Hocam öncelikle sizi tanıya bilir miyiz?

1984 yılında Sakarya’da dünyaya geldim. İlk ve orta öğrenimimi Sakarya’da tamamladım, 2003 yılında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde üniversite hayatıma başladım. 2009 yılında mezun olduktan sonra bir sene boyunca özel bir muayenehanede; mesleğimde beni mutlu eden şeyin çocuklar ile vakit geçirmek ve onların tedavilerini yapmak olduğunu fark ettim. Bunun sonucunda Başkent Üniversitesi Pedodonti Anabilim dalında doktora eğitimime başladım ve 2014 yılında Pedodontist (Çocuk Diş Hekimi) ünvanı alarak eğitim hayatımı tamamladım. 2014-2018 yılları arasında Düzce’de çeşitli özel kliniklerde çalıştıktan sonra; kendi konseptimizi oluşturabileceğimiz bir klinik hayalinden yola çıkarak, 2018 yılında Marmara Dent Ağız ve Diş Polikliniğini kurduk ve halen burada hastalarımıza hizmet vermeye devam etmekteyiz.

İstanbul Times Röportaj: Ziya Gündüz

Marmara Dent Ağız ve Diş Polikliniğinin misyonu hakkında bize bilgi verir misiniz?

Marmara Dent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği olarak misyonumuz uzman kadromuz ve teknolojiyi birleştirerek hastalarımızın isteklerini, kendi mesleki tecrübemiz ve kalitemizden ödün vermeden gerçekleştirmek ve çocukları ileride diş hekimi korkusu olmayan bireyler olarak kliniğimizden uğurlamaktır.

Malum diş deyince hemen herkeste bir korku oluşuyor. Çocuklar bu konuda çok daha hassas. Diş korkusu olan çocuklar için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Öncelikle belirtmeliyim ki çocukların diş korkusu yoktur. Büyüklerin ya da arkadaşlarının olumsuz tecrübelerini dinlemek ya da çocuğu diş doktoruna hazırlamak adına ‘’korkma, canın acımayacak’’ gibi açıklamalar yapılması onlarda endişe ve korkuyu tetiklemektedir. Kliniğimiz de çocukların endişesini azaltmak adına kliniğe girdikleri andan itibaren güler yüz ve sevgi ile karşılıyoruz. Randevu saatini beklerken strese girmemeleri adına keyifli vakit geçirebilecekleri bir oyun alanımız mevcut. İlk karşılaşmamızda ise hemen diş koltuğuna oturtmak yerine onlarla sohbet edip öncelikle güven ve sevgilerini kazanmaya çalışıyoruz.

Diş tedavisi sırasında çocuklarla özel diyaloglarınız var. Biraz bize bundan söz eder misiniz?

Diş tedavisi sırasında kullandığımız malzemelerin çok da sevimli olmadığı bir gerçek. Biz ise bunları biraz sevimli hale getirmeye çalışıyoruz. Örneğin; çürüğü temizlemek için kullanılan alete ‘’diş duşu’’, tükürükleri çeken alete ‘’bay susamış’’, dolguyu serleştiren ışığa ‘’ışın kılıcı’’… gibi isimler takıyoruz. Tüm bunların yanında çocuklara asla yalan söylemiyoruz. Direkt olarak iğne yapacağız demesek de mikropları uyutmak için sıcak bir su sıkacağım on saniye kadar biraz acı hissedebilirsin ama sonrasında ağrı duymaman için bu gerekli diyoruz. Unutmamalıyız ki karşımızdaki çocuk da olsa bize güven duymazlarsa bizimle iş birliği yapmazlar.

Çocukları diş tedavisinden sonra ne gibi sürprizler bekliyor? Bununla ilgili özel bir çalışmanız var mı?

Kliniğimizde çocuklara işlem sonrası hediyelerimiz oluyor. Hediyelerimiz küçük olsa da çocuklarımız için çok değerli oluyor, çünkü kendileri hak etmiş oluyorlar. Bu sayede kliniğimizden mutlu bir şekilde ayrılıyorlar.

Çocuklarda ki ağız ve diş sağlının hayatta ki önemi hakkında bilgi verir misiniz?

Toplumda genellikle süt dişlerinin düşeceği için tedavi yapılmasına gerek olmadığı gibi bir kanı bulunmaktadır. Oysaki çürük süt dişleri tedavi edilmediğinde alttaki daimi dişlerin yerini kullanmakta ve bu durum ileride ortodontik problemlere ( çapraşıklıklara) yol açmaktadır. Yine tedavi edilmeyen süt dişleri nedeniyle yemek yerken ağrı, durup dururken ağrı, iltihap oluşumu, ağız kokusu gibi problemler oluşmakta ve bu durum çocuğun hayat kalitesi ciddi anlamda azaltmaktadır. Üçüncü olarak da tedavi edilmeyen süt dişleri nedeniyle yeni çıkan daimi dişler de etkilenmektedir, çünkü çürük mikrobu bulaşıcıdır.

