Siyonizm, zan ve iddia edildiği gibi dini temellere ve insani hedeflere sahip bir hareket değil, zorla sindirme ve sömürme esasına dayanan, çok katı ve kötü bir ırkçılık düşüncesidir. Bütün Yahudi ırkını SİYONİZM şemsiyesi altında SİYONİST olarak adlandıramayız.
Sadece Siyonist Yahudiler dini değerlerini, vahşi ideolojilerine sadece alet etmektedir.
Öyle ise SİYONİZM`i 3 başlık altında özetlemek mümkündür.
1 – SİYONİZM dini, ahlaki ve hukuki bir dava olmayıp sinsi, siyasi ve şeytani bir doktrindir. Dini siyasete alet etmektedir.
2 – Yahudilikten değil, Kabbalistlerden ve Avrupa`daki milliyetçi hareketlerden kaynaklanmış, koyu ırkçı ve faşist bir düşüncedir. Fakat kendinden olmayan insanları ise barış ve özgürlük adı altında milliyetsiz birer yığınlar haline getirmek için bütün gücüyle (propaganda – medya – para – makamlarla) yürütmeye çalışıyor.
3 –  Başka milletleri sindirmek ve sömürmek hedefine yönelik vahşi ve acımasız bir harekettir.
Ülkemizde ise; PKK Hareketi de SİYONZİM`in bir alt kümesi ve küçük bir örneğidir. Pkk ile Siyonizm benzerliklerine, düşünce ve eylem paralelliklerine dikkat çekip bu konuyu anlatmaya çalışalım.
A – Hem Siyonizm hem de PKK, her ikisinin de amacı, insani değil siyasidir. Rahmani değil şeytanidir.
Siyonistler için amaç Yahudileri kurtarmak ve korumak değil, hedefleri sömürgeci İSRAİL`i kurmaktır.
PKK için de asıl hedef, mazlum Kürtleri kurtarmak ve huzura kavuşturmak değil, büyük İSRAİL`in altyapısını oluşturarak Kürdistan`ı kurmaktır.
B – Her ikisi de ırkçı bir temele dayanır. Siyonistler Yahudilerin üstün ve seçilmiş ırk olduğunu iddia etmekte, PKK ise Kürtlerin mağdur ve mazlum olmalarını istismar etmektedir.
C – PKK ve SİYONİZM her ikisi de asimilasyona şiddetle karşıdırlar. Yani Siyonist Yahudilerin başka ülke halklarıyla karışmasını, PKK`da Kürtlerin diğer Müslümanlarla karışmasını asla istememektedir.
D – Her ikisi de hedeflerine varmada terörü mubah saymaktadır. Hatta bu maksatla Siyonistler gerekirse Yahudileri, PKK ise Kürtleri öldürmekten bile sakınmamaktadır.
Örneğin, Hitlerin tehdidiyle Almanya`dan ayrılıp İsrail`e gitmek yerine, İngiltere`nin elindeki MAURICE adasına yerleşmek üzere PATRIA adlı yük gemisiyle yola çıkan ve İSRAİL `in HAYFA Limanına uğrayan yolcu vapurunu, içindeki 252 Yahudi`yle birlikte havaya uçuran “NAGANAH” adlı Siyonist terör örgütüydü.
Yine bunun gibi PKK terör örgütü de, sözde Kürtlerin kurtuluşu adına devamlı masum ve mazlum Kürtleri katletmeye devam etmektedir.
E – Aklı – selim sahibi Yahudiler Siyonizm`e karşı olduğu gibi, büyük çoğunluğu saf ve sadık Müslüman olan Kürtler de PKK`ya karşıdırlar.
F -  Hem Siyonistler hem de PKK, dini değerleri sinsi ve siyasi emelleri için istismar ve suiistimal etmektedirler. Hatta PKK`yı da, son lideri öldürülen Ermeni SULHADDİN ÜRÜK olan Hizbullah’ı da, Siyonist merkezler desteklemektedir.
SONUÇLARINA BAKTIĞIMIZDA;
1 – Her din ve düşünceden ve her kavimden herkesle olduğu gibi, Siyonist amaçlar taşımayan Yahudi vatandaşlarımızla da birlikte ve barış içinde yaşamaya, aynı dünyayı ve aynı ülkeyi paylaşmaya elbette razıyız ve hazırız.
2 –İslam`ın olduğu kadar, insanlığın da düşmanı ve baş belası olan Siyonist düşünceye karşı ise birlikte savaşmalıyız.
2001 yılı yaz aylarında Güney Afrika`da yapılan IRKÇILIKLA MÜCADELE KONFERANSINDA kol kola yürüyen Müslüman ve Yahudi bilginlerini örnek almalıyız.
Yine Rus kökenli Yahudi entelektüel ISRAİL SHAMİR`in İstanbul Belediyesi Kültür ve Daire Başkanlığınca düzenlenen AVRASYA Konferansları dizisi için davet edildiği ve 9 – 24 Şubat 2003`te geldiği toplantılarda “Irak Savaşı`nın perde arkası ve AKP iktidarının tavrı” konusunda söylediklerine kulak asmalıyız;
“Büyük İsrail`i kurmak hesabına, daha önce Osmanlı İmparatorluğu`nu yıkan güçler) şimdi önce Irak yok edilip yıkılsın… ardından Suudi Arabistan, Suriye ve tüm Osmanlı toprağı ve Pakistan`dan Afrika`ya  tüm (Müslüman) komşuları parçalansın ve buralar İsrail`in özel hakimiyet bölgesi yapılsın ve üstelik güvenliği de TÜRKLERCE sağlansın (istiyor). Bu planlar yıllar önce General SHARON tarafından hazırlandı. 1996`da ise Siyonist RICHARD PERLE ve DOUGLAS FEITH tarafından ayarlandı, şimdi WOLFOWITZ ve şakirtlerince savunuluyor…   Ki bunlar ABD Dış Politikasını yürüten kişiler…
Bunlar Kudüs`ün, E l – Aksa Caminin alınmasını ve yıkılmasını istiyorlar…
Ve maalesef bunları, TÜRKİYE`nin “İSLAMCI (!)” Hükümeti (AKP)`nin göz yumması ve destek çıkması ile yapıyorlar…
Sizin için üzgünüm dostlar… çünkü siz, bir zamanlar, ORTADOĞU`nun (İslam Dünyasının ve farklı kültürden üç kıtanın) çobanları idiniz!.. Ama şimdi kuduz kurtlara yardım ediyorsunuz!.. Siz insanların hükümdarı, mazlumların hamisi iken; şimdi MAMMON`un (para putunun ve Siyonist şeytanın) veya SAMİRİ`nin Hz. Musa`nın getireceği tabletlerdeki Allah`ın hükmü yerine elindeki ziynet eşyalarından yapmış olduğu “BÖĞÜREN BUZAĞI PUTUNA” ALLAH diyerek şeytanın hizmetkarı oldunuz!..
Siz İslam`ın koruyucusu idiniz, şimdi MESCİDİ AKSA`nın yıkılışını seyrediyorsunuz!..
…İsrail Siyonizm`i bu savaşı, MUKADDES`e ( Allah`ın dinine ve değerlerine ) karşı veriyor.
Bütün insanlığı kendisine kul – köle yapmak istiyor.
Artık gözünüzü açın… bu savaş (  Rahmani ve şeytani), manevi güçlerin savaşıdır… Türkiye doğru tarafta yer almalıdır...

SİYONİZİM BÜYÜK BİR TEHLİKE
Uluslar arası Bediüzzaman Sempozyumu nedeniyle İstanbul `da bulunan ABD Central Connecticut Üniversitesi (CSU) öğretim üyesi Prof.Dr. NORTON MEZINSKY ;
Siyonistlerin “En emin yer Yahudilerin hakim olduğu yerdir” düşüncesine karşıyım. Siyonistler bu anlayışın neticesi olarak her sene yurt dışına gidip para toplar. “Biz zayıfız. Yeteri kadar güvence altında değiliz. Bize para verin. Kendi müdafaamızı kendimiz yapalım.” Diyerek, dünyadaki diğer Yahudilerden para toplarlar. “Bu çok yanlış bir düşünce.” Dedi.
