyacı Yeni Ekonomik Plan değil “vatandaş için yeni ekonomik plan”dır. Bunu söylemek istiyorum. Soruyoruz: “Niye istiyorsun bu borçlanmayı?” “Efendim, pandemi var.” diyor. Peki Cumhurbaşkanımız burada benim olduğum yerde ne dedi? “35 milyar harcadık.” dedi, değil mi? Peki bu 35 milyarın 27 milyarı neydi? Bizatihi işçinin parasıydı. İşçinin parasını işçiye verdiniz İşsizlik Fonu’ndan ve “Harcama yaptık.” diyorsunuz. Geriye ne kaldı? 9 milyar. Hadi 10 olsun, hadi 10 olsun, vatandaş için 10 milyar harcamış olun.

Yani 2 milyar da SMS’ten para geldi, hadi onu da saymayalım. Değerli arkadaşlarım, nereye para harcadınız? Sormak hakkımız ve nereye harcayacaksınız bu borçlanmayla? Sormak hakkımız. Niye açıklamıyorsunuz? Kimden korkuyorsunuz? Niye korkuyorsunuz? Olmaması gereken bir harcama mı yaptınız? Ben bakıyorum, en çok nerede değişiklik var? Faiz dışı kamu harcamalarında. Ya, acaba bu faiz dışı kamu harcamalarında sizin geçmediğiniz köprülerden aldığınız paralar ve müteahhite verdiğiniz paralar var mı? Acaba uçmadığımız havalimanlarından, havalimanının müteahhitlerini uçurduğunuz dolarlar, kur farkları var mı?

Merak ediyorum. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var mı? Merak ediyorum değerli kardeşlerim. (CHP sıralarından alkışlar) Nereye harcadınız, nereye harcayacaksınız? Bunu bilmek en temel hakkımız.

Ya arkadaşlar, “Anketlerin sapma oranı yüzde 2” diyorlar. Bütçede yüzde 5 demişiz. Siz yüzde 100 saptırmışsınız, yüzde 100, yüzde 100 ve Cumhurbaşkanlığı sarayında öyle bir bürokrasi var ki Cumhurbaşkanını kandırıyor, burada AKP Grubunu kandırıyor, TBMM Grubunu, Türkiye Büyük Millet Meclisini kandırmaya çalışıyor. Yemezler, onu söyleyeyim.

Halkı kandırmaya çalışıyorlar, halkı kandırmaya çalışıyorlar, olmaz. Bu kadar öngörüsüz olan bir bakanı hâlâ görevde tutmaya ne hakkınız var değerli kardeşlerim ya, ne hakkınız var değerli milletvekilleri? (CHP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Bu kadar öngörüsüzlük, yüzde 100 sapma olur mu?

Bakın, ben buradan Sayın Cumhurbaşkanına bir uyarıyı söylemek istiyorum.

Bu bütçeleri hazırlayanlar yüzde 100 sapan bütçeleri hazırlayanlar önünüze anketler getiriyor. “Durum iyi Sayın Reisim.” diyorlar “Durum iyi.” diyorlar, önünüze anketler getiriyorlar. Bakın o anketler de yüzde 100 sapacak, bunu bilin Sayın Cumhurbaşkanı, size buradan söylüyorum: Anketleriniz de yüzde 100 sapacak. Bunu özellikle söylemek istiyorum.

Borç köle olmanın başlangıcıdır. Arpacıdan borç alan ahırı arpacıya teslim eder. Bunu bilin, bunu söylemek istiyorum. “İtibardan tasarruf olmaz.” diyorsunuz. Evet olmaz ama durumumuz ne biliyor musunuz? Züğürt Ağa gibiyiz değerli kardeşlerim ya, değerli milletvekilleri Züğürt Ağa gibiyiz, durumumuz bu. (CHP sıralarından alkışlar)

Son olarak şunu size söylemek isterim: Bakın, biz on yıllık 10 milyar borçlanmaya 6 milyar ödüyoruz; Yunanistan, beğenmediğiniz Yunanistan ise on yıllık 10 milyar borçlanmaya 1,5 milyar ödüyor. İşte, durumumuz bu. O yüzden, tez elden bu ülkenin yakasından düşün.

Editör: TE Bilisim