Mütareke döneminde kurulan özel bir mahkeme tarafından yargılanarak Beyazıt Meydanı’nda asılan ve cenazesi Kadıköy Kuşdili’ndeki aile mezarlığına defnedilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey için düzenlenecek anma töreni; 10 Nisan 2022 Pazar günü saat 11.00'da Kadıköy Kuşdili Mezarlığı'nda gerçekleştirilecek.

Anma törenine katılmak isteyenler için Kartal Belediyesi Hizmet Binası -2. kattan saat 10.00'da servis hareket edecek.

“Kartal Kadın Emeği Festivali” Görkemli Bir Törenle Açıldı “Kartal Kadın Emeği Festivali” Görkemli Bir Törenle Açıldı

Boğazlıyan Kaymakamı Milli Şehit Kemal Bey (1884-1919) Kimdir?

Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, 1. Dünya Savaşı’nın yaşandığı dönemde Yozgat mutasarrıf vekili olarak görev yaparken, o dönemde işgalcilerle iş birliği yaparak çetecilik yapan Ermenilerin ülkenin değişik yerlerine gönderilmesi sırasında bürokrat olarak görev almıştır.

İttihat ve Terakki hükümeti görevden ayrılıp yerine Damat Ferit Paşa’nın başında olduğu Hürriyet ve İtilaf Partisi geldiğinde Ermeni Patrikhanesi ve İngiliz hükümetinin dayatması ile Ermeni tehcirinde görev yapanları yargılamak için Divan-ı Harb-i Örfi adında özel bir mahkeme kurulmuş, dönemin Ermeni Patriği Zevan Efendi tarafından bizzat hazırlanan ve İngilizler tarafından Damat Ferit hükümetine verilen yargılanacaklar ve cezalandırılacaklar listesine tepki gösteren mahkeme başkanı Hayret Paşa, bu dayatmayı kabul etmeyerek görevinden ayrılmış, onun yerine İngiliz Muhipleri Cemiyeti üyesi olan Mustafa Nazım Paşa getirilmiştir. Mustafa Nazım Paşa’nın, hukuki dayanaktan yoksun söylentileri delil kabul ederek verdiği cezalardan dolayı mahkemenin adı halk arasında 'Nemrut Mustafa Paşa Divanı' olarak adlandırılmıştır.

Hukukun siyasallaştırıldığı ve Avrupalılara yaranmak için keyfi cezaların verildiği o dönemde idamını Padişah Vahdettin’in onayladığı ve Şeyhülislamın fetva verdiği Kaymakam Kemal Bey, savunmasında şöyle der: "Düne kadar hâkimler heyeti halinde olan sizler, şu dakikada bir tarih mahkemesi sıfatını almış bulunuyorsunuz. Ermeniler tarafından öldürülen dindaşların ve soydaşların mateminin, Müslümanların yüreklerini sızlattığı ve her gün gelen kara haberlerin halkı tahrik etmekten geri kalmadığı malumdur. Ermeniler ise Rus ordularının kâh önüne geçerek, kâh arkasında kalarak, ekseriya memleketin asker kuvvetinden mahrum kalmasına güvenerek, facialar meydana getirmekten çekinmiyorlardı. Savaşta yenilişimizin aleyhimizde meydana getirdiği hezeyanı durdurmak maksadıyla, iddia makamının da isteği üzerine kurbanlar verilmesi bir siyaset icabı sayılıyorsa, bu kurban ben olamam. Siz kurban seçmekte değil, ancak hak ve adaletle hüküm vermek vicdani görevini taşıyan bir yüksek heyetsiniz."

Yargılaması bittikten sonra 10 Nisan 1919’da idam edilen Kemal Bey’in son sözleri ise şöyledir: “ Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum. Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun adalet! Benim sevgili kardeşlerim, asil Türk Milletine çocuklarımı emanet ediyorum. Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır. Allah, vatan ve milletimize zeval vermesin. Amin. Borcum var, servetim yok. Üç çocuğumu, millet uğruna yetim bırakıyorum. Fertler ölür, millet yaşar. İnşallah Türk Milleti ebediyete kadar yaşayacaktır. Yaşasın Millet! ”

İdamdan sonra TBMM, 14 Ekim 1922’de Kemal Bey’i ‘Milli Şehit’ ilan eder.

KAYNAK:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim