Yeni Dünya Düzeni içinde TEK DÜNYA DEVLETİ kurmayı amaçlayan küçük bir zümre fakat etkisi de bir o kadar büyük her ülkede vatan hainliği yaparak komplo hiyerarşisi içinde yükselmek isteyen adamları bularak, yetiştirerek her ulusu içerden fethetmeyi sağlayan bir organizasyonla karşı karşıyayız.

Dinlerin ve para politikalarının tek elden yürütüldüğü YENİ DÜNYA DÜZENİ – TEK DÜNYA DEVLETİ`ni kurmak ve diğer bütün insan oluşumlarını kendine kul - köle yapan hatta insan olarak da görmeyen bir yapı ile karşı karşıyayız.

Tüm ulusal, milliyetçi düşünceyi, milli gururu, milli aidiyeti duygularını ortadan kaldırmak, tüm dinleri ortadan kaldıran, birbirine düşüren ve bundan beslenen bir asalak, bir virüsle karşı karşıyayız.

Dindarlık kisvesi altında “DİNLER ARASI DİALOG” senaryosu içinde tüm dinleri tek bir din altında birleştirmek uydurmuş oldukları çakma dinini bütün insanlara “ELMA ŞEKERİ” ambalajında önümüze koyuyorlar.

Kalkınmakta olan ülkelerde endüstrileşmeyi önlemek, tarımı ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunları her ülkede kendi yöneticileri veya adamları ile kota, yasak, kanunla resmiyete döküyorlar. Uluslar arası anlaşmalar ile de kendilerine bağlıyorlar. Aynı kapitülasyonlar; tek taraflı çıkarlar anlaşmasıdır.

Halkları, devlet yardımı ile yaşayacak kadar vererek dilenci konuma getirilmiş bir halk tipi yaratmak istiyorlar. Üretmeden hazıra konan asalak bir toplum yaratmak istiyorlar. Kendilerine, dilenci konuma getirmek ve kendisine kul - köle yaptırmak istiyorlar.

2050 yılına kadar dünya nüfusu açlık, salgın hastalıklar, kanser, savaşlar ve homoseksüelliğin yaygınlaşması ile 3 milyon kişiyi yok etmek istiyorlar. Bütün dünyadaki kaynakların kendilerine ait olduğunu ve bu kısıtlı kaynakların insan olarak görmediği diğer hayvanımsı insanların fazla olduğunu söyleyerek yok etmek için doğal savaşlar çıkararak toplumları birbirine kırdırarak kendilerine kaynak oluşturuyorlar.

Dünya eğitim düzenini aşağıya çekmek ve cahil kalan toplumları daha iyi kontrol etmek istiyorlar. O yüzden eğitim sistemlerinde yap-boz gibi daima değiştiriyorlar. Her şey bizler için deyip bizleri cahil bırakıyorlar.

Tüm milliyetçilik akımlarını yıkmak ve üniter devletlerde çok kültürlülük, mezhepçilik, ırkçılık adı altında bölünmeyi sağlamak, kolay yönetilebilir küçük feodal devletçikler oluşturmak istiyorlar. Rahat dolaşmak ve hiç kimseye hesap vermeden hesap sormak istiyorlar.

Yandaş medya ile halk kitlelerinin beyinlerini yıkayarak umutsuzluğa düşmelerini tasarlıyorlar ve uyguluyorlar. Kendi düşüncelerini dayatarak toplumu uyutuyorlar. Farklı sesleri ise yok sayarak, itibarsızlaştırarak hatta yok ederek ölüm fermanını bile kendi içindeki aşırı uçlara havale ederek bir melek gibi içimizde dolaşıyorlar. Sihirli kelimeleri ise “DEMOKRASİ” getirdim diyerek bütün yer altı yer üstü kaynaklarını kendine bağlayarak bak bizim ülkemize ne güzel demokrasi uygulanıyor. Senin benim kaynaklarımızla olsa olsa “VAMPİR DEMOKRASİ”  diyebiliriz. Bizim kaynaklarımız olmadan kendi kendine yet ondan sonra bize demokrasi havarisi kesilin he mi!   

Yani sözün kısası; ülkelere demokrasi getirmek vaadi ile gelerek aslında doğal kaynaklarına el koymak adına geliyorlar.

Bütün bunları yaparken; bütün uluslar farkında olmadan kendi içimizdeki oluşturdukları yapılarla bizlere dayatıyorlar.

“PARA ZAMANIMIZIN TANRISI, ROTSCHILD DE PEYGAMBERİ” (Heinrich Haine PARIS) ne güzel söylemişte RUHSUZLAR DÜNYASINDA POLİYANNACILIK yapılıyor…

İşte bu yukarıdaki olayların olmaması için uluslar kendilerine güvenlik adına, ordular, istihbarat teşkilatları, polis teşkilatları v.b. teşkilatlanmalar kurmuşlardır. Fakat bakın içimizdeki kripto (gizli) masonik yapılanmalar ve bunun devamı olan FETO bunun yüzeydeki yansımaları içimizde ne kan emiciler vardır. Gizli iş yapanlar tehlikeli yoksa herkes inanışını yaşar gizlemek niye övünmek dururken değil mi?

