Çok geç olsa da, turizmin sadece denizden ibaret olmadığını anlayabildik. Turizme yönelik yatırımlar son zamanlara kadar hep kıyı kentlere yapıldı. Özellikle Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde çok sayıda otel, pansiyon hizmete açıldı. Bu kadar proje sadece 3, bilemediniz 4 ay kullanılabilmek için gerçekleştirildi. Yılın 8-9 ayı bu tesisler ya boş kaldı ya da ancak masrafı kurtaracak kadar kazanabildi. Senede bir-iki ay kullanılıp 10 ay boyunca israf edilen yazlık evlerin durumuna ise hiç girmek istemiyorum…
 
Evet, geç olsa da Türkiye’nin sağlık turizminden çok gelir elde edebileceği keşfedildi!
 
Sağlık Bakanlığı bu konuda önemli çalışmalar yaparak, sağlık hizmetinin çok pahallı olduğu Avrupa ülkelerinin rotalarını Türkiye’ye çevirtti... Artık, çeşitli ülkelerden hastalar tedavi amacıyla Türkiye’ye geliyor. Türkiye bu konuda çok şanslı. Son yıllarda yapılan yatırımlarla ülkemiz, Avrupa standartlarında hatta daha üstün sağlık merkezlerine kavuştu. Tam donanımlı branş hastanelerinin hizmete açılması sağlık turizmi için tabii ki önemli. Ama bunun yanı sıra kaplıcaların da sağlık turizmine müthiş katkısı olacağı gözden kaçmamalı. Çünkü; termal kaynakları konusunda Türkiye çok zengin. Bu zenginlik maalesef bugüne kadar istenilen düzeyde değerlendirilmedi. Kaplıcalarda hamam kültürünün ötesine geçilemedi. Bu yüzden ülkenin zengin termal kaynakları döviz cinsi nakde dönüştürülemedi…
 
Şükürler olsun ki, her konuda ülkemize çağ atlatan AK Parti hükümeti bu konuya da el attı ve termal sektörünü adeta şaha kaldırdı…
 
En bariz örnek için “Termalin Başkenti” ilan edilen ve Afyonkarahisar’ı gösterebiliriz. Afyonkarahisar, termal konusunda çok şanslı bir ilimiz. Türkiye’nin en önemli termal suyunun yer aldığı dört bölge; Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi, Hüdai Termal Turizm Merkezi, Heybeli Termal Turizm Merkezi veÖmer-Gecek Termal Turizm MerkeziAfyonkarahisar’da bulunuyor. İşte bu cevheri gören hükümet, sağlık turizmi kapsamında ülkeye döviz akışını sağlayacak projenin ilk ayağı olan Zafer Havalimanı’nın temelini iki yıl önce attı. Hükümetin hamlesinden ilham alan girişimciler de zaman kaybetmeden özellikle Gazlıgöl ve Yaylabağı bölgelerinde Avrupa’ya hitap edecek tarzda projeler üretmeye başladı. Ciddiye alınan bazı projeler tamamlandı bile. İçinde barındırdığı 32 minerali ile dünyanın en kaliteli olduğu bildirilen o sudan yararlanmak üzere biz de geçtiğimiz günlerde Afyonkarahisar’a gidip, yeni tamamlanan ve bir süre önce hizmete açılan Hilal Termal’e yerleştik. Açıkça söylemek gerekirse; ilk başlarda amacımız, sadece sağlığımızla ilgilenmek olacaktı. Bir hafta boyunca suyun özelliklerinden en güzel şekilde yararlanıp öyle İstanbul’a dönmeyi planlamıştık. Fakat; bölgede yapılmakta olan çok sayıda proje dikkatimizi çekti. Gazeteci arkadaşım Mehmet Derviş Canbekli ile birlikte bir araştırma yapmaya karar verdik…
 
Önce Afyonkarahisar Valisi Sayın İrfan Balkanlıoğlu’dan randevu talebinde bulunduk. Sağolsunlar, Sayın Balkanlıoğlu yoğun mesaisine karşın bizi kabul etti ve kafamızda oluşan sorulara içtenlikle yanıt verdi. Görüşmemizle ilgili ayrıntıları, haber olarak sunduğumuz için burada tekrarlamak istemiyorum ancak şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Vali Bey, termal sektörünün Afyonkahisar’ın kabuğunu kıracağına inanmış. Zafer Havalimanı’nın hizmete açılmasından sonra kente ciddi anlamda turist geleceğini düşünen Vali Balkanlıoğlu, hesabını-kitabını şimdiden yapmaya başlamış bile…
 
 
SU KAVGASI
Termal bölgesinde araştırma yaparken üzücü gelişmeleri de öğrendik. Mesela; yüzlerce insanın devre satın aldığı üç firmanın inşaat çalışmaları İhsaniye Kaymakamlığı tarafından durdurulmuş. Kaymakam Ömer Faruk İlhan’a bu konuyu hatırlattık. Sayın İlhan, bazı hukuki eksiklikten dolayı kamu yararına durdurulan faaliyetlere, durdurmaya esas teşkil eden bütün eksikliklerin ortadan kalkmasından sonra ancak izin vereceklerini söyledi...
Üzüldük… Binlerce ailenin mağdur olması kimi üzmez ki? Ancak, zararın neresinden dönülse kardır. Önlem alınmasaydı mağdur olanların sayısı bir süre sonra belki şimdikinin iki katına ulaşırdı…
Kaymakam Bey’i bu konuda kararlı gördük. Kimsenin gözünün yaşına bakmaya niyeti yok gibi. İlçeye atanalı daha bir yıl olmamış. Ama İhsaniye halkına kendini “delikanlı” olarak kabul ettirmiş bile…
Kaymakam Bey, restini sadece bazı termalcilere değil Gazlıgöl Belediye Başkanı Selahattin Keskin’e de çekmiş. Biri seçilmiş, biri atanmış iki yöneticinin restleşmesi mahkemelere kadar uzamış. Su yüzünden başlayan kavga o kadar ileri boyuta varmış ki, Kaymakam Bey de, Başkan Bey de birbirlerinin hakkında davacı olmuş. Konu yargı aşamasında olduğu için yorum yapmamız doğru değil ama umarız bu sorun her iki yöneticinin de enerjisini boşu boşuna tüketmez. Zira; ortada bir milli mesele var. Ufukta, ülkemize önemli oranda döviz kazandıracak bir proje mevcut...
 
AMAN DİKKAT!
Yaptığımız araştırmanın özetine gelince: Termal sektörünün kalbi Afyonkarahisar’da atacak. Zafer Havalimanı tamamlandıktan sonra yabancı turistlerin gelmesiyle bölge daha da değerlenecek. Hafta sonları devre almak üzere Gazlıgöl’e gelen vatandaşları, vali, kaymakam ve belediye başkanından edindiğimiz intibalar sonucu şöyle uyarabiliriz; Tamam, birkaç yıllık tatil parasına 10 günlük devre alıp ömür boyu sağlığınızı koruyarak tatil yapabilirsiniz. Fakat doğru adrese gitmeye özen gösterin! Aksi halde mağdur duruma düşersiniz…

İstanbul Times / Müslüm Aktürk