18 Mart Çanakkale Deniz Zaferinin yıldönümü anıyoruz. Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi koyun koyuna bu vatan uğruna toprağa düştüğü ve birliğimiz sembolü olan Çanakkale ayrı bir öneme sahip. Bu zafer 98. Yılında yurdun dört bir yanında kutlanıyor... Biz huzur içinde olalım diye dedelerimiz canlarını feda etti/bizler için şehit oldular. Öncelikle onları hayır, minnet ve rahmetle anıyor ve cennete Hz Muhammed’e (sas) komşu olmlarını diliyorum. M.

Akif Ersoy’un;

“Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre. 581
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermîler...

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat îman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlâhî o metîn istihkâm.”

Sözleri ile günün dehşeti ve buna karşı Mehmetçiğin kahramanlığı gözler önüne seriliyor.

ÇÖZÜM İÇİN BİR KIVILCIM

Çanakkale zaferinin 98. Yılı kutlamalarının “Barış ve kardeşliğe” vesile olmasını umuyorum. 98 yıl önce kol kola yedi dövelle karşı mücadele eden Atalarımızın aksine bu gün bizler birbirimize kıyıyoruz. Ümmet bilinci ötelenmiş, faşizan duygular ön plana alınmış durumda. Oysa ki; Müslümanlar ancak kardeştir. Hal böyle olunca “Kardeş kardeşi katlediyor.” Buna dur demek üzere vicdanlı her nefer üzerine düşeni yapıyor ve yapmalı...

Bir kıvılcım nice canları yaktığı gibi, bir kıvılcım nice hayatları kurtarıyor. Bu bağlam da barışa katkı yapan başta Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bakanlar Kurulu, Kuvvet Komutanları, Muhalefet partileri, Halk ve adını sayamadığım olumlu katkı yapan kim varsa Cenab-ı Allah (cc)  onlardan razı olsun. İnşallah müreffeh günler çok yakındır. Bu yüzden; “Ya hayır konuşalım, yada susalım.”

SOSYAL MEDYA

Özelikle büyük bir etkinliğe haiz olan sosyal medyada “popülizm” adına “Delidir, ne yazarsa yeridir.” Mantığı ile hareket edenlere fırsat vermeyelim. Bilgi kirliliği yayanlara itibar etmeyelim. Çözüm süreci için muhataplar beli, muhatapların açıklaması dışında ki açıklamaları önemsemeyelim.

Bu bağlam da mesleklerini icra eden çok kıymetli basın mensubu kardeşlerimin elbette ki her haberi değerlendirmek istedikleri muhakkak ama bu seferde gerekirse bazı haberleri es geçelim.

Ey değerli basın mensubu kardeşim; her şeyden önemli olan Ölüm ve Allah’a verilecek hesaptır. Menfaat uğruna üç günlük dünya popülerliğine, saltanatına aldanmayalım. Mal ve mülkün tek sahibi Allah’ın olduğunu unutmayalım!...

Bu bağlam da sorunlara yaklaşalım. Ülkenin bekası için, bütünlüğü için birçok önemli gelişme cereyan etti, etmeye devam ediyor. Olayları bu bağlamda değerlendirin. Bizim kardeşlerimiz, ailemiz, evlatlarımız bu ülke de huzur ve barış içinde yaşasın.

Dünyanın en önemli haberine imza atmayı herkes arzular, nitekim konu yaşadığımız ülkenin bekası ise varsın en önemli haberin imzasını biz atmayalım. Bu duygular ile hem bahar bayramı Nevrozu bir kez daha kutluyor, hem de Çanakkale şehitlerini bir kez daha rahmet ve minnet ile anıyor ve gelişmelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. İmralı’ya giden BDP’li 3. Heyetin barışla geri döneceğine inanıyorum. Silahlar susun, kardeşlik konuşsun...

İstanbul Times / Hekimoğlu Süleyman Özcan