Örneğin bizde TÜRK ORDUSU GERÇEK TÜRK ORDUSU OLSAYDI, bu orduya vampir masonik-gizli Fetö v.b. dışa bağımlı ve bizleri zayıflatacak unsurlar barınabilir miydi?

Büyük İsrail Projesinin terör örgütü ASALA – PKK – IŞID gibi yapıları kurup başımıza bela edenler ve 40 yıldır bitiremediğimiz yapılar yok olmaz mıydı?

On binlerden fazla vatan evladımız askerimizi katlettiler eğer içimizde barındırmasaydık ve geldikleri çukura gönderseydik bunlar başımıza gelir miydi?

Bugün TÜRKİYE CUMHURİYETİ`nin her tarafına sinmiş istediğini elde etmeden de hiçbir yere gitmeyen bir yapı ile karşı karşıyayız. Bakın ordu kademesinde kimler nerelere sızmıştır. Bunlar herkesçe biliniyor ve temizlenmiyor aynı diğer kurumlarda olduğu gibi… Bunlar temizlenmeden arınmadan bir mücadeleye girişmek hüsrandır. Önce bu içimdeki “YABAN OTLARI – TRUVA ATLARI” temizlenmeden başaramayız.

“MÜZADELE HER YERDE! HATTI MÜDAFAA YOKTUR SADDI MUDAFAA VARDIR. BU SAD VATANDIR – MÜCADELE HER YERDE!”

1-      Orgeneral Refik TULGA: 33. Derece (en üst dedecedir) Üstad Mason,

2-      Orgeneral Eşref MANAS: Üstad Mason, Erenler LOCASI,

3-      Korgeneral Selahattin TOKAY: Sabetayist ve Bilderberg üyesi, Bilderberg üyesi Üstad bir mason olmakla birlikte Sebatayist kökenli çok tanınmış bir ailenin mensubudur. Üstelik bu da yetmemiş olacak ki, ABD`deki ünlü Chikago Locasının kayıtlı saygın üyelerindendir. Ünlü modacı Cemil İPEKÇİ`nin babası Yüksek Mühendis Nejat TOKAY, Selahattin Tokay`ın ağabeyidir. Daha sonradan dedesinin soyadını alan 1948 doğumlu Cemil TOKAY (İPEKÇİ), kardeşlerinin ve amcazadelerinin tam aksine Sebatay SEVİ`nin yedi göbek evvelinden torunu olduğunu söylemektedir.

4-      Korgeneral Şefik ERENSÜ: Üstad mason, Erenler LOCASI,

5-      Tümgeneral Prof. Dr. S. Tahsin AYGÜN: Büyük Loca Kurucusu,

6-      Tümamiral Necdet TİRYAKİ: 33. DERECE Üstad mason,

7-      Tümgeneral Zeki BELGİN: ANKARA İNANIŞ LOCASI,

8-      Tümgeneral Necmi ÖKTEN: ANKARA YILDIZ LOCASI,

9-      Tuğgeneral Prof. Dr. Kamil SOKULLU: BÜYÜK LOCA KURUCUSU,

10-   Tuğgeneral Prof. Dr. Necip BERKSAN: 33. DERECE ÜSTAD MASON,

11-   Tuğgeneral Prof. Dr. Saim BOSTANCI: BİLDİRBERG ÜYESİ,

12-   Tuğgeneral A. Kemal SARIAY: Suprem Konsey üyesi,

13-   Tuğgeneral Alaaddin MİZANOĞLU: ANKARA İNANIŞ LOCASI,

14-   Tuğgeneral A. Remzi YİĞİTGÜDEN: 33 DERECE ÜSTAD MASON,

15-   Tuğamiral İlker GÜVEN: 33. DERECE ÜSTAD MASON, Ergenekon davasında gözaltına alınarak daha sonra serbest bırakılan Tuğamiral İlker GÜVEN bir dönem Emekli Orgeneral Şener ERUYGUR ile birlikte çalışmıştır.,

16-   Kur. Alb. N.Tahsin EROL: BÜYÜK LOCA KURUCUSU,

17-   Kur. Alb. Ertuğrul ALATLI: 33. DERECE ÜSTAD MASON

 

BÜYÜK KULÜP – CERCLE D`ORİENT ÜYELERİ:

1 – Oramiral Bülent ULUSU: BÜYÜK KULÜP – CERCLE D`ORİENT ÜYESİ,

2 – Oramiral Nejat TÜMER: BÜYÜK KULÜP – CERCLE D`ORİNET ÜYESİ,

3 – Orgeneral Hüseyin KIVRIKOĞLU: BÜYÜK KULÜP – CERCLE D`ORIENT ÜYESİ,  Genelkurmay Eski Başkanı “28 Şubat bin yıl sürecek” diyendir. MASONLUKTAN DÖNMEYE ÇALIŞAN KIVRIKOĞLU`NU DA MASONLAR HARCADI…