Sizce diş doktoruna çocukların dişi ağrıdığı zaman mı gitmeli yoksa zaman zaman muayeneye gidilmeli midir?

Az önce de dediğimiz gibi çürük süt dişlerinin tedavi edilmesi gereklidir. Diş ağrısı ile gelindiğinde genellikle kanal tedavisi ya da çekim gibi nispeten meşakkatli tedaviler gerekmektedir. Oysaki ağrı olmadan gelindiğinde, çürükler küçük iken anestezi uygulanmasına bile gerek kalmadan dolgu işlemi yapılabilmektedir. Kontroller esnasında gerekli görülen durumlarda yapılan flor uygulaması, fissür örtücü gibi koruyucu tedaviler ile çürük bile önlenebilmektedir. Bu nedenle çocuktaki çürüğe yatkınlık durumuna göre hekiminizin uygun gördüğü aralıklarla diş hekiminizi ziyaret etmeniz gerekmektedir.

Tuğba Hanım, günlük diş bakımı nasıl olmalı?

Günlük diş bakımında en az iki kere diş fırçalaması ve 9-10 yaş sonrasında gece yatmadan önce diş ipi uygulaması yeterli olacaktır. Etkili bir temizlik için diş fırçalama süresi fırçalama en az 2 dakika olmalıdır. Çocuklarda ise diş bakım alışkanlığını kazanabilmeleri adına önce kendileri fırçalama yapsalar da, sonrasında bir yetişkin tarafından dişler yeniden fırçalanmalıdır. Dokuz yaşına kadar ya da bir ayakkabı bağcığını bağlayabilene kadar çocuklar etkin bir fırçalama yapamamaktadırlar.

Peki, biraz bize mesleğinizin zorluklarından söz eder misiniz?

Mesleğimiz çok eğlenceli olmalısının yanında bir takım zorluklar da barındırmaktadır. Çocuklarımız hepimiz için çok kıymetli. Hasta velilerinin kendi endişelerini çocuğa yansıtmaları ya da hasta hekim arasındaki diyaloğa iyi niyetli olunsa bile dahil olmaları, tedaviyi bazen imkansız hale getirebilmektedir. Örneğin, ‘’Acıyor mu?’’ ya da ‘’Acımayacak, korkma!’’ gibi cümleler kurmaları çocuklarda ‘’Korkmam gereken bir durum var’’ duygusunu oluşturmaktadır. Diğer yaşadığımız zorluk ise günümüzde oluşan güvensizlik duygusudur. Bize güvenilmeyip koyduğumuz teşhislerin sorgulanması ya da "Ben komşudan duydum o işlem sağlığa zararlıymış siz onu yapmayın, bunu yapın." gibi yönlendirmeler bizi üzmektedir. Güvendiğiniz bir hekim ile çalışmak ve onun için önemli olanın, sizin sağlığınız olduğunu unutmamanın hem hasta, hem de hekim için önemli olduğuna inanıyorum.

Marmara Dent’te başka uyguladığınız hizmetler nelerdir ?

Marmara Dent bünyesinde diş hekimliği alanı ile ilgili akla gelebilecek bütün işlemler yapılmaktadır.

Son olarak konumuzla ilgili neler söylemek istersiniz?

Son olarak; diş çürüğünden korunmak için doğumdan itibaren neler yapılabilir ondan bahsetmek istiyorum. Bebeklerin ilk dişi çıktıktan sonra dişler her emme sonrasında gazlı bez ile silinmelidir. Arka dişler çıktıktan sonra ise dişler fırçalanmaya başlanmalıdır. Çocuklar ile kaşık çatal gibi eşyalar paylaşılmamalı ve çocuklar dudaklarından öpülmemelidir. Bu gibi durumlar ağzımızda bulunan çürük mikroplarını çocuğa aktarmamıza neden olur. Bir diğer önemli husus ise; gece beslenmeleridir. Bir yaş sonrası devam eden gece beslenmeleri, erken çocukluk çağı çürüğüne neden olmaktadır. Dikkat edilmesi gereken tüm hususların öğrenilmesi için ilk dişlerin çıkmasını takiben diş hekiminizi ziyaret etmeniz önemlidir.

Hocam bize zaman ayırdığınız için size çok teşekkür ediyorum.

Bende size teşekkür ediyorum çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Editör: TE Bilisim