“Siyonizm dünya barışı için büyük bir tehlike. Propagandanın etkisiyle Yahudiler meselelere tek yönlü bakmaya başladılar. Gerçekçi düşünmeyi unuttular. Mantığa dayanmayan ve hissiyata dayanan düşünceye sarıldılar. Akılcı düşünceye hala körler. Gözlerini kapatmışlar. İsrail devleti terör uyguluyor.” Sözleriyle yaklaşan tehlikeye dikkat çekti.
“ŞARON çok zalim ve kötü bir insan. Azınlık bir Yahudi grubu onu destekliyor. Çoğunluk onun karşısında. Ama bu dışarıdan böyle görülmüyor. ŞARON`un uygulamalarına karşı olan Yahudi çoğunluk görmezlikten geliniyor.” Sözlerini ekledi.

KÜRESEL KUŞATMA VE TARİHİ HESAPLAŞMA:
Sovyet Rus İmparatorluğu`nun çöküşünden sonra başta Amerika olmak üzere küresel güçlerin akıl almaz hegemonya mücadelesini adım adım izleyen İbrahim KARAGÜL, “yüzyıllık kuşatma” adlı eserinde 11 Eylül`ü, Afganistan ve Irak`ın işgalini ele alıyor.
Dünya medyasında olduğu kadar Türk medyasında da yeni küresel sistemi belirleyecek güçlerin savaşını “terörle mücadele” olarak gösterenler var. ABD`nin ve İSRAİL`in paylaştıkları planlar, sadece görüşlerden ibaret değil, haritalara sıçrayan ve ORTADOĞU`yu olduğu kadar pek çok bölgeyi de kapsayacak genişleme içinde oldukları görülüyor ve biliniyor. Ateşin önce komşularımızı yakması, bizim seyirciliğimizin uzun süreceği anlamına gelmiyor. Bunu belirginleştiren bir örnek de artık ABD medyasında küresel güce yakın duranların isim vererek Türk medyasını ve Türk halkını işaretlemeleri oldu. Türkiye, kurulan tüm planların içinde ve etkin bir şekilde yer alıyor.

 Peki, bu yüzyıllık kuşatmanın asıl amacı ne?
İBRAHİM KARAGÜL, Yeni şafak`ta 11 Eylül saldırılarından itibaren pek çok yazı kaleme aldı. Bu yazılar ABD elçiliğini rahatsız etti ve ardından hedef gösteren açıklamalar okyanus ötesinden geldi. Güncel gözlem ve değerlendirmelere dayanan yazılar FİDE YAYINLARI tarafından kitap haline getirildi.KARAGÜL bu yazıları bir nevi günlük olarak değerlendirebileceğimizi söylüyor ve ekliyor.
“Burada terör ve İslam tehdidinden 11 Eylül saldırısına, Afganistan ve Irak`ın işgalinden ABD – İNGİLİZ –İSRAİL cephesinin hedeflerine, küresel sistemin aktörleri arasındaki rekabetten örtülü operasyonlara, Ebu Gureyb`deki işkencelerden Türkiye`nin ABD ve AB ile ilişkilerine, ABD`nin “BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ`nden” AB`nin ORTADOĞU PLANLARINA, TÜRK – İSRAİL ilişkilerinde yaşayan gerilimden Irak`ın parçalanmasına kadar birçok konuda yazılar yazdım. Yazılardaki ortak özellik; her gelişmenin kendi özel şartlarıyla sınırlı tutulmaması, birçok gelişmeyle bağlantısının da sorgulanmasıdır. Birbirinden bağımsız gibi görünen/gösterilen gelişmeler arasındaki ilişkinin, daha doğrusu haritanın tamamının ortaya çıkarılması için çaba harcanmasıdır.”

İSLAM DÜNYASINA YÖNELİK HESAPLAR:
Soğuk savaş`ın sona ermesinden sonra başlayan yeni küresel sistem arayışları, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra küresel iktidarın, kaynakların ve pazarların paylaşılmasına yönelik açık savaşa dönüştürüldü. Amerika ve İngiltere`nin İsrail`le birlikte tek taraflı bir küresel düzen inşa etme planları, Latin Amerika`dan Orta Afrika`ya, Ortadoğu`dan Hazar/Orta Asya`ya ve Güney/Güneydoğu Asya`ya uzanan yeryüzünün orta kuşağında  derin sarsıntılara neden oluyor. Afganistan işgaliyle Orta Asya`ya ve Hazar çevresine yerleşen, Irak işgaliyle Ortadoğu`yu yeniden denetim altına alma sürecini başlatan, Kızıldeniz, Doğu Akdeniz, Basra Körfezi gibi 21. Yüzyılın enerji kavşaklarını askeri üslerle donatan Anglo- Amerikan cephe, bir yandan bütün bu bölgelerde istila ve etnik gerilimlerle  savaşın cephesini genişletirken, diğer yandan yeryüzünün kaynaklarını ve ticaret yollarını denetim altına alıyor.yeni küresel sistemi belirleyecek güçler, kendi aralarında keskin bir paylaşım mücadelesi yürütürken, İslam`ın ve hemfikir. Bu nedenle, “terörizmle savaş” adı altında yürütülen ve asıl amacı hedef alınan bölgelerin direnç noktalarını kırmak olan operasyonlarda ortak hareket ediliyor.

DÖRDÜNCÜ ŞOK DALGASI GELİYOR
ABD, İNGİLTERE ve İSRAİL`in istila senaryolarının YAHUDİ/HIRİSTİYAN SİYONİZM`inden geniş ölçüde destek bulduğunu da artık herkes biliyor.“İSLAM`ın kontrol altına alınması” gibi bir amaç güdülüyor. Bu açıdan Müslüman coğrafya, Haçlı savaşları, Moğal istilası ve Osmanlı siyasal otoritesini yok edip bütün bölgeyi sömürgeleştiren Birinci Dünya Savaşı`ndan sonra dördüncü şok dalgasıyla karşı karşıya bulunuyor…
Dünyada 14 milyon Yahudi nüfusu varsa % 80`ni samimi Yahudilerdir. Fakat 10 bin SİYONİZM DİYASPORASI ve 1 Milyon Siyonist akımdan oluşan düşük orana rağmen dünyanın para ve güç dengesini elinde tutarak bütün Yahudileri İSRAİL`e getirmek için her yolu denemektedirler. Dünyadaki bütün yönetimleri eline geçirerek dünyadaki Yahudileri korku ve ölümlerle kaldıkları ülkelerde zorluk çıkararak ve zorla para toplayarak gücüne güç katarak hedefine ulaşmaya çalışan bir yapı ile karşı karşıyayız.  Hatta Yahudilerin kaldığı ülkelerde o ülkelerin Yahudilere baskı ve zülüm yapmasını bilakis kendileri finanse (HİTLER VE NAZİLER) ederek bütün Yahudileri İSRAİL`in “BÜYÜK İSRAİL HÜKÜMDARLIĞINI” elde etmek için akla hayale gelmeyecek şeytana hizmet eden bir “SİYONİZM ve SİYONİST TOPLULUKLAR” oluşturmak için çabalıyorlar. Kendinden olmayanları “KUL – KÖLE” olarak görerek istediğini yapma hakkına sahip olduğunu düşünüyorlar.
Bugün dünyada yaşanan bütün kötülüklerin arkasında bu yapı “İNSANLIĞI VE EN BAŞTA KENDİNDEN OLMAYAN YAHUDİLERE” büyük bir tehlike olarak karşımızda duruyor.
Sevgi ve saygılarımla… İnsanlığı birbirine düşüren yapıya dur demenin zamanı geldi de geçiyor… atamirası ulus… murat akbaş
 
 
Ek alanı