4 – Orgeneral Çevik BİR: BÜYÜK KULÜP – BALOTAJ BAŞKANI, Genelkurmay Eski II. Başkanı, İsrail ile ilişkilerin zirve yaptığı 28 Şubat`ın mimarlarından,

5 – Orgeneral Necati ÖZGEN: BÜYÜK KULÜP- CERCLE D`ORIENT ÜYESİ,

6 – Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT: BÜYÜK KULÜP – CERCLE D`ORIENT ÜYESİ, GENELKURMAY ESKİ BAŞKANI SEBATAYİST,

7 – Orgeneral İlker BAŞBUĞ: BÜYÜK KULÜP ŞEREF ÜYESİ,

Bütün bunlar olurken; 1935 yılında MASON LOCALARINI kapatan MUSTAFA KAMAL ATATÜRK bugün bunları görse ne derdi acaba hiç düşündünüz mü? Ya bizler sahip çıkabildik mi? Sonra ne güzel memleket Mustafa KAMAL ATATÜRK`e ve geçmişimize laf atmak çok kolay değil mi? Ordunun içinde başka yapıların oluşmasına izin vermek ve liyakati bir kenara bırakıp dışardan emir almak hangi sisteme uyar veya hangi sitemi ayakta bırakır? Bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak bunları hak edecek ne yaptık devletimizi sevmekten başka!

Bugün her yerde LİONLAR, ROTARYLAR, LOCALAR cirit atarken; Mustafa KAMAL ATATÜRK`ün askeriyim diyenler gerçekten ağzınızda söylediğinizi yüreğinizden mi söylüyorsunuz?

1 Nisan 1909`da 45 TÜRK LOCASININ temsilcileri İstanbul`da buluşup ve “GRAND ORIENT OTTOMAN”ı kurdu. (Osmanlı Büyük Doğu) Mahomed ORPHI (MAHMUT ÖRFİ) Paşa büyük üstad seçildi.

Tabiî ki Mustafa KAMAL ATATÜRK 13 Ekim 1935 tarihinde ucu dışarıda olan ve bizleri yönetmek ve yok etmek isteyen locaları bir gecede kapatma kararı aldırtarak kapatana kadar içimizde bizleri her türlü oyunlarla yok oluşa götürmek istediler. Sonra ne mi oldu?

1 Nisan 1963 yılında resmi gazetede yayınlanan ve kararı verenler ise bakın;

Başbakan İSMET İNÖNÜ, Başbakan yardımcısı TURHAN FEYZİOĞLU ( bugün Türkiye Baralar Birliği başkanı METİN FEYZİOĞLU), İmar iskan bakanı FAHRETTİNKERİM GÖKAY, Çalışma bakanı BÜLENT ECEVİT, Devlet bakanı ALİ ŞAKİR AĞANOĞLU, Dış işleri bakanı FERİDUNCEMAL ERKİN, Maliye bakanı FERİT MELEN, Ticaret bakanı MUHSİN METE BUYRUN CENAZE NAMAZINA! (resmi gazetede yayınlanan 6 / 1607 no`lu karar açıklanmasıyla, İçişleri Bakanlığı`nın 30 - 3957 - 38530 sayılı yazıları üzerine, 3512 sayılı kanunun 10. maddesine göre, Bakanlar kurulunca 1 Nisan 1963 tarihinde "LIONS INTERNATIONAL"kulübünün kurulmasına kabul edilmiştir.)

BU İŞİN SAĞI – SOLU, DİNLİSİ – DİNSİZİ, YUKARISI –AŞAĞISI KALMAMIŞ BEYLER BAYANLAR

Bir de utanmadan Mustafa KAMAL ATATÜRK`e dil uzatmaya yeltenenlere HADİ ORDAN HADDİNİZİ BİLİN…

Mustafa KAMAL ATATÜRK “TEK ADAM GİBİ ADAMDIR” ondan sonrası bu çarkın içinde eriyip gitmiştir.

Mustafa KAMAL ATATÜRK “BİR İNSAN OLMA SEVDASIYDI” GERİSİ TEFERRUATTIR…

Sevgi ve saygılarımla… GERÇEK DEĞERLERİMİZE VE GERÇEK VATAN EVLATLARINA SELAM OLSUN… MÜCADELE HER YERDE… ATA MİRASI ULUS… MURAT AKBAŞ

Not: Bugün ülkemiz de yaşananlar ve halkın mutsuz oluşu, cahil ve yönetimde olmayışı sonucunda “HER ŞEY HALK İÇİN DEYİP KENARA İTİLMİŞSE; BU YUKARIDA YAZILANLARI VEYA YAZILMAYANLARI GÖZDEN GEÇİRMENİN VAKTİ GELDİ DE GEÇİYOR BEYLER BAYANLAR!”….

KAYNAKÇA: KÜRESEL GÜÇ İLE SON TANGO – FETHİ ALİKOÇ – TOGAN YAYINLARI

MUSTAFA KEMAL `İN SIRRI – N.FEVZİ BİLİR – DURAK YAYINEVİ

YAKIN TARİHİMİZ ADLI SAYFA www.yakintarihimiz.org  Mason komutanlar