İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, birçok siyasetçinin “gönlünde yatan aslan” konumunda.
 
Nasıl olmasın ki? 
 
İstanbul demek Türkiye demek. Nüfus desen, ülkenin 5’te biri İstanbul’da yaşıyor. Bütçeye baksan diğer illerde arasında devasa farklılıklar var. Kariyer, gelecek, vizyon, şan, şöhret hepsi İBB’nin patronunda mevcut.
 
Bunları düşününce, İBB Başkanlığı’nı, gönüllerinin aslanı yapan politikacılara hak vermemek elde değil…
 
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı siyasetçilerin rüyasının süslüyor ama herkesin de boyu yetmiyor tabii ki böylesine önemli bir göreve. Başarılı projelere imza atan Kadir Topbaş’ın bile durumu net değil.
 
Binali Yıldırım’a kadar bir çok isim telaffuz ediliyor.
AK Parti’de İBB Başkanlığı için Türkiye Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’tan tutun, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
 
BAKAN BAĞIŞ, CAM SİLMEYE HAZIR!

Bakın renk vermese de, Egemen Bağış, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak isteyip istemediği" yönündeki soruyu da şu şekilde yanıtlıyor:
"İstanbul halkı beni 2015'e kadar milletvekili seçti. 2015'e kadar görevimin başındayım. Ama bu parti, bu genel başkan ve bu genel merkez, 32 yaşında beni Amerika'dan çağırdı, 'Gel biraz da ülkene hizmet et' dedi ve milletvekili yaptı. 36 yaşında, Türkiye gibi büyük ve güçlü bir ülkenin iktidar partisinin genel başkan yardımcılığını bana tevdi etti.

38 yaşında da 'Kabinedeki 25 kişiden biri ol, Türkiye'nin yönetiminde söz sahibi ol' dediler ve bakan yaptılar. Yarın genel merkezim, genel başkanım, partim bana, 'Sana yeni bir görev düştü, genel merkezin camlarının temizliği bundan sonra senin mesuliyetin' derse, 'Onda da bir hayır vardır, beni bu genç yaşlarda bu göreve getiren irade bugün bana bunu uygun gördüyse, bunda da bir doğruluk payı vardır' der, o camları temizlemekten hiç de gocunmam. Görev Çin'de de olsa, kendi memleketim Siirt'te de olsa, İstanbul'da da olsa, Ankara'da da olsa hiç fark etmez."
 
İSTEMEM, YAN CEBİME KOY
 
AK Parti’de Bağış’ın dışında şimdilik renk veren çıkmadı ama CHP’de Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “göle mayasını ince ince çalmaya” başladı bile. Muharrem Bey, gazetecilere yaptığı açıklamada, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için talebim yok, görev verilirse yaparım. İddialı adamımdır, girdiğimde kazanırım.” demiş.
 
Yani; “istemem, sen yine de yan cebime koy…”
 
Muharrem İnce, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında daha da ileri gidiyor ve şöyle diyor: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı sadece belediye hizmetlerini yarıştığı bir adaylık olamayacak, bir siyasi yarış olacak. Siyasette kırılma noktası olacak. AK Parti'nin burnu sürtülecek, onu hizaya getirecek, yenilgiye uğratacak bir yarış olacak. Ben böyle bir yarışta, tabandan destek görürsem neden olmasın? Ama bunu sağlamak için, partinin İstanbul'da 200 bin üyesi var, üyeler ile ön seçim yapmaktır. Bütün üyeleri harekete geçirmektir. Bu denirse, örgüt harekete geçer, İstanbul'u alırız. Zamanı gelirse konuşurum.”
 
Muharrem İnce, “Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun beceremediğini kendisi başarabilir mi?” bilemiyoruz ama görünen o ki İBB için yine İstanbul’un şanına yakışan bir yarış olacak.


İstanbul Times / Müslüm Aktürk